Bana hangi diziyi izlediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim

Ben bir televizyoncuyum.

Yıllarca haber spikerliği ve çok güzel programlarda hem yapımcılık hem sunuculuk yaptım.

İlk dizi deneyimim muhteşem insan Gülse Birsel’in “Avrupa Yakasın”da konuk oyunculuğuydu.

Sonrasındaysa çok zevkli "yaz dönemli" bir karadeniz dizisinde rol aldım. Devamlılığını getirmek gibi özel bir ilgim olmadı açıkcası çünkü haberciliğim sürüyordu. Ancak çok zevkli bir iş olduğunu söyleyebilirim.

Dizi setleri çok zor ve bu setlerin kahramanları kesinlikle kamera arkası ekip.!

Oyuncular için kolay demiyorum ancak o dizilerde gördüğünüz şaşalı evler, deniz-nehir kenarı kafeler, dünyalar güzeli makyajlarıyla oyuncular, birbirinden şık kostümler, sağdan-soldan-yukarıdan-aşağıdan çekilen, gece-gündüz demeyen, kar-kış demeyen “kamera arkası ekibin” imzasını-emeğini-yorgunluğunu taşıyan müthiş görüntüler, saatlerce süren montajlar sonrası jenerik müzikleriyle alkış isteyen fragmanlar…

Haberin Devamı

İşte bunların hepsi asıl kamera arkasına gizlenen kahramanların hünerleri ! İyi ki sosyal medya ilerledi de artık çoğu kişi bu emekçileri de tanıyor.

Buraya kadar neden dizilerden özellikle bahsettim ?

ÇOCUKLAR İÇİN !

Bugün sosyal medyada bir kadın’ın paylaşımını gördüm. Şikayet ediyordu dizilerin konularını.. Çocuğunu düşünüyordu. Haksız mıydı acaba ? Düşündüm.

Benim de zevkle izlediğim müthiş diziler var özellikle iç açıcı komik olanları tercih ediyorum ve evet ben de “Kösem”den vazgeçmiyorum tarih koktuğu için :)

Peki "bu çocuklar dönem dizilerinden neler öğrenir anketimi” sizlere sunayım ;

*Öldürmenin ne kadar kolay olduğunu

*Silahın oyuncak olduğunu

*Kardeşin kardeşe her an kazık atabileceğini

*Herkesin herkesi aldatabileceğini

*Komplo planlarının nasıl kolay yapılabileceğini

*Herkesin mafya olduğunu

*Töre gereği herkese kıyılabildiğini

(Not: Bu anket her dizi için değildir.)

Herkesin farkındalığının arttığı bu dönemde inanıyorum ki çoğu ebeveyn çocuklarını ekran başından uzak tutuyordur.

Gerçekten buna inanmak istiyorum.

Çocuklar özenmesin:(

Büyük işi dizileri izlemesinler, legolarıyla büyüsünler..

Haberin Devamı

Burada şikayet etmekten daha öte bir durum var; Eylemde bulunmak; Hareket etmek.

Sevgili Anne-babalar "Çocuğum izliyor ne yapayım" diye bir şey yok. Kapatın televizyonlarınızı. Çocuk belli bir yaşa kadar ne görürse onu taklit edecektir, rol model edinir kendine..

Kendi keyfiniz için dizi karşısında çekirdek çıtlatırken daha bebecikleri komplo teorisi bilen çocuklar haline getirmeyin lütfen. Her şeyin bir vakti var.

Araştırmalara göre;

-0-3 yaş aralığında günde 1.5 saatten fazla televizyon izleyen çocuklarda hiperaktivite ve dikkat bozukluğu görülme olasılığı %35 düzeyde artar.

-Televizyonlardaki sözlü ve fiziki şiddet içeren program ve çizgi filmlerdeki uygunsuz karakterleri örnek alan çocuklarda uygunsuz sözcük kullanımı, saldırgan davranışlar ve suç oranı artar.

-Çocukların, yaşlarına uygun olmayan, zararlı televizyon programlarını izlemeleri onların küçük yaşta ruhsal ve zihinsel problemler yaşamalarına neden olabilir. Aşırı televizyon izleyen çocuklarda ise sosyalleşmesi ve yaratıcılığı ketlenebilir.

Haberin Devamı

-Televizyonu çok fazla izleyen çocuklar, okumak ve araştırmak yerine özellikle televizyondan edindiği bilgilerle yetinir, hazıra ve kolaya alışır. Buna bağlı olarak da çocukta, araştırma ve okuma kültürü ölür, tembelliğe doğru bir yönelim olur.

-Çok yakından ve fazla televizyon izleyen çocuklarda, gözlerin bozulması gibi sağlık problemleri görülme olasılığı artar.

Yahu daha ne olsun değil mi ?

Ben söyledim, önerdim, sizlere araştırmaları da yazdım.

Gerisi elbet Anne-babalara kalmış.

Hadi şimdi yazıyı bir daha okuyun:)

Çocuklarınızı gözlerinden çok çok öpüyorum..

Aşkla, Işıkla, Farkındalıkla kalın.

Duygu Giray

www.duygugiray.com

instagram; duygugiray

facebook; Yaşam koçu Duygu Giray