Genel Sağlık Böbrek taşının cinsine göre beslenme önerileri

Böbrek taşının cinsine göre beslenme önerileri

23.03.2018 - 11:55 | Son Güncellenme:

Böbrek sağlığının ve böbrek taşlarının, doktor ve diyetisyen eşliğinde uygun bir tedavi ile önlenebildiğini vurgulayan Uzman Diyetisyen Işınsu Köksal; böbrek sağlığını korumanın yollarını anlattı:

Böbrek taşının cinsine göre beslenme önerileri

Böbreklerin sağlığı, yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıyor. Böbrekler; günlük metabolizma sonucu oluşan ve vücuttan atılması gereken maddeleri (fazla su, sodyum, potasyum, üre, kreatin) atarak, yaşamın sağlıklı bir şekilde devamını sağlıyor. Ayrıca kan basıncının dengede olmasını, kan hücrelerini olgunlaştıran hormon ile D vitamini sentezini, bazı hormonların kontrol altına alınmasını, kalsiyum fosfor dengesinin düzenlenmesini sağlıyor.

Ancak çeşitli nedenlerle oluşan böbrek taşları hayati önem taşıyan bu organı tehdit ediyor. Üriner sistemin herhangi bir bölümünde biriken mineral tuzları böbrek taşları olarak tanımlanıyor. Oldukça yaygın hastalıklardan biri olan böbrek taşlarının yüzde 80’ini kalsiyum oksalat taşları, yüzde 10’unu struvite taşları (magnezyum amonyum fosfat), yüzde 5-10’unu ürik asit taşları ve yüzde 1’ini sistin taşları oluşturuyor.

Böbrek sağlığının ve böbrek taşlarının, doktor ve diyetisyen eşliğinde uygun bir tedavi ile önlenebildiğini vurgulayan Uzman Diyetisyen Işınsu Köksal; böbrek sağlığını korumanın yollarını anlattı:

• Günde 1 bardak su: Böbrek taşının cinsine göre özel bir beslenme programı uygulanmasının yanı sıra böbrek taşlarına karşı doğru ve sağlıklı bir beslenme programı uygulanabilir. Böbrek sağlığını korumanın ilk adımını ise bol su içmek oluşturuyor. Su, böbrekte taş oluşturan kimyasalların çözülmesini sağlar. İdrar açık sarı renkte ve kokusuz ise bu, vücudunuzda yeterli miktarda su olduğunun gösterir. Günde 10-12 bardak sıvı tüketimi (en az 6 bardak su olmalı); idrar miktarını artırarak kimyasalların böbrek taşına dönüşmeden çözülmesini ve idrarla atılmasını sağlar.

• Turunçgillerle dost olun: Turunçgiller, taş oluşumunun önlenmesi ve azaltılmasına yardımcı olur. Portakal ve taze limon ve limon suyunu eksik etmemeye özen gösterin.

• Kalsiyum ve D vitamini alın: Besinlerle kalsiyum alımı düşük ise vücuttaki oksalat miktarı artar. Oksalatın artması, böbrek taşlarının oluşma ihtimalinin artırır. Bu durumu önlemek için beslenmenizde bol bol kalsiyum ve D vitamininden zengin besinlerle beslenmeye çalışın. Süt, yoğurt, çökelek, kurubaklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve incir kalsiyum açısından zenginken; somon, sardalya, mezgit, yumurta sarısı ve peynir de D vitamininden zengindir. Ayrıca günde 15 dakika güneşlenmek de D vitamini seviyesini artırır ( D vitamini kalsiyumun vücutta emilimini artırır).

• Hayvansal proteini azaltın: Et, tavuk, balık, yumurta gibi protein kaynakları vücutta ürik asit birikimine neden olur. Bu besinlerin sık sık tüketimi vücutta böbrek taşlarının oluşmasını önleyen sitratı azaltır. Protein kaynakları yerine bir süre boyunca daha çok yoğurt ve kurubaklagil ile protein alımı karşılanabilir.

• Oksalttan zengin besinleri kısıtlayın: Oksalattan zengin besinlerin (domates, bamya, pancar, ıspanak, pazı, ışgın otu, patates, fındık, fıstık, badem, susam, tahin, çikolata, dondurma vb.) böbrek taşlarını artırma ihtimali yüksektir. Böbrek taşı olan kişilerin oksalattan zengin besinleri azaltması veya elimine etmesi gerekir. Eğer oksalat içeren bir besini tüketiyorsanız mutlaka yanında kalsiyumdan zengin yoğurt/peynir gibi bir besinle birlikte yemeye özen gösterin. Bu durum oksalatın böbreklere ulaşmadan sindirim boyunca kalsiyuma bağlanmasına yardımcı olur.

• Alkolden uzak durun : Vücudunuzu susuz bırakan her türlü yiyecek ve içecekten (alkol, aşırı miktarda günde 5-6 bardaktan fazla çay, kahve vb.) kaçının.

• Tuzu azaltın: Vücutta yüksek miktarda sodyum bulunması, idrar yollarında kalsiyum taşlarının birikmesine neden olabilir. Günde 1 silme çay kaşığından fazla tuz tüketilmemeli. Turşu ve hazır gıdalar gibi tuz oranı yüksek yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı.

•Kontrollerinizi aksatmayın: Böbrek fonksiyonlarını düzenli olarak kontrol ettirin. Risk faktörü oluşturan hastalıkların erken ve etkin tedavisini yaptırmayı ihmal etmeyin.

• Tüttürmeyi bırakın: Hayatı tehdit eden, birçok hastalığa davetiye çıkaran sigara, böbreklerin de en büyük düşmanlarından biri. Sigara içenler, kronik böbrek hastalığı riski taşıyanlar arasında yer aldığı unutulmamalı.

Kalsiyum oksalat taşlarına karşı beslenme

Kalsiyum okzalat taşları, böbrek taşlarının en yaygın olarak görülen formudur. Oksalat, birçok besinin içerisinde bulunur. Vücutta yararlı olan besin öğeleri vücut tarafından kullanırken yararsız olanları, idrarla vücuttan uzaklaştırılır. İdrarda yüksek oranda oksalatın bulunması böbrek taşı oluşumuna yol açabilir. Kalsiyum Okzalat taşlarının önlenmesi için izlenecek beslenme reçetesi şöyle olmalı:

• Oksalatı kısıtlayın: Oksalattan zengin besinlerin (domates, bamya, pancar, ıspanak, pazı, ışgın otu, patates, fındık, fıstık, badem, susam, tahin, çikolata, dondurma vb.) tüketimi kısıtlanmalı.

• Oksalatın yanında kalsiyum : Oksalattan zengin bir besin yenildiğinde kalsiyumdan zengin yoğurt, peynir gibi besinlerin tüketimi, midede kalsiyum ve oksalatın birleşmesini ve böbreğe gitmeden (taş oluşturmadan) çözünmesini sağlar.

• Kalsiyumu abartmayın: Besinlerden yeterli miktarda kalsiyum alınmalı (günde 2 kase yoğurt ve 2 dilim peynir gibi). Aşırı ve yetersiz miktarda kalsiyum alımı böbrek taşı oluşmasına yol açarken, yeterli miktarda kalsiyum alınması böbrek taşı oluşumunu önler.

• C vitamini takviyesi kullanılmalı

• Alı : Askorbik asit fazla alındığında, üriner oksalat atımı artabilir. Günlük C vitamini alımı 1000 mg'ı geçmemeli.

• Yeterli miktarda protein alınmalı : Günde 120-150 gramdan fazla et/tavuk/balık tüketimi böbrek taşı oluşumunu artırabilir.

Ürük asit taşlarına karşı beslenme önerisi

İdrardaki aşırı miktarda biriken ürik asit ve idrarın ph’ının 5.5’un altında olması, ürik asit taşlarının oluşumuna neden olur. Aşırı miktarda hayvansal kaynaklı besin tüketimi (et, tavuk, balık, yumurta, organ etleri vb.) ürik asit taşlarının oluşumuna neden olabilir. Fakat ürik asit oluşumu, yüksek proteinli beslenen herkeste oluşmaz. Obez, diyabetik ve kemoterapi alan hastalarda ve ürik asite hassasiyeti olan kişilerde taş oluşum riski diğer bireylere göre daha yüksektir. Ürik asit taşları olanlar;

• Pürinden zengin besinlerin (balık, dana eti, tavuk, sakatatlar, mantar, ıspanak, kuşkonmaz, karnabahar, pazı, ıspanak, semizotu, bulgur, kurubaklagiller) sık sık ve aşırı tüketiminden kaçınılmalı. Bu besinlerin içinden günde sadece bir tanesi birer porsiyon seçilerek yenilebilir.

Örneğin; 2 köfte kadar et/tavuk/balık veya 8 yemek kaşığı pazı ıspanak/semizotu/karnabahar/kurubaklagil veya 4 yemek kaşığı mantar/kuşkonmaz gibi.
• Kırmızı et, deniz ürünleri (hamsi, sardalya) tüketimi azaltılmalı. Pürinden zengin besinler, bol sebze, yeterli miktarda meyve, az yağlı yoğurt ve tam tahıllı besinlerle değiştirilmeli.

• Bol sebzeli bir diyet benimsenmeli.
• Kişiye uygun ideal kilo korunmalı.
• Kanda ürik asit miktarını artıran şok diyetlerden kaçınılmalı.
Strüvit taşlarına karşı beslenme önerisi

Strüvit taşları (magnezyum amonyum fosfat), üriner bölgede oluşan enfeksiyon kaynaklı taşlardır. Kadınlarda daha sık görülür. B6 ve magnezyum eksikliği, sıcak havalar, susuzluk ve yetersiz sıvı tüketimi taş oluşum riskini artırır. Strüvit taşı olanlar aşağıdaki uyarılara dikkat etmeli:
Strüvit taşları asidik ortamda çözünür. Yüksek miktarda C vitamini (örneğin portakal suyu), enfeksiyonun önlenmesi ve taşın çözülmesinde etkilidir.

•B1 ve B6 vitaminlerinin yeterli miktarda alınmasına özen gösterilmeli.
• Strüvit taşları enfeksiyon kaynaklı olduğu için öncelikle enfeksiyon, doktor takibinde farklı yöntemlerle giderilmeli. Diyet tedavisi taşların giderilmesinde, tek başına çok etkili olmaz.

Sistin taşlarına karşı beslenme

Sistin taşları çok nadir görülür. İdrarda aşırı miktarda sistin, sistin taşlarının oluşumuna yol açar. Sistin, elzem aminoasitlerden biri olan methioninden oluşur. Sistin taşı olanların dikkat etmesi gereken noktalar:

•Methioninden fakir bir diyet, sistin miktarını azaltarak taş oluşumunu önler. Fakat bu tarz bir beslenmenin uygulanabilirliği düşüktür. Çünkü proteinden zengin et, süt ve süt ürünlerini oldukça azaltmak gerekir.

• İdrarın alkali yapılması da sistin taşlarının çözülmesinde etkilidir. Hayvansal kaynaklı besinleri azaltırken, sebze ve meyveleri artırmak idrarın alkali olmasına yardımcı olur.

• Yeterli miktarda kalsiyum (günde 2-3 kase yoğurt vb.) ve günde 30 gram posa tüketimi (kabuklu meyveler, sebzeler, tam tahıllılar ve yağlı tohumlar) önem taşır.

Yazarlar