06.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Ayşegül Aydoğan Atakan
Kanser tedavisi denince artık sadece hayatta kalma mücadelesi akla gelmiyor. Tedavinin yararları kadar tedavi sırasında ve sonrasında hastanın yaşam kalitesinin maksimuma çıkması da önemseniyor. Bu amaçla da kemoterapinin mümkün olduğunca az yan etkiyle hatta tamamen yan etkisiz olması hedefleniyor.
Uluslararası Kemoterapi Derneği Üyesi, Amerikan Klinik Onkoloji Derneği, Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği ve Uluslararası Akciğer Kanseri Çalışma Birliği üyesi Prof. Dr. Richard Gralla, kanser tedavisinde görülen yan etkileri önleyebilen yeni ilaçlar hakkında sorularımızı yanıtlamaya devam ediyor.
Kanser tedavisinde gelinen nokta nedir?
Artık kanserde eskiye oranla çok daha yüksek ''tam tedavi'' oranlarına sahibiz.
Tedavi olanların da normal hayatı sürme oranları yine çok yüksek.
Bulantı ve kusmadan çekinme nedeniyle tedaviyi reddeden hastaların oranı nedir?
Meme kanserinden bir örnek vereyim. Başarılı bir ameliyat sonrasında 4 - 6 ay kemoterapi yapılmasını öneririz. Kanserin tekrarlamasını önlemek için yapılan bu tedavi, adjuvan kemoterapi adını alır. Her üç haftada bir kez bir doz kemoterapi verilir. Yapılan çalışmalara göre meme kanserinde kadınların dörtte biri bu önerilen süreyi doldurmadan kemoterapiyi bırakıyorlar. Bunun da asıl nedeni, yan etkiler. Tabii bunun içinde bulantı ve kusmanın çok önemli bir yeri var. Hastaların hayat kalitelerini değerlendirmeleri istendiğinde eğer bulantı ve kusmayı kemoterapiden sonra engellerseniz, hayat kalite değerlendirmelerinin kemoterapi öncesinden farksız çıktığını görüyorsunuz. Ama bulantı ve kusma varsa tedaviye başladıktan üç gün sonra hayat kalitelerinin üçte bir kötüleştiğini söylüyorlar. Dolayısıyla bir yan etki korkusu var.
Sosyal izolasyon çok sık görülen bir sorun mu?
Kanser, hastanın ailesi eşi ve çocuklarıyla sorun yaşamasına yol açabilir. Hastalar bu sorunu ailesiyle nasıl konuşacağı konusunda sıkıntılar yaşayabiliyor.
Kemoterapiden sonra hasta ne kadar süre sonra günlük yaşamına geri dönebilir?
Örneğin erken evre meme kanseri söz konusuysa genelde meme koruyucu bir ameliyat öngörülür. Yani tümör alınır ama memenin geri kalanı kalır. Bunun kozmetik iyileşmesi oldukça hızlıdır. Saçın geri gelmesi epey sürebilir ama sonuçta geri gelir. Yorgunluk birkaç ay sürecektir ama o da düzelecektir. Genelde 4 - 6 ay sürer bu süreç.
Peki cinsel yaşamına tedaviden ne kadar sonra geri dönebilir?
Cinsel olarak en çok zarar gören şey vücut imajıdır. Kadın, ''Eşim beni hâlâ cazip buluyor mu?'' diye düşünür. Ama araştırmalara göre bu çok büyük bir sorun değil. 30 - 40 yaşındaki kadınlar için en büyük sorun ise ani menopozdur. Bu da düzelir fakat olduğu süre zarfında çok ağır menopoz belirtileri görülür. Sıcak basmaları gibi belirtiler kadınların hayat kalitesini bozar.
Kanser, çiftlerin ilişkileri üzerine belirli bir stres faktörü getirir. Özellikle kanser olan taraf, eş üzerindeki etkiyi fazlasıyla abartabilir.
Ama kişi, 3 - 6 ay içinde normal cinsel yaşamına dönebilir.
Kemoterapi sonrası görülen saç dökülmesi kadın hastaların tedaviyi bırakmasında etkili oluyor mu?
Saç kaybı aslında her kemoterapinin bir sonucu değildir. Ama olduğunda ne yazıkki bunu önleyecek elimizde yeterince etkin tedavi seçeneklerimiz yok.
Saç kaybı hem kadını hem de erkeği etkiler. Ama daha önceden erkek tipi saç dökülmesi olsa bile kemoterapide dökülen saç, erkeğin imajını çok yaralıyor.
Saç kaybı, kemoterapinin birinci küründe hemen ortaya çıkar. Dolayısıyla tedaviyi bırakmak için bir neden olmaz. Ama tedaviye hiç başlamamak için bir neden olabilir. Bir de insanlar artık saçlarının geri geleceğini ve bunun geçici bir kayıp olduğunu biliyorlar. Bu sorunla bizim tahmin ettiğimizden daha iyi başa çıkıyorlar.