Yaşam Kırlangıç daha ölmedi!

Kırlangıç daha ölmedi!

31.05.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gazeteci Hrant Dink'in Tuzla'daki Ermeni Yetimhanesi'nin öyküsünü anlattığı 'Kırlangıcın Yuvası' adlı belgeselin prömiyeri önceki gece yapıldı. Geceye Dink'in eşi Rakel Dink de katıldı

Kırlangıç daha ölmedi

Hrant Dink belgeseli axyas022.jpg 12 Eylül darbesinden sonra azınlık vakıflarının mülk edinmesinin hukuki yanı hala tartışılan yollardan engellendi ve Tuzla'da, yetimlerin üzerine elleriyle "hane"lerini yaptıkları, ağaçlar diktikleri arazi, eski sahibine verilirken ödenen bedel Ermeni vakfına geri ödenmedi.Tanınmış belgeselciler Şehbal Şenyurt ve Nedim Hazar'ın yapımcılığını, Bülent Arınlı'nın yönetmenliğini üstlendiği "Kırlangıcın Yuvası" adlı film Hrant Dink'in ağzından Tuzla'daki arazinin öyküsünü anlatıyor. Arınlı'nın dostu Dink'in ölümü üzerine bitirmekte çok zorlandığı belgeselin ilk gösterimi, dün akşam Tophane'de Anadolu Kültür'ün çok amaçlı bir merkeze dönüştürdüğü Tütün Deposu'nda Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve dostlarının katıldığı bir toplantıyla yapıldı. Toplantıda avukat Fethiye Çetin, azınlık vakıflarının mülk edinmesinin engellenmesinin hukuki süreci ve uygulamalar hakkında bilgi verdi. Uğradığı suikasttan sonra Hrant Dink'i Türkiye'de tanımayan, onun Gedikpaşa ve Tuzla Ermeni yetimhanelerinde yetiştiğini, eşi Rakel'i burada tanıdığını ve birlikte yetimhane yöneticiliği yaptığını bilmeyen kalmadı. Ölümünün acısı hala çok tazeyken Dink'i perdede görüp de gözyaşlarımızı tutmamıza olanak yok. Dink, eşine az rastlanır hümanizmasıyla ilkokul çağında otuz yetimin Gedikpaşa'dan Tuzla'ya gidip inşaat işçisi gibi çalışarak yaptığı binayı "Kırlangıcın Yuvası" diye nitelerken duygulanmamak için taş kalpli olmalı. Açılan dava nedeniyle sürekli el değiştiren, bakımsız kalan arazide dolaşırken o günleri yeniden yaşayan Dink'in tanıklığından ibaret, Civan Gasparyan'ın duduk ezgileriyle eşlik ettiği bu kısa, dürüst, içten yapım tarihi bir belge niteliği taşıyor. "Kırlangıcın Yuvası"nın en etkileyici yanı, Dink'in davayı devam ettirmedeki kararlılığını vurgulamak için "Ben daha ölmedim!" deyişi. O ana dek salonda gözyaşlarını tutabilmiş olanları da ağlatan bu sözler, "Kırlangıcın Yuvası"nı kendini hak aramaya adamış bir idealistin hayatından bir kesit haline de getiriyor. Bütün salon ağladı

Yazarlar