Kültür Sanat Bu yılki Bienal tarihin en iyisi

Bu yılki Bienal tarihin en iyisi

17.09.2011 - 01:19 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin çağdaş sanat alanında düzenlenen en kapsamlı, yenilikçi, heyecan verici, tüm dünyadan sanat izleyicisinin de ajandasında yer alan 12. İstanbul Bienali sanatseverleri bekliyor

Bu yılki Bienal tarihin en iyisi

Bugünden itibaren izlenebilecek olan ve 500’ü aşkın eseri bir arada sunan İstanbul Bienali, arka arkaya iki açılışla başlangıç yaptı. Önceki gün düzenlenen basın toplantısı, bugüne kadar yapılmış en kalabalık toplantıydı: İki binin üzerinde yerli ve yabancı basın mensubu, küratörler, sanat yazarları ve sanatçılarÖ Aynı günün akşamı düzenlenen bienal partisi ve dün akşam gerçekleşen açılış partisi de Venedik Bienali’nin partilerini aratmadı. Adriano Pedrosa ve Jens Hoffmann küratörlüğünde ‘İsimsiz (12. İstanbul Bienali), 2011’ başlığıyla düzenlenen 12. İstanbul Bienali, Küba asıllı Amerikalı sanatçı Felix Gonzalez-Torres’ten ilham alıyor. Gonzalez Torres’in eserleri olmasa da ruhu Bienal’in her bölümünde hissediliyor. Zaten başlık da ondan hareketle ‘İsimsiz’ olarak belirlendi; çünkü Gonzalez-Torres de eserlerini ‘İsimsiz’ olarak adlandırıyor.

Beş karma sergi var
Bienal bu yıl kişisel sunumların yanı sıra beş de karma sergi sunuyor izleyicisine. Ve tabii ki bu beş karma sergide de Gonzalez-Torres’in ağırlığını hissediyoruz. “İsimsiz” (Ross), “İsimsiz” (Soyutlama), “İsimsiz” (Pasaport), “İsimsiz” (Tarih) ve “İsimsiz” (Ateşli Silahla Ölüm” başlıklı bölümlerin her biri Gonzalez-Torres’in bir yapıtından esinleniyor. Bu beş karma sergi de, ele aldığı eşcinsellik, kimlik, göç, militarizm, aşk, sınırlar gibi kavramları şiirsel ve bir o kadar da güçlü bir dille ele alan yapıtlarla dolu. Bu yıl tarihinde ilk kez aynı mekanda toplanan İstanbul Bienali’ndeki tüm yapıtları Tophane’deki Antrepo 3 ve 5’te izliyoruz. Yine de kerede izleyebileceğiniz bir Bienal değil bu. Hem çok eser var hem de her bir eser zaman talep ediyor sizden!

Şatafattan uzak
Antrepo 3 ve 5’in tasarımını yapan dünyaca ünlü Japon mimar Ryue Nishizawa, etkileyici bir sergi alanı ortaya koymuş. 5 Karma ve 56 kişisel serginin birbirinden ayrılmasını amaçlayan Nishizawa, sergi mekanını farklı boyutlarda odalara bölmüş. Karma sergilerin duvarlarını gri, kişisel sunumlarınkini ise beyaz renge boyayarak bu ayrımı ilk bakışta kavramamızı sağlamış. Sanat kulislerinde konuşulan bu yılkinin bienal tarihinin en başarılı ve çok seslilerden biri olduğu. Şatafattan ve şaşaadan uzak, kimliklerin, isimlerin üzerinde durmayan, salt ‘sanat’ı ön planda sunan bir bienal hedefliyordu küratörler. Hatta Adriano Pedrosa, basın toplantısında neden bienal öncesinde sanatçı listelerini belirtmediklerini açıklarken, “Sadece eserlere dikkat çekmek, serginin konuşmasını istedik” dedi. 12. İstanbul Bienali 13 Kasım’a kadar her gün saat 19.00’a, perşembe günleri ise 22.00’ye kadar açık.