Kültür Sanat Çılgın bir festival: FANTASTURKA

Çılgın bir festival: FANTASTURKA

06.09.2011 - 16:01 | Son Güncellenme:

Başkent Ankara, 23 - 25 Eylül 2011 tarihleri arasında, Türkiye’deki film festivalleri takviminde şimdiye kadar bir benzeri daha yer almamış, son derece sıra dışı bir sinemasal etkinliğe sahne olacak.

Çılgın bir festival: FANTASTURKA

Türk sinema tarihinin, geçmişte her biri çok büyük maddî ve manevî zorluklar eşliğinde çekilen bilim-kurgu, korku, gerilim, polisiye, western, kahramanlık fantazisi v.b. türlerdeki yapıtları arasından oluşturulmuş zengin bir seçkiyle perdelerini açmaya hazırlanan FANTASTURKA / 1. Türk İşi Fantastik Film Festivali, izleyicilerle buluşturacağı 30 dolayında uzun ve kısa metrajlı filmin yanı sıra, anılan türün ülkemizdeki en önemli ustalarını da sevenleriyle tadına doyulmaz söyleşiler eşliğinde bir araya getirip, zaman içinde her biri “yaşayan birer efsane”ye dönüşen bu sanatçıları “Hayat Boyu Başarı Ödülleri”yle onurlandıracak.

Haberin Devamı

KÜSKÜN USTALARDAN KATILIM İÇİN OLUMLU YANITLAR

Türk kısa filmciliğine 2006 yılından bu yana “Ankara İkinci El Kısa Metrajlı Film Festivali”ni sunan ekibin organizasyonu ve sinema yazarı Ali Murat Güven’in danışmanlığında düzenlenen “Fantasturka”, hem uzun, hem de kısa metrajlı yapıtlardan oluşan ilginç bir film seçkisinin dışında, ya erkenden emekli olup kabuğuna çekilmiş, ya da küskün ve kırgın olduğundan dolayı uzun yıllardır basının önüne çıkmayan bir dizi büyük sanatçıyı da yeniden sinemaseverlerle buluşturacak.

Festivalde filmleri gösterilecek olup kendisi de “Fantasturka” organizasyon komitesinin davetini kabul eden bu kıdemli sanatçılardan ilki, Yeşilçam’a yaklaşık 40 yıl boyunca büyük emekleri geçmiş bulunan yapımcı, yönetmen ve senarist Çetin İnanç oldu. Sektörde “jet yönetmen” lâkabıyla tanınan İnanç, 2000’lerin başlarında sinema-TV sektöründen kopmuş ve münzevî bir hayatı tercih etmişti. Meslektaşları arasında “Çiko” lâkabıyla da tanınan 72 yaşındaki bu değerli usta, “Fantasturka”nın ricalarını kıramayarak 23 - 25 Eylül tarihleri arasında Ankara’ya gelmeye söz verdi. Festivalde İnanç’ın bazı önemli filmleri gösterilirken, kendisi de izleyicilerin katılımıyla geniş çaplı bir fantastik sinema söyleşisi gerçekleştirecek. Yaklaşık 10 yıldır ilk kez medyanın huzuruna çıkacak olan bu sıra dışı yönetmenin özellikle 1982 yapımı “Dünyayı Kurtaran Adam”ı günümüzde “trash cinema” kategorisinde dünya çapında bir klasik olarak kabul ediliyor. Süre ve bütçe açısından çok zorlandığında uzun metrajlı bir sinema filmini bir haftada çekip bitirebildiği için “jet” lâkabına lâyık görülen İnanç’ın filmografisinde 150 dolayında sinema ve televizyon dizisi bulunmakta… Sanatçının aynı kategorideki diğer bazı önemli filmleri ise “Çelik Bilek” (1967), “Killing Canilere Karşı” (1967), “Kızıl Maske” (1968), “Demir Pençe: Casuslar Savaşı” (1969), “Demir Pençe: Korsan Adam” (1969), “Çeko” (1970), “Kinova” (1971), “Ölüm Savaşçısı” (1984), “Korkusuz” (1986)…

Haberin Devamı

“Fantasturka”dan gelen daveti kabul eden bir diğer büyük fantastik sinema emektarı ise, özelikle 1960’lar ve 70’ler boyunca bu kategorideki düzinelerce filmde başrolü üstlenen aktör Levent Çakır oldu. Doğum yeri olan Edirne’de uzun yıllardır gözlerden uzak bir hayat süren ve pek nadiren İstanbul’a gelerek televizyon dizilerinde yaşına uygun karakter rolleri üstlenen bu sanatçı da Türk fantastik sinemasının tarihinde milat oluşturan kimi kült yapıtlardaki başarılı performanslarıyla hatırlanıyor. Aslen çekirdekten yetişme bir ip cambazı olan Çakır, atletik fiziği ve tehlikeli gösterilerdeki çılgınca cesareti nedeniyle 1960’ların ortalarında Yeşilçam’ın ünlü bir yapımcısı tarafından keşfedilmiş, sonrasında ise önce dublörlüğe, ardından da serüven filmleri oyunculuğuna terfî etmişti. Dünya sinema tarihinde, İtalyan kökenli popüler çizgi roman kahramanı “Zagor”u beyazperdede ete kemiğe büründürerek canlandırmış ilk ve tek aktör olan Çakır, 30 yıldır film arşivlerinde kayıp olan Türkiye yapımı iki Zagor filminin uzun arayışlardan sonra geçen yıl yeniden gün ışığına çıkartılması üzerine bir kez daha medyanın gündemine gelmiş ve Zagor karakterinin yaratıcısı, efsanevî İtalyan çizer Gallieno Ferri sırf kendisiyle tanışmak ve bu kayıp filmleri izlemek üzere 2010 yılı sonbaharında ülkemizi ziyaret etmişti. Halen 61 yaşında olan Çakır’ın filmografisinde, Nişan Hançer’in ardı ardına yönettiği 1970 tarihli iki “Zagor” filminin (Zagor: Kara Bela ve Zagor: Kara Korsan’ın Hazineleri) yanı sıra “Tarkan: Gümüş Eyer” (1970), “Süper Adam” (1971), “Maskeli Üçler” (1971), “Kızıl Maske’nin İntikamı” (1971), “Çılgın Kız ve Üç Süper Adam” (1973), “Bedmen / Yarasa Adam” (1973), “Ramo / Türk Rambo’su” (1986) gibi birbirinden nadide örnekler yer alıyor. Levent Çakır, festivalde hem filmleriyle temsil edilecek, hem de özel bir söyleşiye katılarak meslek hayatının birbirinden ilginç hatıralarını sinemaseverlerle paylaşacak.

Haberin Devamı

Fantastik Türk sinemasının “Fantasturka”ya konuk olacak “ağır” isimlerden bir diğeri de yine bu kategorideki filmlerin gözde yapımcı - yönetmen ve aktörlerinden Kunt Tulgar… Sinemaya henüz 4 yaşındayken, Orhan Atadeniz’in yönettiği “Tarzan İstanbul’da” filminde çocuk yıldız olarak giriş yapan Tulgar, o tarihten sonra (sektörde yapımcı olan babasının da katkılarıyla) tam anlamıyla çekirdekten yetişerek birbirinden farklı pek çok alanda usta bir sinema emekçisine dönüşecekti. 60 yılı aşkın bir süredir Türk sineması içinde kâh aktör, kâh yönetmen, kâh yapımcı, kâh senarist, zaman da fantastik filmlerin ses kayıt teknisyeni ve özel efekt uzmanı olarak hizmet veren Tulgar’ın beyazperdede en çok hatırlanan karakteri ise 1973 tarihli bir Yılmaz Atadeniz fantazisi olan “Yılmayan Şeytan”daki acar polis dedektifi Tekin’dir. Yönetmenlik kariyerindeki zirvesine ise 1979 yılında “Süpermen Dönüyor” ile ulaşan Tulgar, Yeşilçam’ın son yıllarda gitgide değişen yapım koşulları ve farklılaşan izleyici beğenilerine rağmen, günümüzde hâlâ sinemadan bütünüyle kopmadığı bir hayat sürüyor. 63 yaşındaki Tulgar da hem birbirinden çılgın filmleri, hem de tadına doyulmaz sohbetiyle Fantasturka’ya renk katacak.

Haberin Devamı

Öte yandan, Türkiye’de fantastik sinemanın diğer büyük ustaları arasında yer alan yapımcı-yönetmen Yılmaz Atadeniz, aktör - bestekâr Lami Ateş ve aktör Aytekin Akkaya ile de katılımları noktasındaki görüşmeler halen sürüyor. Bu sanatçıların çalışma programları elverdiği takdirde, anılan tarihler arasında onların da festivalde yer almaları sağlanacak.

Haberin Devamı

FELÇ GEÇİREN YUNANLI DOSTA GIYABINDA ÖDÜL

“Fantasturka”nın gecikmeli bir vefâ borcunu ödemek üzere Ankara’ya davet ettiği konuklar arasında bir de sınır ötesi isim bulunmaktaydı. Yunanlı olmasına karşın, Türk filmlerine benzersiz bir aşkla bağlı olan ve onları yeryüzündeki diğer sinemaseverle buluşturabilmek için 2000’li yılların başlarından bu yana takdire değer bir çaba gösteren fantastik sinema gönüllüsü Vassilis Barounis…

Atinalı bir lise (İngilizce) öğretmeni olan Barounis, ekonomik anlamda çok da varlıklı bir kişi olmamasına rağmen, 2003 yılında kurduğu “Onar Films” adlı DVD yapım - dağıtım şirketi üzerinden tozlu arşivlerde kaybolup gitmiş Türk fantastik sineması örneklerini tek tek sabırla (sahiplerine telif haklarını da ödeyerek) buluyor ve bunları özenli bir dijital onarımdan geçirdikten sonra farklı dillerde altyazılarla dünya pazarına sürüyordu. 2004 - 2010 yılları arasında 20 dolayındaki kayıp Türk filmini akıl almaz yöntemlerle gün ışığına çıkartıp dijital onarımdan geçmiş ses ve görüntüleri eşliğinde yeniden DVD olarak yayımlayan Barounis, çalışmalarını hız kesmeden sürdürürken, 2010 yılı sonlarında hiç beklenmedik bir şekilde rahatsızlandı. Geçen yılın sonbaharında beyninde bir tümör tespit edilmesi nedeniyle ameliyat olan Yunanlı prodüktör, aradan geçen dönemde tam da iyileşme belirtileri gösterirken, Ağustos ayının başlarında bu kez de felç geçirerek vücudunun sağ yarısının hareket yeteneğini kaybetti. Türk sinemasına pek çok Türk yapımcısından daha büyük hizmetleri geçen bu eşsiz fantastik sinema tutkunu, “Fantasturka”nın onur konuğu olmasına rağmen üzücü sağlık koşulları nedeniyle Ankara’daki buluşmaya bizzat katılamayacak. Fakat, salonda kurulacak olan bir “video konferans” sistemiyle Barounis’in de kapanış töreninde görüntüsü ve sesiyle yer alması planlanıyor. Bu törende ayrıca kendisine sinemamıza üstün hizmetlerinden dolayı bir de “Onur Ödülü” sunulacak. Ödül törenin ardından ise Atina’da tedavi gören Barounis’e ödül heykelciği ve plaketi kargo yoluyla gönderilecek.

Öte yandan, “Fantasturka”ya bizzat katılacak olan bütün emektar sanatçılara, şimdiye kadar Türk sinemasına verdikleri unutulmaz emekler için kapanış töreninde birer “Hayat Boyu Başarı Ödülü” sunulması da festival programının içerdiği anlamlı vefâ gösterileri arasında yer alıyor.

METİN DEMİRHAN’IN ANISINA DÜZENLENECEK

“Fantasturka”, fantastik sinema kategorisine dahil edilebilecek türden düşük bütçeli yerli filmlerin ülkemizde “aşağılama” yerine “saygı” ile karşılanması ve bu zor türün yerli örneklerinin “peşin bir alaycılık”la değil, üretildikleri dönemin sosyal, ekonomik, yönetsel ve kültürel koşullarına göre daha bir sağduyuyla ele alınması için sağlığında çok büyük mücadeleler veren merhum sinema yazarı, sinema tarihi araştırmacısı, karikatürist ve kısa filmci Metin Demirhan’ın hatırasına ithaf edildi.

2007 yılında, henüz 42 yaşındayken geçirdiği bir beyin kanaması sonucunda aramızdan ayrılan Demirhan ile çocukluk arkadaşı olan festival danışmanı Ali Murat Güven, “Türkiye’de fantastik sinemanın adının geçtiği istisnasız her ortamda, sevgili Metin’in isminin de mutlaka sevgiyle, saygıyla yâdedilmesini arzuluyoruz. Bu yüzden, kendisinin sağlığındaki en büyük hayâllerinden biri olan böyle bir toplu gösteriyi de yine ona ithaf ettik. Fantasturka yaşadıkça, sevgili dostumuzun ismi de bu festivalin etkinlik ortamlarında her yıl bir bayrak gibi dalgalanacaktır” şeklinde konuştu.

“Fantastik Türk sineması” konusundaki paradigmayı, sinema kamuoyunun bu türe yönelik beylik yaklaşımlarını uzun yıllar boyunca neredeyse tek başına verdiği bir mücadeleyle kökten değiştirmeyi başaran Demirhan’ın, yaklaşık 25 yıl süren aktif gazetecilik, yazarlık, karikatüristlik ve sinemacılık serüvenine rağmen ömrünün bir tek gününde bile resmî bir iş güvencesi bulunmadan çalışıp didindiğini hatırlatan Güven, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sevgili meslektaşımızın çileli hayat hikâyesi, fantastik sinemaya emek vermiş olan aktörler, aktristler, senaristler ve yönetmenlerin hikâyesiyle bu anlamda birebir örtüştüğü içindir ki rahmetli Metin fantastik sinemayı çok sevdi, fantastik sinemacılar da Metin’i… Türk sinema kitapları literatürüne Giovanni Scognamillo ustayla birlikte fantastik sinema alanında gelmiş geçmiş en önemli kaynak eseri armağan etmiş olmasına, İngiliz gazeteci-yazar Pete Tombs’a sonradan dünya çapında bir best-seller olacak ‘Mondo Macabro’ adlı fantastik sinema kaynak kitabını yazmasında en geniş çaplı danışmanlığı sunmasına rağmen, 2 Kasım 2007’de hastanede son nefesini verdiğinde, yoksullara dağıtılan bir Yeşil Kart’ı bile olmadığı için, cenazesinin defin için dışarı çıkartılması -biriken tedavi masrafları nedeniyle- ciddi bir bürokratik soruna dönüşmüştü. Tıpkı, hayatı boyunca saygınlıklarını yeniden elde etmeleri için özveriyle mücadele ettiği onca Yeşilçam emekçisinin vefâtında olduğu gibi... Bu yüzden, Metin’i de çabalarını da asla unutmamız söz konusu değil…”

Öte yandan, sinema kamuoyunun 2006 yılından bu yana başarıyla ve her yıl daha da gelişerek devam eden Ankara İkinci El Kısa Metrajlı Film Festivali’nin fikir babası ve genel yönetmeni olarak tanıdığı Kerem Akkoyunlu da düzenledikleri Fantasturka Festivali’nin, Türk sinemasında öteden beri eksik kalan bir erdem konumundaki “vefâ”ya yönelik ısrarcı tutumu dikkate alındığında, yalnızca sıra dışı içeriğiyle değil, sektörün kıdemli emekçilerine yönelik genel duruşuyla da son derece ayrıcalıklı bir sanat olayına dönüşeceğini vurguladı.

“1990’larda doğan genç kuşaklar ne bu sanatçıları, ne onların filmlerini, ne de sözü edilen alana büyük emekleri geçmiş olan araştırmacı-yazar Metin Demirhan gibi ulusal değerlerimizi yeterince tanımıyor. Amacımız, ilginç ve eğlendirici bir film festivali düzenlemenin yanı sıra, aynı zamanda günümüzün görece daha endüstrileşmiş ve teknolojik açıdan daha başarılı bir düzey yakalamış durumdaki sinemasını bugünlere taşıyan bütün o ünlü - ünsüz kahramanların genç sinemaseverler tarafından çok daha derinlemesine tanınmasına vesile olmak” diyen Akkoyunlu, ekip olarak son 5 yıldır “İkinci El”de kazandıkları önemli tecrübeleri bu kez “Fantasturka”ya yansıttıklarını ve organizasyon kalitesi açısından yüz ağartıcı bir sonuç elde edebilmek için var güçleriyle çalıştıklarını belirtti.

“Fantasturka” organizasyon komitesinde Güven ve Akkoyunlu dışında, daha önce de “İkinci El Kısa Metrajlı Film Festivali” bünyesinde görev alan ekipten Duygu Gür, Esma Kor, Alper Dağlı, Anıl Kaya, Erinç Ulusoy, İlker Kocatepe gibi genç sinema gönüllüleri yer alıyor.

Basın sponsorluğunu ülkemizin önde gelen sinema kültürü siteleri arasında yer alan “Sadibey”, “Öteki Sinema”, “Sinematik”, “Ekşi Sinema” ve “Ters Ninja”nın üstlendiği “Fantasturka’ya”, Çizgi Roman Derneği, 1001 Roman Çizgi Romancılık Basım - Dağıtım, Ankara Kısa Filmciler Derneği, Hermes Ofset, Kelle Koltukta Kreatif Ajans, Su’Dem Restaurant, EskiYeni Bar, Ankara AnkaMALL Alışveriş Merkezi gibi STÖ ve şirketler de ulaşım, konaklama, toplantı - gösteri mekânları, tanıtım materyallerinin tasarımı ve baskısı, catering, arşiv belgeleri ve filmlerin tedariki gibi stratejik alanlarda çok değerli destekler veriyor.

23 Ekim Cuma günü Ankara-Kızılırmak Sineması’nın 4 numaralı salonundaki film gösterileriyle başlayacak olan festival, 25 Eylül Pazar akşamı aynı sinema kompleksinin büyük salonundaki ödül töreniyle sona erecek. Sanatçılarla söyleşiler ve medya mensuplarıyla buluşmalar ise Kızılırmak Sineması’na yürüme mesafesindeki bir başka mekânda gerçekleştirilecek.

Türk sinema tarihinde istisnai bir yere sahip bulunan, tamamı “fantastik sinema” genel başlığı kapsamındaki 20 dolayında siyah - beyaz ve renkli yapıtın, yanı sıra da yine aynı türden 10 kadar kısa metrajlı örneğin gösterileceği festivalde, konulu filmlerin gösterimlerin aralarında da (bazıları artık hayatta olmayan sanatçılarla yapılmış) video söyleşiler yayımlanacak. Bunun dışında, söyleşi programında Ankara’ya konuk olacak sanatçılarla da canlı sohbetler yer alıyor. Festivalin bir diğer sürprizi ise filmlerin gösterileceği Kızılırmak Sineması’nın fuayesinde 3 gün boyunca açık kalacak olan “Fantastik Türk Filmleri Afiş - Lobi Kartı Sergisi”…

Festivalin 23, 24 ve 25 Eylül günlerindeki film gösterimleri ve söyleşi programının saat saat kesin akış planı ise önümüzdeki günlerde sinemaseverlere yine medya yoluyla duyurulacak.

Fantasturka hakkında ayrıntılı bilgi almak ve çeşitli konularda danışmak için aşağıdaki e-posta adreslerine başvurabilir; ayrıca festivalin Facebook ortamındaki (sürekli güncellenen) resmî sayfasını (FANTASTURKA) takip edebilirsiniz.