Kültür Sanat “Gen Bencildir"...

“Gen Bencildir"...

08.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

“Gen Bencildir"...

“Gen Bencildir...


Web’de Kültür Sanat / AVNİYE TANSUĞ


       Hararetle “Ne yapın edin, o kitabı bulup okuyun" diyordu bir dostumuz geçen hafta. “Gen haritasının çözümlendiği" yolundaki haberlerin tırmanışta olduğu günlerden biriydi... Sözünü ettiği kitap, Richard Dawkins’in 1976’da yazdığı, 1995’te Türkçe’ye “Gen Bencildir" diye çevrilen “The Selfish Gene" idi. TÜBİTAK yayınları arasındaki bu kitabın ikinci baskısı da tükenmiş. Ama, 1995’de yazdığı “Cennetten Akan Irmak; Yaşama Darwinci Bir Bakış" (River Out of Eden) piyasada.
       “Gen Bencildiröi kitapçılarda bulamayınca, bulana kadar tabii, ipuçlarını arayacağımız yer malum! Internet! İlk arayışta, Dawkins’e adanmış, bütün çalışmalarının ve onunla ilgili kayda değer her şeyin sistemli bir biçimde derlendiği “o" site geldi: “Dawkins’in Dünyası" : www.worldofdawkins.com ... Burada, Oxford Üniversitesi’nde profesörlük yapan, evrimci yaşambilimci Dawkins’in bütün kitapları, makaleleleri, biyografisi, eleştiriler, okuma listeleri, vbe çizer Lalla Ward ile evli olduğu da belirtilip, bir sayfa da onun için yapılmış. Adresi de şöyle: www.geocities.com/Area51/Rampart/3947. Lalla Ward’ın Web sayfasında, bizim televizyonlarda gösterilen BBC yapımı dizileri izleyenlerin hatırlayabileceği türden bir de not düşülmüş: “...diğerlerinin yanısıra ‘Dük Sokağı Düşesi’ dizisinde düşesin kızını oynamıştır".

       “Sayın Prens, bilime arkanızı dönmeyin"!
       İlk kitabı “Gen Bencildiröde özverili ve bencil davranış kuramları, çıkarcılığın kalıtımsal tanımı, saldırgan davranışların evrimi, kan bağı kuramını... işleyiş biçimiyle geniş kitleleri etkileyip, yirminci yüzyıla iz bırakanlardan biri olan Dawkins hakkında dedikodu yapmak değil elbette niyetim. Ama kaynakları kurcaladıkça, öyle ilginç şeylerle karşılaştım ki...
       Bunlardan biri de, BBC’nin, ilk genel yönetmeni Lord Reith’in anısına düzenlenegelen Reith Konferansları’nın “Dünyaya Saygı" başlığı altında yapılan sonuncusunda, Prens Charles’ın yaptığı konuşma ve buna Dawkins’in verdiği tepki idi. Geçtiğimiz mayısta bütün dünyaya yayınlanan konuşmasında Prens, özetle, “bilimin biraz işin dozunu kaçırdığını" söylüyor ve “en büyük ve tek yaratıcının işine karışmanın risklerinden" söz ediyor. Konuşmayı Sokrat’a bir gönderme ile bitirip, “en çok hiçbir şey bilmediğimizi bilmeliyiz" diyor. Olumlu ve olumsuz pek çok tepki alan bu konuşmanın ardından, Prense bir de “açık mektup" gönderiliyor. Tarih; 21 Mayıs 2000, Pazar, imza; “Richard Dawkins".
       “Sayın Majesteleri,
       ...Konuşmanız beni üzdü. Oysa size ve yaptıklarınıza derin bir sempati duyardım. Ancak, amaçladıklarınıza hiç uymayan bilime yaklaşım biçiminiz... korkarım, hak ettiğiniz saygının sizden esirgenmesine neden olacak. Kim söylemişti hatırlamıyorum, ‘şüphesiz açık düşünceli olmalıyız, olmalıyız ama beyinlerimizi yere düşürecek kadar açık değil’! ... Sokrat’ın sözü içinizi ısıtıyor belki, ama ‘hikmet, neyi bilmediğini bilmektir’, zaten bize başka ne yol gösterebilir ki? Bilime arkanızı dönmeyin lütfen Sayın Prens"...
       Bu mektubu birileri bence iyi bir çeviri ile ortaya çıkarmalı. Dawkins’e katılınır veya katılınmaz, ama sözünü esirgemeyen bir bilim adamının tepkisini dile getirirken ortaya çıkardığı metin çok ilginç...
       İşte adresi: www.guardianunlimited.co.uk/Archive/Article/ Bu da Prens’in Web sitesi:www.princeofwales.gov.uk/speeches/
       Onun konuşmasının da tam metni orada. Konferans belgeleri BBC sitesinde.

       Dünya Günü 2000’e festival armağanı!
       “Dünya Günü 2000" etkinlikleri “Temiz Enerji, Şimdi!" diyerek yıla yayılıyor. Geçen ay sonunda iki etkinlik daha gerçekleştirildi. Biri, Anadolu Üniversitesi’nin açtığı ve geçen ay sonuçlanan yazı yarışması, diğeri de, bu yıl üçüncüsü gerçekleşen, Likya / Kaş Kültür Sanat Festivali. Festival boyunca Kaş, sanatın hemen her dalıyla haşır neşir oldu. Bu arada Kaş Limanı’nın beton mendireği de İsmail Acar tarafından boyandı, üzerine Anadolu uygarlıkları resmedildi. (Bu haber için Radikal arşivine bakılabilir:www.radikal.com.tr/2000/07/05/kultur)... Bir başka deyişle, bu festivalin düzenleyicileri ve Kaş Belediyesi, bu sıcakta “bu bir sıcak hava dalgası değil, atmosferin hastalanması" diyerek, yerküreyi de unutmadılar. Demek ki hâlâ umut var!
       Haftaya!