08.04.2010 - 12:27 | Son Güncellenme:
Üniversitelerde, “idam cezasını” tartıştığımız müzakereler yaptık. Bayramlarda, yeni kıyafetleri heyecanla bekledik, yerli malı haftasında süt içtik, fener alaylarına katıldık. Büyürken, memelere kapak kapatıldı. Sokaklarda karartmalar oldu, benzin istasyonlarında kuyrukta bekledik, “bu işyerinde grev var” cümleleriyle okumayı sökenlerimiz vardı. Lale işkembecisinin önünde silahlar patladı. Elektrikli radyoları açıp, biraz ısınmasını bekledik.
Telgrafın tellerine kuşlar kondu. Eteklerin içine jüponlar giyildi. Çok hızlı çekirdek yendi. Komşu teyze adlarının Nebahat, Müzeyyen veya Münevver olduğu yıllar oldu. Sürekli kompozisyon yazdık. Sinek telleri ile karasinekler avlandı. Bağıra çağıra “All You Need is Love” ve daha edepli “Akşam oldu Hüzünlendim Ben Yine” söylendi… (Bir zamanlar oldu, bir zamanlar olmadı. Engelli iğneler ve muntazam yaralar belirdi. Muhtelif yalanlar söylendi, muhtelif oyunlar oynandı)
Yer : garajistanbul
Tarihi : 08-09-10 Nisan 2010