Stil Begüm Akdoğanlar - Röportaj

Begüm Akdoğanlar - Röportaj

15.02.2012 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sizlerle bugün paylaşacağımız ilk röportajımız, tasarım hayatınaöğrencilik zamanlarında başlayıp, kurumsal firmalarda edindiği tecrübeler ile “Begart” adlı markasını oluşturan Begüm Akdoğanlar. Tasarımdaki trendin kıyafet üzerine olması ve günümüzde neredeyse herkesin birbirine benzer, hatta aynı giyinmesi sonucu ortaya çıkan farklı aksesuar ihtiyacı, insanlar artık kombinleri ile birlikte kullandıkları detaylar sayesinde ön plana çıkmaya zorluyor. Biz de moda dünyasındaki bu eksikliği hazırladığı çanta ve aksesuar ile tamamlayan Akdoğanlar ile sizin için bir röportaj yaptık..

Begüm Akdoğanlar - Röportaj

- Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Haberin Devamı

Türkiye’de Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü’ nü birincilikle bitirip, hep hayalim olan Moda ve Aksesuar Tasarımı okumaya Milano’ ya gittim. Istituto Europeo di Design’ dan da birincilikle mezun olup, kısa süre orada deneyim kazandıktan sonra tekrar İstanbul’a döndüm. 5 yıl boyunca önde gelen firmaların tasarım ekiplerinde koleksiyon hazırladım. 4 ay önce ise kendi markam olan BEGART’ ı kurdum.

- Tarzınızı nasıl betimliyorsunuz?

Geçmişte özel bir kadın çantası denince akla egzotik ve küçük çantalar gelirdi. Ben de bunu günümüz için yeniden yorumladım. Bizler de ağırlıklı olarak gece çıkarken clutch diye tabir ettiğimiz küçük el çantalarını kullanıyoruz. Kaliteli, farklı, tasarımın detaylarda gizli olduğu bir tarzım var.

Haberin Devamı

- Tasarım yapmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?

Tasarım yapmaya çok küçükken karar vermiştim, herkes çevremde bunu biliyordu. İletişim’ de okurken bile dekanımız “git artık Milano’ya!” diyordu. Ancak üniversiteden mezun olduktan sonra tasarım okumaya gittim.

- Markanızın adı neden “Begart”?

Aslında minik bir ironi var içinde :) Adımın ilk 3 harfi, çanta kelimesinin İngilizce karşılığı olan “bag” in telaffuz edilmiş hali. Art’ da sanatı kapsıyor. O sebeple BEGART olsun istedim…

Begüm Akdoğanlar - Röportaj

- “Begart”ı yaratım sürecinizden biraz bahseder misiniz?

Uzun zamandan beri gittiğim her yerden dönem çanta ve şapkaları topluyorum. Özellikle en çok sevdiğim deri cinsi ufak yaşlardan bu yana yılan derisiydi. Gündüz, gece her an bu deriye dokunmak istediğimi fark ettim ve günümüz kullanım şartlarına uygun çanta tasarlamaya başladım. 4 ay önce de markamı kurdum.

- Tasarım trendi, hazır giyim yönünde olmasına rağmen, siz neden çanta ve aksesuar tasarlıyorsunuz?

Liseden beri freelance olarak çalışıyorum, toplamda da 10 yıldır tasarımın içindeyim. Bu süre zarfında ayakkabıdan, aksesuara, kıyafetten, çantaya kadar her şeyi tasarladım. Hazır giyim çok hızlı akan, değişen ve anında yok olan bir üretim ve tüketim süreci. Ama bir çantaya veya aksesuara gönülden bağlandığınız taktirde yıllarca onu kullanabiliyorsunuz, ben bunu fark ettim. Kendim çanta tasarlamama rağmen, en son 1 yıl önce yaptığım siyah pitonumla dolaşıyorum, asla değiştirmek istemiyorum. Gece çıkarken clutcha döndüğümde bile ona ihanet ediyormuşum gibi hissediyorum. Çünkü piton gerçekten çok özel bir deri, adeta sizinle yaşıyor… Bunu bilen veya hisseden biri de çantadan iki gün hevesini alıp dolabının derinliklerine fırlatamıyor…

Haberin Devamı

- İlham kaynaklarınız neler?

Kesinlikle geometriyi seviyorum! Bir o kadar de sürreal ve beklenmedik detaylar eklemeyi seviyorum. Geçmiş, siyah beyaz resimler, 1800’ lerin sonu ve 1900’lerin 50’lere kadarki kısmı beni çok etkiliyor. Çevremdeki herkes eğer o dönemlerde yaşamış olsaydım, Dali’ nin tek aşkı Gala’ nın ben olacağım konusunda hemfikir!:) Hiç olmadı, Dali’ nin, Chanel’ in ve Schiaparelli’ nin grubunda olacağımdan benim de kuşkum yok :) 

- Çanta ve aksesuarlarınızı üretirken hangi çeşit materyal ve deri kullanıyorsunuz?

Derilerimin ve metal aksesuarlarımın tamamını Italya ve Fransa’ daki fabrikalardan karşılıyorum. Derileri, dünyadaki dev lüks markalarının aldığı fabrikalardan temin ediyorum. Özellikle su yılanı, piton en sık kullandığım dokular. Onun haricinde ise kertenkele, timsah, vatoz, devekuşu, karung kullanıyorum. Garni olarak da dana derisinden destek alıyorum…

Haberin Devamı

Begüm Akdoğanlar - Röportaj

- Ulaşmak amaçladığınız hedef kitlesi nedir?

Ulaşılabilir bir lüks sunuyorum. O sebeple tasarıma değer veren, körü körüne marka olduğu için alım yapmayan, kaliteden anlayan, farklılık arayan herkesi hedef kitlem olarak görüyorum.

- İnsanların tasarımlarınıza nasıl tepkiler göstermesini bekliyorsunuz?

Şu zaman kadar çok büyük bir ilgi ile karşılaştım. İnsanların bileğinde, elinde görmek beni son derece mutlu ediyorum. Erkekler kız arkadaşlarına sürpriz yapmak için sipariş vermeye başladılar. Arada kendilerini de unutmayım erkek modellerimden de alıyorlar:) Kadınlar arasında egzotik deri çok arzulanan bir doku ama markaların sattığı rakamlar malum… O sebeple ilgi çok yoğun…

Haberin Devamı

- Kişiye özel tasarım yapıyor musunuz?

Evet yapıyorum. Bu noktada süreç daha yavaş işliyor. Eğer kişiyi tanıyorsam problem yok, ne istediğini anlamam daha kolay. Ama hiç tanımadığım biriyse çeşitli sorularla, stillerle, resimlerle, biraz derine inerek ne istediğini yakalıyorum. Kişiye özel tasarımda, kişinin karakterini simgeleyecek bir objeyi, deseni ya da bir dokuyu çantaya yerleştirmeyi seviyorum…

- Tasarımlarınız daha çok gece mi gündüz mü kullanılmaya uygun?

İkisi de eşit dengede gidiyor. Clutchlar gece çok kullanılıyor bu doğru ama gündüz kullanılan oversize modeller de olduğundan, gündüzden geceye kadar size clutchlar eşlik edebiliyor…

Begüm Akdoğanlar - Röportaj

- Hazırlıyor olduğunuz yeni bir koleksiyon var mı? Eğer varsa, bununla ilgili bize, ipuçları verebilir misiniz?

Son bir ayım oldukça yoğun geçti, hala da devam edeceğe benziyor. 3 ayrı online satış sitesine özel, her biri için ayrı kapsül koleksiyonlar hazırladım. Her birinin derisi, modeli, rengi farklı. Birinde yılan, birinde kertenkele, birinde dana derisi kullandım. Modeller renkleriyle sadece orada satışa sunulacak. 3 ayrı grup da Şubat ayında sitelerde yayımlanacak. Bunun haricinde kendi yaz koleksiyonumun ana hatları hazır, üretim aşaması Şubat ayında gerçekleşecek. Ağırlıklı kertenkele ve piton dokular kullandım…

- Bir kombini tamamlayan en önemli parçalar elbette ki ayakkabı, çanta, takı gibi aksesuarlardır. Sizin olmazsa olmazınız aksesuar hangisi?

Benim için hepsi bir bütün. Bir kadının baştan sona ne giydiği, doğru kombin yapıp yapmadığı, ne mesaj vermek istediği, nasıl bir ruh halinde olduğunu yansıtır. Benim olmazsa olmazım yüzük ve çanta. Konuşurken ellerimi çok kullandığım ve sürekli bir şeyler çizdiğim için parmaklarımda yüzük görmek hoşuma gidiyor….

- Erkekler için de tasarımlar yaptığınızı biliyoruz, şimdiye kadar neler tasarladınız?

Çok yakın 2 arkadaşıma bileklik ve blackberry kılıfı tasarlayarak başladı bu süreç. O kadar çok ilgi topladılar ki üretime dönüştü :) Teknolojiyle ilgili tüm ürünlerin kılıfları, cüzdan, kemer, bileklik, puro kutusu en yoğun ilgi gören tasarımlar arasında…

- Bir web sitesi hazırlayıp online satış mı, yoksa butik açarak perakendecilik mi yapmak istiyorsunuz?

Dünyadaki trend gidişat online satış üzerine. Dev markalar bile bu yönde web sitelerini yeniden yapılandırdılar. Benim de en kısa sürede online satışa uygun hale gelecek web sitem. Şu anda çalışmalar sürüyor… Butik açmak değil ama çeşitli butiklerle görüşmelerim oluyor. Onların yerlerinde sergilemek biraz daha butik tasarım zihniyetime uyuyor…

Begüm Akdoğanlar - Röportaj

- Takip ettiğiniz ve tarzını beğendiğiniz ya da birlikte çalışmak istediğiniz tasarımcılar yerli/yabancı kimler?

Celine’ in Phoebe Philio’ su, Marni’ nin Consuelo Castiglioni’ si, Alexander Wang, Rick Owens, Karl Lagerfeld tarzını beğendiğim tasarımcılar arasında… Türkiye’ den ise Elif Cığızoğlu’ nun kaliteye sıradışı dokunuşunu ve tasarımlarını çok beğeniyorum.

- Moda haricinde ilgilendiğiniz başka konular var mı?

Tasarım ve modadan sonra bana zevk veren en büyük şey yemek yapmak. Saatlerce mutfakta bir şeyler deneyip, sıra dışı sunumlarla servis edebilirim. Diğer sevdiğim konu ise vintage ve antika… Hoşuma giden obje ve aksesuarları yıllardır rastladıkça ve müzayedelere denk geldikçe topluyorum.

- Son olarak, en büyük hayaliniz nedir?

En büyük hayalim Türkiye’den dünyaya adını duyurabilmiş kalıcı bir tasarımcı olmak.
Ve yıllarını modaya vermiş dünyaca ünlü bir tasarımcı ile özel, limitli bir koleksiyon hazırlamak… Bunun olma ihtimalini düşünmek, görüşmeler yapmak beni kesinlikle mutlu ediyor :)

Röportaj; Selin Çetinkaya

Yazarlar