Gurur verdiler

Aydın Doğan Vakfı'nın "Genç İletişimciler" yarışmasında ödüller sahiplerini bulurken, pırıl pırıl üniversite öğrencileri göz kamaştırdı

AYDIN Doğan Vakfı tarafından nitelikli gazeteci yetiştirilmesi için İletişim Fakültesi öğrencileri arasında düzenlenen "Genç İletişimciler Yarışması"nda, yazılı, görsel ve işitsel iletişim dallarında dereceye giren öğrencilere ödülleri görkemli bir törenle verildi.
Yarışmada her dalın birincilerine 100'er milyon lira, ikinci ve üçüncülerine de Aydın Doğan Vakfı Başarı Ödülü verildi. Hürriyet Medya Towers'ta önceki akşam düzenlenen ödül töreni, kokteylle başladı. Ardından yaşları 16 ile 18 arasındaki gençlerden kurulu Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı "Anadolu Yıldızları Öğrenci Oda Orkestrası", Prof. Nazım Rızayev yönetiminde konser verdi.
AD Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Orhan Birgit, konserin ardından yaptığı açılış konuşmasında, yarışmaya Anadolu, Ankara, Ege, Galatasaray, Gazi, İstanbul, Marmara ve Selçuk Üniversitesi İletişim Fakülteleri'nden toplam 240 öğrencinin katıldığını, bunlardan 57'sinin dereceye girmeyi başardığını kaydetti.
Jürinin tarafsız ve adaletli bir değerlendirme yaptığını ifade eden, "İletişim mesleği en kutsal mesleklerin başında gelir" diyen Birgit, şöyle devam etti:
"Tanıtım kitabına yazdığı önsözde Vakıf Başkanı Sayın Aydın Doğan, iletişim mesleğinin gelişmesinde insan unsurunun önemine değiniyor ve bu konuda vakfa görevler yüklüyor. AD Vakfı, bu görevleri yerine getirmeyi sürdürürken, Genç İletişimciler yarışması ile basılı, sesli ve görüntülü medya yayınlarının ve haber ajanslarının yöneticileri karşısında bir tür mesleki gösterinin alt yapısını hazırlayarak, kendi becerilerini sunma olanaklarını yakalayan gençlere hizmet etmenin de mutluluğu içindedir".
Daha sonra ödül törenine geçildi. Öğrencilerin yanı sıra dallarında birinci olan fakültelerin dekanlarına plaket sunuldu. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Süheyl Batum, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Ateş Vuran, Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Dursun Gökdağ, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Erol Mutlu, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Suat Gezgin ve Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Işık Özkan medya dünyasının ünlülerinin elinden plaketlerini aldı.
Gençlere ve dekanlara ödül verirken konuşan Milliyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Doğan Heper, iletişim fakültesi öğrencilerine desteklerinin bundan sonrada süreceğini belirterek, "Arkadaşlar bundan emin olabilirler" dedi.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak ise, "Gençleri çok daha başarılı günlerinde görmek istiyoruz. Aramıza katılmalarını bekliyoruz" derken, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök de, "Görsel medyanın bu kadar geliştiği günümüzde insanlara gazete okutmak beceri istiyor. Bu yüzden, gazetenin perde arkasında çalışanlar da önemli" diye konuştu.
Milliyet gazetesi Yayın Koordinatörü Hikmet Bila da, "Ben mesleğe 17 yaşında başladım. Bu arkadaşların bizim başladığımız yaşta bizden daha başarılı olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum" dedi.

"Genç İletişimciler Yarışması"nda yazılı daldaki yapıtları, Hikmet Bila, Salim Alparslan, Eren Güvener, Nevzat Atal, Yalçın Çınar, Mustafa Dağıstanlı, Serdar Devrim, Abbas Güçlü, Tufan Türenç ve Hasan Yılmaer, Televizyon ve Radyo dallarındaki yapıtları da Haluk Şahin, Tuncay Özkan, Hakan Çelik ve Özay Şendir'den oluşan Seçiciler Kurulu belirledi.
Dallarında birinci olan genç iletişimciler şöyle sıralandı:

YAZILI DALDA:
* En İyi Sayfa Düzenlemesi: Burak Şenbak, Itır Akdoğan, Özgür Alev Kaya, N. Alp Ulagay, Süralp Kuşoğlu ve Cengiz Yıldız - Galatasaray Üniversitesi.
* En İyi Fotoğraf: Suna Aktaş - Marmara Üniversitesi.
* En İyi Araştırma - İnceleme: Serhan Akyön, Hakan Ergül, Kumru Geçit, Barış Özkan, Gülendam Bahtiyar, Esin Yavuz, Didem Pala ve Özgür Kamburoğlu - Anadolu Üniversitesi.
* En İyi Haber - Röportaj: Bülent Özgül - Ankara Üniversitesi.

GÖRSEL DALDA (Televizyon):
* En iyi Haber - Haber Programı - Haber Araştırma: Didem Yılmaz, Görkem Kiriş ve Funda Erzurum - Anadolu Üniversitesi.
* En İyi Haber - Belgesel: Bingül Elmas ve Fazilet Karakuzu - Marmara Üniversitesi

İŞİTSEL DALDA (Radyo):

* En İyi Haber Programı: Serhat Akça - Ankara Üniversitesi.
Diğer Radyo Programları: Cenk Demirkıran ve Egemen Malay - İstanbul Üniversitesi ve Nihan Şık - Ege Üniversitesi.

ŞEF Prof. Nazım Rızayev, Aydın Doğan Vakfı Genç İletişimciler Yarışması'nın ödül töreninden sonra, "Hep kaliteden bahsediliyor, ama kaliteli işler yapmaya yönelinmiyor. Bu gece burada yaşananlar, çok kaliteli işler yapılabileceğinin, böyle yetenekler olduğunun göstergesi" diyor.
Ödül töreninin yapıldığı Hüriyet Binası Konser Salonu'nda her şey genç, herkes yıldızdı, ama en şaşırtıcısı, kuşkusuz "Anadolu Yıldızları" idi. Eskişehir'deki Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğrenci Oda Orkestrası elemanları, 14 - 18 yaş grubunda; yani teen - ager. Ancak Grieg, Rivaldi, Rossini, Bartok ve Monti çalarken, yaşları unutuluyor, sahnede birden büyüyorlar. Yaşlarını gösteren tek şey, gözlerini şeflerinden ayırmamaları.
1992'de kurulan Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğrenci Oda Orkestrası, Türkiye'nin en genç orkestrası olan "Gençlik Orkestrası" üyelerinden oluşuyor. Topluluk çalışmalarını Prof. Rızayev yönetiminde sürdürüyor. Rızayev, Moskova Devlet (Çaykovski) Keman Bölümü mezunu. Yıllarca başkeman olarak çalıştıktan sonra, 1964'te Moskova Akademik Bolşoy Opera ve Balesi Orkestrası'nı yönetmiş. 1967'de Azerbaycan Devlet Sanatçısı ünvanını alan Rızayev, birçok uluslararası ödül sahibi.
Mersin Devlet Opera ve Balesi'ni kurmak için Türkiye'ye davet edilen sanatçı, Eskişehir'e gelişini gençlerle beraber olmak isteğine bağlıyor. Rızayev şu iddiada bulunuyor:
"Dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın, bu grubun müzik yarışmasında birinci olacağına inanıyorum. Onlar geleceğin büyük virtüözleri. Türkiye'de inanılmaz yetenekler var, ama bulmak lazım; örneğin ben bunları Eskişehir'de buldum."
Uluslararası Eskişehir Festivali'nin kapanış konseriyle büyük beğeni toplayan "Anadolu Yıldızları", Aydın Doğan Vakfı Genç İletişimciler Yarışması Ödül Töreni'ndeki konserleriyle de izleyenlerin yüreğini umutla doldurdu.

Genç iletişimcilere gelince; üniformasız, özgür ve özgündüler. Önceki nesillerden farklı olarak, kendilerine de teşekkür ediyorlardı.
Genç iletişimcilerin ödül törenini izlerken, Turan Güneş'in yıllar önce aktardığı bir anısını hatırladım:
Güneş'in eğitimi için Fransa'ya gönderilmesine karar verilir verilmez, terziye koşulmuş. Ailesi, bir üniversite öğrencisinin ciddiyetine uygun giyinmesini ön görmüş. Güneş, okula pırıl pırıl "laci" giysileriyle başlamış. Ne var ki, bir süre sonra kendisini ziyarete gelen babası çok şaşırmış, çevresinde gördüğü öğrenciler, değil takım elbiseli, tam bir pejmürdelik içindeymiş. "Oğlum, sen bunlarla mı okursun?" deyince, Turan Hoca'nın cevabı, "Bu gayri ciddi giysilerin içinde inanılmaz ciddi, bilgili kafalar, hiç duymadığın, bilmediğin derinlikte düşünceler var" olmuş.
Aydın Doğan Vakfı Genç İletişimciler Yarışması Ödül töreninde, üniformayı, biçimciliği aşmış, barışçıl, sadede yönelmiş bir nesil gördük. Yerelliğin, taşralığın aşıldığını, buradakilerin dünyadaki yaşıtları gibi olduğunu gördük.
Eklemeye gerek var mı? Çok sevindik.