Aile Hava kirliliğinin yeni neslin IQ'sunu düşüreceği iddiası

Hava kirliliğinin yeni neslin IQ'sunu düşüreceği iddiası

21.01.2014 - 14:59 | Son Güncellenme:

Hava kirliliğinin anne karnındaki bebekler ve çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle gelecekte insan neslinin IQ problemi yaşayacağı öne sürüldü.

Hava kirliliğinin yeni neslin IQsunu düşüreceği iddiası

Fırat Üniversitesi (FÜ) Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yaman, hava kirliliğinin anne karnındaki bebekler ve çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle gelecekte insan neslinin IQ problemi yaşayacağını savundu.

Haberin Devamı

Yaman, dünyada hava kirleticileri arasında ilk sırayı alan polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), kurşun, pestisit ve tütün dumanı gibi toksik maddelerin özellikle anne karnındaki ve 0-6 yaş grubundaki çocukların IQ değerlerini ciddi oranda düşürdüğünün 1970'li yıllardan beri yapılan araştırmalarla ortaya konulduğunu belirtti.

Özelllikle büyük kent merkezlerinde artan insan faaliyetlerine bağlı olarak egzoz, ev ve fabrika bacalarından atmosfere yayılan benzo(a)piren gibi PAH'ların, tetraetil kurşun ve poliklorofenil gibi toksik bileşiklerin havadaki konsantrasyonunun sürekli artmakta olduğunu ifade eden Yaman, şunları söyledi:

"Uzmanlar tarafından kan kurşun düzeyindeki her 1 mikrogram/desilitrelik artışın IQ'da 0,25 puan azalmaya neden olduğu saptanmıştır. Amerika'da yapılan bir araştırmada ise PAH ve poliklorofenil gibi toksik maddelerin solunması sonucu IQ değerlerinde neden olunan azalmanın kurşundan üç kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. Ankara'da yapılan bir araştırmada ise trafiğin yoğun olduğu bölgelerde yaşayan çocukların kan kurşun düzeyleri trafikten uzak bölgelerde yaşayanlarınkinden daha yüksek bulunmuş ve maruziyet süresinin artması ile kan kurşun düzeylerinin anlamlı derecede arttığı saptanmıştır."

Haberin Devamı

"Türkiye'nin 2071 hedefi için IQ'su yüksek nesillere ihtiyacı var"

Hava kirliliğine maruziyetin daha az görüldüğü küçük kentlerde, ilçelerde ve hiç görülmediği köylerde yetişen çocukların IQ değerlerinin yüksek olmasının bu durumun bir sonucu olarak ortaya çıktığını vurgulayan Yaman, IQ'su yüksek taşra çocukların ise öğretmen yetersizliği ve ailelerin bilinçsizliği gibi birtakım nedenlerden dolayı ya okulu bıraktıklarını ya da yeteri eğitim alamadıklarından üniversite kapısından içeri giremediklerini dile getirdi.

Prof. Dr. Yaman, Türkiye'nin geleceği için temiz havayla beslenen IQ'su yüksek öğrencilerin ülkeye kazandırılması gerektiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"2023 hedefinden sonra 2071 hedefine odaklanan Türkiye'nin bu hedefi tutturacak IQ'su yüksek nesillere ihtiyacı vardır. Bu da ancak taşradaki IQ'su yüksek çocukların iyi üniversitelere girmelerinin önünün açılması ve birer uzman olarak ülkede aktif rol almaları ile mümkün olacaktır. Bu nedenle, bugün taşradaki çocukların eğitimde karşılaştıkları sorunların bir an önce çözülmesi gerekmektedir."

Haberin Devamı

Eğitimdeki düzenlemelerin ülke şartları göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini vurgulayan Yaman, "Ülkede bürokrasideki yöneticiler ve Türk bilim insanları sürekli taşradan beslendiklerinden Türkiye bugün uluslararası camiada söz sahibi olmuş ve 2023 hedeflerine kilitlenebilmiştir" dedi.

Üçüncü dünya ülkelerindeki iç karışıklıkların sebebi IQ'su düşük yöneticiler

Üçüncü dünya ülkelerinde baskıcı rejimler nedeniyle iç karışıklıkların eksik olmadığına dikkati çeken Yaman, bunda, elit üniversitelerde sadece şehir merkezlerinde yaşayan elit aile çocuklarının okuyabilmesi sonucunda üst bürokrasinin IQ değeri düşük olan yöneticilerden oluşmasının katkısının büyük olduğunu öne sürdü.

Haberin Devamı

Gelişmesini tamamlayamamış ülkelerde, zeki olmasına rağmen kaliteli yükseköğrenim alamayan, diğer bir ifadeyle iyi okullara gitmeleri birtakım hileli yasalarla engellenen IQ'si yüksek taşra çocuklarının o ülkelerin elit yöneticilerine karşı güvenlerini yitirmeleri ve dış tahriklere açık hale gelmelerinin da mevcut durumdaki payının büyük olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Okuma-yazma oranlarının yüksek olması önemli olmakla birlikte, ülkelerin gelişmesi, müreffeh ve caydırıcı olmaları, kaliteli yüksek öğrenim ve öğrencilerin yüksek öğrenime geçmelerinde fırsat eşitliğinin sağlanmasıyla mümkündür. Günümüzde üniversitesi olmayan ülke olmamakla birlikte kaliteli yüksek eğitimin verilememesi sonucu Asya ve Afrika'daki çoğu ülke, zengin yer altı kaynaklarına rağmen yoksul yaşamaktan kurtulamamaktadır. Tipik olarak, dünyanın sekizinci büyük petrol ihracatçısı olan 180 milyon nüfuslu Nijerya'da halk aydınlatma için hala mum, odun, gaz lambası ve çok pahalıya elektrik üreten jeneratör kullanmaktadır. Gelişmiş ülke olmakta sınır yoktur ancak lisans ve montaja dayalı üretim ile dünyada söz sahibi olunamayacağı açıktır."

Haberin Devamı

Prof. Dr. Mehmet Yaman, dünyadaki çevre sorunlarının başında gelen hava kirliliğinin insan yaşamını her geçen gün daha da tehdit eder hale geldiğini belirterek, dumansız enerji kaynakları kullanılarak bunun önüne geçilebileceğini sözlerine ekledi.

Yazarlar