Kültür Sanat Asla "ne zaman?" diye sormayın

Asla "ne zaman?" diye sormayın

24.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Asla "ne zaman?" diye sormayın

Asla ne zaman diye sormayın

Romanlarından sonra Avrupa Birliği'ne kabul edilmeyen Türkiye'ye bakış açısını dile getirişiyle büyük beğeni toplayan Orhan Pamuk, romanını bitirememekten sıkıntılı.
Daha doğrusu romanını bitirememekten değil okurlarının 'roman ne zaman bitiyor' sorularına muhatap olmaktan sıkılmış yazar.
Meraklıları bilir Orhan Pamuk bu yıl Tüyap İstanbul Kitap Fuarı'nı gezmemiş, bu da değişik yorumlara neden olmuştu.
Pamuk'un son aylarda Beyoğlu'na çıkmaması, kitapçılara gitmemeye başlaması da hep aynı sebepten kaynaklanıyor, okurların gülümseyerek yanaşıp: "Ne zaman bitiyor?" sorusuna muhatap olmak istememekten.
Öte yandan bir Osmanlı nakkaşının hikayesinin eğlenceli ayrıntılarına gömülmüş olan yazar, kitabının çok sevileceğinden emin.
Bir anlamda kendi çocukluğunu, annesini, kardeşini, yoğun aile hayatını, kavgalarını yazdığı kitapta neler yok ki: Savaştan dönmeyi bekleyen çocuklar, 16. yüzyılda günlük hayat, erkek çocuk kavgaları, arkadaşlıklar, aşk ve evlilik arasında kararsız kalan kadın...
Pamuk'un yeni romanında herşeyin sesi var, şeytanın da renklerin de, geçmişini anlatan paranın da...
Soğuk kış günleri, İstanbul'un karanlık sokakları, cin, peri, katil korkusu, ölüm korkusu, ölümden sonraki hayat, cennet ve cehennem hakkındaki düşlerimiz öyle işleniyor ki okurken hem korkacak hem eğleneceksiniz.
En güzeli de kitapta bol bol kar yağıyor.
Ne var ki Orhan uzunluktan, sarkmalardan korkuyor, yazıp yazıp çıkarıyor.
Her yazıp çıkardıkça da sabahtan akşama kadar düşündüğü, birlikte yatıp kalktığı kitabı sizlere okutmakta gecikmemek için daha bir daralıyor...
Kıssadan hisse şu: Onu bir an önce okumak istiyorsanız, asla 'Ne zaman?' diye sormayın.