Bilge'nin Nuri portresi

NURİ Bilge Ceylan adını ilk kez fotoğraf alanında duyduk. Siyah beyazın tadını çıkarmayı seven gözlere yönelikti çalışmaları. Şimdi o fotoğrafları yeniden değerlendirdiğimizde, bazılarının dramatik kurgularıyla geleceğin yönetmenini müjdelediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü'nde mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü'nda iki yıl öğrenim gördüğünü göz önüne almasak bile!
Nuri Bilge Ceylan'ın ilk filmi "Koza"yı jürisinde yer aldığım İFSAK Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması'nda izlediğimde önce `göz'ü çarpmıştı, beni. Tarkovski'de, Jancso'da, Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa sinemalarında rastlanan duru ve derinlemesine bir bakışı var Ceylan'ın. Oysa tavır ve içerik olarak onlardan çok daha alçakgönüllü ve bağımsız iki sinemacıya Jon Jost ve Abbas Kiarostami'ye hayran. Konularını doğrudan kendi yaşamının içinden seçmesi ve "Koza"dan sonra, yarın gösterime giercek olan ilk uzun metrajlı çalışması "Kasaba"da da anne ve babasına rol vermesi naturalist yaklaşımını belirginleştiriyor.
`Aykırı' denmeyecek kadar olumlu bir karşı - duruşu olan Nuri Bilge Ceylan, yalnız sinema anlayışını değil kullandığı araç gereci de kişiselleştirdi! Eşi Emine Ceylan'ın bir öyküsünden yola çıkarak yazdığı senaryoyu, satın aldığı ARRI kamerasıyla görüntü yönetmenliğini de kendi üstlenerek çekti. Evinin bir odasında bulunan kurgu masasında filmi Ayhan Ergürsel ile birlikte kurguladı. Tam bir eş - dost - akraba işbirliğiyle kendi kendine film yaptı! "Koza" ile İFSAK ödülünü kazandıktan sonra Milliyet Sanat'ta yayınlanan söyleşisinde şöyle demişti: "Film yapmanın beni en çok üzen ve üzecek olan yanı, fotoğraf çekmenin baştan sona yalnız çalışma olanakları ve özgürlüğü sunan tarafından yoksun olşuu olacak herhalde," demişti. "Koza"yı tek başına çekmeye kalkan Ceylan, "bir süre sonra sinemada oluşturulabilecek en küçük ekibin en az iki kişi olduğunu anlamakta gecikmedim," diye sürdürmüştü sözlerini.
Antalya'da Jüri, Adana'da Yılmaz Güney özel ödüllerini kazanan yeni filmi "Kasaba" uzun metrajlı, ama jeneriği yirmi dakikalık "Koza"nınkinden daha uzun değil!
Piyasanın yalnız ruhen değil, fiziksel olarak da dışında kalan "Kasaba" Pera Sineması'nda bir hafta gösterime sunulacak. Bir günü de sokağa çıkma yasağına kurban giden "Kasaba"yı izlemek için altı gününüz kalıyor geriye.