İlişkiye Kaç Şans Verilir?

Sayı vereceğimi düşündüyseniz yanıldınız. Ben size bu sorudan daha fazlasını vermeye geldim. Bu soruyu soranları başka pencereden baktırmaktır niyetim. Haydi açalım ve çözelim mevzuyu:

Genelde kadınların sorusudur ilişkinin şans sayısı. Çünkü daha önce de söylediğim gibi, kadının doğasından gelen bir yanılgıdır ilişkiye yüklenen “emek” kavramı. Kadının doğası gereği, ilişkiyi yaşarken yaptığı tüm eylem “emek” olarak can bulur ve bu emeğin hep bir karşılığı vardır, karşılığı olmuyorsa hesabı sorulmalı ve görülmelidir. Ha emek gösterdiğimiz ilişkide hata gördüysek de emek kavramı yüzünden yaptığımız eylemin adı “gereğini yapmak” değil “şans vermek” oluyor haliyle.

Haberin Devamı

Hatta soru belki de yanlış kimilerinize göre. Birçoğunuz muhtemelen ilişkide olduğunuz kişiye şans verdiğini düşünüyordur, ilişkiye bile değil.

Peki doğrusu nedir bunun?

İnsan bir ilişki için şans verecekse, kendi “kalbine” şans veriyor olmalıdır. İnsan kalbinde hissettiği duyguya şans veriyor olmalıdır. Kalbinde duygu kalmadığı hiçbir konuda “şans vermek” diye bir gereksinim doğmayacaktır zaten.

Kalbinize bakmayı unutuyorsunuz!

Kalbinizdeki duyguya bakmak yerine, karşınızdakinin emeğine, duruşuna, eksikliklerine, karşılıklarına ve yapması gerekenlere o denli takılıyorsunuz ki, o güzel gönlünüzün sizden bu konuda ne istediğini ve ne hissettiğini görmeyi unutuyorsunuz.

Zihninizi duymayı unutuyorsunuz!

Karşınızdakinin asla tam olarak bilemeyeceğiniz beynini okumaya, ne düşündüğünü bilmeye o denli abanıyorsunuz ki, zihninizin bu konuda gerçekten en temiz haliyle ne düşündüğünü duymanızın imkanı yok.

İlişkiyi yaşamayı unutuyorsunuz!

Tökezlemişse ilişki bir an bir yerinde, duruyorsunuz ve masaya bir şans koyup sandalyenize kollarınızı bağlayarak oturuyorsunuz. Bekliyorsunuz öyle işte, gelsin de şansı alıp kullansın diye. Ama kolları bağlıyken auranız iletişime ve ilişkiye kapalı, bunu ne yapacaksınız peki? Bu enerjinizin şans ile aynı masada hangi gerçeğe yürüdüğünü biliyor musunuz? Verdiğiniz şans belki işe yarar ama genelleme yapacak olursam, şansın değeri az, kolları bağlı bekleme enerjinizin negatif bozuculuğu daha güçlüdür bilesiniz.

Haberin Devamı

Çoğu nedenlerinizde de haklısınızdır, itirazım yok. Ama ben tüm haklılıklarınızı da göze alarak tabloyu çiziyorum.

Sevgilinizi bugün arayıp sesini duymak yerine ilişkiyi askıya alıp beklemeye geçiyorsunuz. Şansı verdiğiniz kişinin haberi yok, ilişkinin bile bu şansı hissedecek enerjisi yok, siz ise çoktan bu şansın değerlendirilmemesi halindeki bitiş çizgisinde hangi mağrur duruşta duracağınıza içten içe hazırlanmışsınız bile. Hadi gelin buradan topu döndürün ilişkiye de alkışlayalım.

Kendinizi, ilişkiyi, barışmayı ya da ayrılığı, he ne varsa beklemeye alıyorsunuz. Söylüyorum: yürüyün, kopsun fırtına! Siz yaşayın, yaşamaya ve kendinize yaşatmaya devam edin. Yol nereye gidecekse gider ama gidene kadar yol sürer, yaşam sürer, ya güzel yolunu bulur ya doğru sonunu bulur.

Kaderde bitecek bir sonu değiştiremez ve sadece geciktirirsiniz. Peki bu denli kıymetli bir hayatta, bitmesi gerekenleri de yaşanması gerekenleri de zamanla hayattan çalmak ne kadar doğrudur?

Haberin Devamı

Kendinizi hikayelerinizde beklemeye almayın, yarım bırakmayın. Başkasının eline tümüyle bırakmayın ilişkiyi. Emek demeyin her yaptığınıza ve karşılığı “şans” olmamalı, performans değerlendirir gibi. Sözleşmeyle değil, sevgiyle yürüsün zaman.

Sevin, severek, sırasız, gönülden gelenle yaşayın. Ama karşınızdakinden önce kalbinizi duyun, zihninizi önce sizi düşünmeye eğitin, beklemek yerine bir saniye veya bir gün ise bile ilişkinizi nasıl istiyorsanız öyle yaşayın. En çok o güzel kalplerinizi sevin ki, ona bu dayatmaları, beklemeleri, şartları, emekleri, şansları yaşatmayın.

Netice olarak bir ilişkinin şansı, gönlün istekleri ve sevgisinin kapısı kapanana kadar vardır. İlişkiyi yaşamaya devam eder, duygunun gereğini yapar, beklemez, konuşur, anlatır, ister, tüketirsin. Kalbinde tükenir ilişki ve sen olağan haliyle bir anda vazgeçersin ilişkiden. Bu noktaya gelmediysen eğer, ilişki değil “gönlündeki duygu” şans istiyordur senden. Karşındakini hedef tahtasına koymak yerine, şansı isteyen kalbini duymalısın yani.

Haydi gelin şimdi ve bundan sonra kalbinize şans verin ve onu duyun. Ne istiyorsa onu yapın, şartsız, sırasız ve delice bir haz ile, hatta yol her nereye gidecekse…

Betül Yergök /Mentalizasyon

mail: info@mentalizasyon.com

İnstagram/Youtube: @mentalizasyon