Kitabın ruhunu o resimlemişti

Yapıtlarında iç dünyasını yaratıcılıkla tuvallerine yansıtan ve hayata 'kadın gözüyle' bir bakış getiren Bilgin, 1956'da Diyarbakır'da doğdu. 1974'te Londra'da London College of Printing Grafik Bölümü'nde eğitim gördü. 1979'da Singapur National Museum'da karma sergiye katıldı. Önce kumaş üzerine resimler yaptı, kurukalem, mürekkep, suluboya ve '80'lerden itibaren tarz olarak benimseyeceği guvaşı keşfetti. '80 sonrasında batik tekniğiyle yaptığı resimleri 1984'te Taksim Sanat Galerisi'nde, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde ve Ankara Dost Sanat Ortamı'nda sergilendi. İzleyen yıllarda ürettiği resimleri, 1986'da Taksim Sanat Galerisi'nde izleyiciye sunuldu. 1987 yılından itibaren Metis Yayınları tarafından yayımlanan Defter dergisinin kapak resimlerini yapan Deniz Bilgin; aralarında Latife Tekin, Lale Müldür, Murathan Mungan, Bejan Matur, Alberto Moravia, Henri Troyat ve Ursula K. Le Guin'in de bulunduğu pek çok yazar ve şairin kitap kapaklarını tasarladı. Bilgin 1999 yılında hayatını kaybetti.15 Haziran'a kadar Ankara Galeri Nev'de görülebilecek retrospektif serginin davetiyesine Orhan Pamuk şunları yazdı: "Bilgin, 1999'da yaptığı son resimlerinden birine 'Minareden At Beni İn Aşağı Tut Beni' adını vermiş. Aynı yıl, Ankara'da boş bir binanın tepesine çıkmış ve kendini aşağı atıp ölmüş. Tek tek yaprakları neden çizdiğini bilmiyor, aşağıda kendini kimsenin tutmayacağını ise biliyormuş." Orhan Koçak'ın, "Hem sınırsız bir özgürlüğün, hem de buna direnen bir katılık ve değişmezliğin ürünüdür" dediği Deniz Bilgin'in eserleri geçen yıl, İstanbul Karşı Sanat Çalışmaları tarafından düzenlenen retrospektif sergide izleyiciyle buluşmuştu. Bilgin, şimdi Ankara'da. Galeri Nev'deki sergide, sanatçının 1975'ten itibaren yaptığı yağlıboya, guvaş ve desen çalışmaları yer alıyor. Kitap kapaklarını tasarladığı yazar ve şairler anlattı: "Bütün ölümler erkendir" sözünü bir kez daha onun adıyla anıyoruz. Gülüşü hiç büyümedi. İnsanda hep çocukluk arkadaşıymışsınız duygusu uyandıran insanlardandı. "Sahtiyan" kitabımın ilk baskısının kapağını o desenlemiştir. Daha sonra "Cenk Hikâyeleri"nin kapağı nedeniyle erkekler için yapılan eski bir korunma muskası örneği vermiştim, ondan yola çıkarak yaptığı birkaç güzel resimden birini kapak yaptık. Kitabın ruhunu, benim dünyamı iyi aktaran güçlü bir resimdi. Murathan Mungan Deniz ile ortak bir dostluğumuz vardı. Kitaplarımın kapakları için yaptığı çalışmaları her zaman çok sevdim. İçeriği yansıtan değil, derinleştiren kapaklardı onlar. Benim yazdıklarımla onun çizdiği desenler arasında büyük uyum vardı. Aramızda hiçbir zaman kapaklar konusunda sorun olmadı. Kitaplarım için yapılan tüm kapakları beğenmem. Deniz söz konusu olunca içim rahat olurdu. Ortaya çıkardığı işler hiçbir zaman içime sinmeyen cinsten olmadı. Latife Tekin Deniz Bilgin, resmin Doğu'nun bilgisi olduğunu da hatırlatmak istedi bize. Çünkü resim, akademik çevrede hep Batı'nın bilgisi olarak kalmıştı. O resmini bize şiirsel bir nakış olarak sundu. Bütün huzursuzluğu da kendini bir türlü izleyicinin görmek istediği yerde bulamamasıydı. Bir şair olarak "Madonna ve Çocuk" (söz konusu resim Kaygalak'ın "Yüzümdeki Kuyu" isimli kitabının kapağında kullanıldı) resmindeki boşaltılmış bedeni doldurmaya çalışıyorum. Metin Kaygalak