Bryanboy - Hit Blogger

Gerçek ismi Bryan Grey Yambao olan Filipinli blogger, 2003 yılında henüz 17 yaşındayken ailesiyle beraber yaşadığı Manila’da,şu anda günde ortalama 5000 kere görüntülenen blogunu yazmaya başladı.Önceleri herkes gibi günlük tutmak amaçlı, sadece aldığı kıyafetleri ve gezdiği yerleri yazan Bryanboy’un zaman geçtikçe okuyucu ve sayfasına aldığı reklam sayısı arttı ve blogundan senede 100.000$ kazanır hale geldi.

Yazdıklarıyla moda dünyasının olduğu kadar hayranlarının da ilgisini fazlaca çeken bloggerın “hipster” tarzı ve kameralara verdiği pozlar bile şu anda kendisi kadar popüler oldu ki, Fendi’nin 2006’da çektiği reklamlarda kullanıldı.

2007’de Philippine Blog Ödüllerinde Best Fashion & Lifestyle Blog ödülünü kazanan Bryanboy,şu anda moda endüstrisinin süper starı haline gelmiş durumda.Moda haftalarının en ön sıralarında Anna Wintour gibi ünlü editör ve tasarımcılarla beraber ağırlanan blogger, her yaptığıyla gündemde kalmayı başarıyor; Marc Jabos’un tasarladığı devekuşu çantaya kendisinin ismini vermesi, şüphesiz ki bunun en önemli kanıtı.

Bryanboy şu anda moda dünyasındaki yerini elbette Marc Jabos’la olan arkadaşlığına borçlu.2007 yılında medyanın Marc Jabos’un üzerine çok geldiğini düşünüp “Marc’ı Rahat Bırakın” temalı bir video çekip ,Youtube’a yüklemesi,akabinde videoyu çok beğenen ve hali hazırda blogunu takip eden Jabos’un, Bryan’a mail ile geri dönüş yapmsıyla aralarındaki özel ilişki başlamış oldu.

Şimdi 25 yaşında olan blogger, takipçilerini dünyadaki son trendler hakkında bilgilendirmek için hayatını otellerde geçiriyor ve neredeyse her dakikasını insanlarla paylaşıyor.Bundan etkilenen Kanon Vodka, resmi sitesinde “Friends of Kanon” adı altında,ünlü bloggerın hayatının yaratıcı ve eğlenceli bölümlerinin video ve fotoğraflarını yayınlıyor.

Kendi sitesi www.bryanboy.com üzerinden tarzını incelediğimizde feminenlikle maskülenlik arasında gidip gelen ;topuklu ayakkabılar,abartılı aksesuarlar ve alternatif kıyafetler giymekten çekinmediğini gördüğümüz bloggerın, kişiliğinin de en az tarzı kadar renkli olduğunu görmekteyiz

Yazı; Selin Çetinkaya