Kültür Sanat İmajını beğenmedim, seni kovuyorum!

İmajını beğenmedim, seni kovuyorum!

23.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Dünya televizyonları, sıradan insanı anlık meşhur etmeyi vaat eden programların istilasına uğradı. Almanya'da da 'imajın yoksa kaybol' diyen Dismissed revaçta

İmajını beğenmedim, seni kovuyorum



İmajını beğenmedim, seni kovuyorum



Türkiye Popstar ve Biz Evleniyoruz programlarının yarattığı sanal fırtınayla çalkalanırken, Alman televizyonları bu programların ve benzerlerinin ikinci-üçüncü kuşaklarını yayınlıyorlar. Tabii Almanya'da bu programların değerlendirmesi bakımından Türkiye'de olduğu gibi iktisatçısından siyaset bilimcisine ve spor yorumcusuna, gazete baş yazarından genel yayın yönetmenine kadar topyekûn bir medyatik seferberlik yaşanmıyor. Olsa olsa Bild gibi bulvar gazetelerinin ötesine geçmiyor bu yarışmalara yönelik medyatik ilgi.
Yine de bu yarışmalardan biri, 'imaj çağı'nın içeriğiyle tam anlamıyla uyuştuğu için hayli dikkat çekiyor. Pop kültürün en büyük taşıyıcılarından, daha çarpıcı deyişle, 'Panteon'daki en büyük tanrılardan biri' olan MTV'nin küresel yayınıyla da eş zamanlı olarak yayınlanan Dismissed, Türkçesiyle 'Kovuldun' adlı yarışma bu. Alman versiyonu, MTV küreselde yayınlanandan ayıran en önemli nokta ise, çok daha 'sert' olması! Bu yarışma 'kültür endüstrisi'nin en iştahlı müşterisi olan genç kuşak tarafından ilgiyle ve zevkle tüketiliyor.

Güzellik yetmez, imajın olacak
Yarışmanın formatı, bir düzine kamera önünde iki yakışıklı erkeğin veya iki güzel kızın, karşı cinsten bir güzel 'seçici'ye bir gün içinde kendini beğendirmeye çalışmasından ibaret. Birisi 'seçici' olan üç katılımcının tanışmasıyla yarışma başlıyor. Kameralarla birlikte, birbirlerini daha iyi tanımaları için seçilmiş mekanlara gidiyorlar. Tanışmanın ardından yarışmacıların ilk yorumları ekrana gelir: Sandra'nın çok hoş bir gülüşü ve 'sıkı' bir kalçası vardır. Andre'nin hoş bir yüzü, yapılı bir vücudu, iyi bir giyimi vardır, vs...
Seçilen mekân ise birbirlerinin vücutlarını daha iyi görebilmek için ya beş yıldızlı bir otelin havuz başı ya da kumsallarıyla ünlü bir tatil yeridir. Ve bu mekânlarda onları 'kovulma'nın gerçekleşeceği saate kadar bir dizi etkinlik beklemektedir. Örneğin rüzgâr sörfü yaparlar, ya da yamaç paraşütü... Tabii bu arada kendilerini 'seçici'ye beğendirmek, yani kovulmamak için bütün hünerlerini göstermektedirler. Andre, 'kalçaları gayet sıkı' olan 'seçici'sine çok iyi bir yüzücü olduğunu göstermek için rakibiyle yüzme yarışına girer. Mike ise akşam gidecekleri diskoda intikamını alacaktır! Çünkü o, iyi bir dansçıdır.
Yarışmanın finaline doğru katılımcılar, az aydınlatılmış bir mekânda ya da bir jakuzinin içindedirler. Andre yarım saat boyunca 'seksi' seçicisiyle başbaşa kalmasını sağlayan 'time out' (Dışarı!) kartını rakibine verir. Artık yalnızlardır. Altındaki Quiksilver mayo ve vücudunu kaplayan 'özgürleştirici' dövmesinin verdiği güvenle 'seçici'sine dokunmaya, onu uzun ve ateşli öpüşmelerle etkilemeye çalışır.
Yarım saat sonunda Mike içeri girer. Bu defa 'time out' kullanma sırası ondadır. 'Seçici' onunla da öpüşür. Kimin kovulacağına o karar vereceği için, onları 'tanımalı'dır!
Bu süre de tamamlandıktan sonra, 'seçici' artık kimi kovacağına karar vermiştir. Jakuzinin içinde, rahatlamış ve kendinden emin, kovacağı kişiyi açıklar: "Evet Andre, çok hoş bir yüzün var, iyi bir yüzücüsün, seninle jakuzide çok 'romantik' anlar yaşadık. Ve Mike; çok çekici gözlerin ve hoş bir saç stilin var. İyi bir dansçısın ve diskoda senle çok eğlendik. Andre, sen kovuldun! Çünkü imajını beğenmedim."

Varlıklı ol da, kovulma!
Onlarca kamera önünde bir güne sığdırılan, 'imaj' ve 'seks' ekseninde gelişen yarışma, aslında açık mesajlarla dolu. Kültür endüstrisinin mühendisleri 'kovulmama' için neye ihtiyacımız olduğunu bu program aracılığıyla söylüyorlar: Sağlam bir imaj! Açmak gerekirse, bakımlı ve seksi bir vücut, GAP/Diesel marka giysiler ve tabii bunları sağlayacak bir yaşam biçimi... Bunlara, bu yaşam biçimine sahip değilsen, kovulursun!..
Bakalım BBG, Popstar, Biz Evleniyoruz'dan sonra Türk 'tele-röntgen'lerinde 'kovulmamız' ne zaman başlayacak?


POPULER KÜLTÜR