Ebeveyn Çocuğunuzu bağımlılıktan koruyun

Çocuğunuzu bağımlılıktan koruyun

18.11.2008 - 14:41 | Son Güncellenme:

Çocukları alkol, ilaç ve uyuşturucu madde bağımlılığı gibi tehlikelere karşı koruyacak bir reçete henüz yoktur. Fakat, çocukları benzeri tehlikeli maddelerden uzak tutmak için bir takım ipuçları bulunuyor.

Çocuğunuzu bağımlılıktan koruyun

Alkol, ilaç ve uyuşturucu madde bağımlılığı, aileler için korkulu rüya haline gelmiştir. Ne yazık ki çocukları alkol, ilaç ve uyuşturucu madde bağımlılığı gibi tehlikelere karşı koruyacak bir reçete henüz yoktur. Fakat, çocukları benzeri tehlikeli maddelerden uzak tutmak için bir takım ipuçları bulunuyor. Özellikle Amerika’da yapılan uzun süreli bilimsel çalışmaların gösterdiğine göre, çocuğun ruhsal ve sosyal gelişimi bağımlılık gelişiminde rol oynamaktadır. Ruhi açıdan sağlam, mutlu çocuklar ileride daha az bağımlılık göstermektedirler. Diğer yandan bağımlı olmaya meyilli çocuklar bir çok uyarı sinyali ile kendilerini belli ediyorlar. Medicana International İstanbul Hastanesi Çocuk Psikiyatristi ve Psikoterapisti Uzm. Dr. Hülya Bingöl, çocukları zararlı alışkanlıklardan korumak için altı altın kural sıraladı:


1- Çocukların Ruhsal Açıdan Güvene İhtiyacı Vardır.

Bu kural çocuğun sağlıklı bir gelişim gösterebilmesi için en önemli unsurlardan biridir. Güven ihtiyacının daha açık anlatımı çocuğun ebeveynlerinin ve ona yakın kişilerin sevgisinden emin olmasıdır. Ebeveynlerin sadece çocuklarını sevmeleri yeterli değildir. Önemli olan bunu göstermeleri ve çocuklarına hissettirebilmeleridir.

Çocuklar duyguları ile erişkinlerden daha farklı şekilde başa çıkarlar, duygularını daha doğrudan ve yoğun şekilde gösterirler. Bu durum karşısında da ebeveynler her zaman yeterince sabırlı ya da anlayışlı olamayabilirler. Unutmamak gereklidir ki harika ebeveyn diye bir şey yoktur ve olmayacaktır. Önemli olan, çocuk aile bireylerinden birine sarılmak istediğinde, özellikle de bu hareket bir tartışma sonrasında geldiyse bunun geri çevrilmemesidir. Ebeveynlerin her zaman barışmaya yatkın olması ve çocuklarını sakinleştirmeyi bilmeleri gereklidir. Bir çocuk için en kötü ceza ebeveynlerin onlara yüz çevirmesidir. Çocuklar her zaman direk ten teması isterler. Okşanma ve sevilme ihtiyacı içindedirler.

Kısaca ruhsal güvende verilecek mesaj şu olmalıdır:
“Ben stresli olabilirim ve sana yeterli zaman ayıramayabilirim ya da tartışmış olabiliriz. Fakat benim sevgimden her zaman emin olabilirsin. Seni sen olduğun için ve her yönünle seviyorum.”

Kendilerine öz güveni olan ve ihtiyaçları olduğunda ebeveynlerine gidebileceklerini bilen çocuklar erişkin yaşlarda bağımlılığa yatkın olmamaktadırlar.

2- Çocukların Övgüye İhtiyaçları Vardır.

Çocuklar övülmeye ihtiyaç duyarlar. Erişkinlerin çocukların sadece başarılarını değil, çabalarını da övmeleri gerekmektedir. Genelde ebeveynler çocuklarına erken yaşlarda başarılı olmaları yolunda baskı yapmaya başlarlar ve başarılı olma düşüncesi aşılarlar. Çocuklarını diğer çocuklarla kıyaslayarak belirli standartları uygularlar. Çocukların bu noktada ihtiyaçları olan şey, ebeveynlerin onlara güvenmeleri ve kişiliklerinin ebeveyn tarafından tanınmasıdır. Önemli olan başarı değil, güçlü ve sakin bir kişilik gelişimidir.

3- Çocukların Belirli Ölçüde Özgürlüğe İhtiyacı Vardır.

Çocuklar kendi deneyimlerini edinmelidir. Aileler için bu noktada koruyucu kimliklerini değiştirmek biraz zor gelebilir fakat çocukların belirli bir noktaya kadar kötü deneyimleri yaşayıp “kendi deneyimlerini” edinmeleri gerekliliğini kabul etmeleri gerekmektedir. Çocuklar elbette ki düşüp dizlerini parçalayacaklardır ya da yaşıtlarıyla kavga edeceklerdir. Kendi deneyimlerini edinmek, araştırmak, oynamak, koşmak, hareket etmekle sağlanacaktır. Bu şekilde yetişen çocuklar kendi gerçeklerini algılamayı öğrenirler ve ilk başarılarını elde ederler. Bu deneyimi onlara ne anne baba, ne televizyon ne de öğretmenleri verebilir. Önemli olan nokta çocuğa özgürlük verirken sınırların doğru şekilde çizilebilmesidir. Bu sınırlar çocuğa güven verir, onları daraltmaz.

4- Çocukların Gerçekçi Öncülere İhtiyacı Vardır

Çocuklar kendilerini erişkinlerin duygu ve düşüncelerine göre yönlendirirler, erişkinlere hayranlık duyarlar ve onlar gibi olmak isterler. Erişkinlerin neler düşündüklerini ve gerçekte nasıl davrandıklarını kolaylıkla ayırt edebilirler. Çocuklara alkolün ve sigaranın zararlı olduğunu söylerken her fırsatta içki ve sigara kullanmak çocuğun zihninde büyük bir çelişki yaratır. Bu durumlarda tek yardımcı dürüstlüktür. Çocuktan saklamak yerine çocuğa alkol ve sigaranın sağlıksız olduğunu anlatmak en doğru yöntem olacaktır. Ayrıca ebeveynlerin kendi küçük zayıf noktalarını çocuğa dürüstçe bildirmesi çocuğun aileye olan güvenini artırır. Çocukların öncülere ihtiyacı vardır ve bu öncüler gerçekçi olmalıdır. Bu gerçekçilik içinde çocuklar büyüklerin de zaafları olduğunu ve her zaman insanüstü davranılamayacağını çocuğa anlatmak gerekir.

5- Çocukların Harekete ve Dengeli Beslenmeye İhtiyacı Vardır.
Çocuklar hoplayıp zıplayıp yorulmak isterler. Bunun için gerekli alana ihtiyaçları vardır. Bu yüzden apartman daireleri onlara küçük gelir. Sokaklar ise tehlikelidir ve oyun alanı ihtiyaçlarını karşılamaz. Çocuklar “sağlam kafanın sağlam vücutta” bulunduğu deneyimlere ihtiyaçları vardır. Bunun kadar önemli diğer bir nokta ise sağlıklı beslenmedir. Çok fazla çeşitte şekerleme ve yiyecek sadece çocuklar için üretilmektedir. Ayrıca reklamlar sağlık ve başarı sözü vermektedir. Bu noktada aileler hassas davranmalı, çocukları avutmak için şeker ya da çikolata vermemelidirler. Ayrıca duygusal tatmini şekerle sağlamak da son derece sakıncalıdır. Alkol ve madde bağımlılığına paralellik burada yatmaktadır. Bağımlılık maddelerinin ya da alkolün insanların üzgün durumlarından kurtulmalarına yardımcı olması, küçükken şeker, çikolata ile avutulmak arasında bir benzerlik yatmaktadır. Bireylerin bu durumlarda asıl ihtiyaçları olan şey yanlarında güvenebilecekleri insanların olmasıdır.


6- Çocukların Hayallere ve Yaşam Amaçlarına İhtiyaçları Vardır.

Bağımlılığa karşı en etkin koruma ruhsal denge, özgüven ve ben güçlülüğüdür. Böylece çocuklar kendi ayakları üzerine basan, gerçekçi ve eleştiri kabul edebilen yetişkinler haline gelebilirler. Burada yetiştirme tarzı çok önemlidir. Çocukların aile içinde açık, dürüst, karşılıklı eleştiri ve övgüye yer verilen ve kesin evet veya kesin hayırların kullanıldığı bir aile ortamına ihtiyaçları vardır.