Kozlu şaka sandı

THY Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozlu ve bir grup gazeteci, dün akşam bir sohbet toplantısında buluşmuştuk. "Öfkeden çözüme" adlı yeni bir kitap yazan Kozlu’yla kitabı ve güncel konular üzerinde sohbet ediyorduk.
Kozlu çok şapkası olan bir profesyonel. Dün gece bizimle "Coca Cola Orta Avrupa, Avrasya ve Ortadoğu Grup Başkanı" sıfatıyla konuşmak istediğini iletti. Çünkü önümüzdeki salı günü THY’nin genel kurulu vardı ve yanlış anlaşılmamak için bu konuda konuşmak istemiyordu.
Kozlu, yurtdışında da uzun süreler yaşamış bir insan. Kaldığı İsviçre ve Avusturya’da pek çok dostluk kurmuş bir kişi. Dün geceki konuşmanın yönü, ister istemez bir süre sonra "Türkiye’yi kurtarma" şekline dönüşünce gülerek şunları söylüyor: Başka ülkelerdeki dostlarımla yediğim yemeklerde hiç o ülkeyi kurtarmaya çalışmayız. Felsefe yaparız. Gazeteci arkadaşlardan biri söze girerek "O zaman oradaki yemekler sıkıcı geçiyordur" diye espri yapıyor.

‘Arandım diye imza attım’
Anılarına devam eden Kozlu, sözü yurtdışındaki bir havaalanında sıkı sıkıya üzerinin aranmasına getirdi. En son seyahatinde üstü ve sırt çantası o kadar sıkı aranmıştı ki, hayretle anlatıyordu. Duvarlardaki panolarda yolcunun nasıl aranacağı anlatılıyor, yolcular ayakkabılarının topuklarına kadar kontrol ediliyordu. Kozlu da sıkı sıkıya aranmış, sırt çantası özel olarak elden geçirilmiş ve numaralanmıştı. Hatta arandığına dair bir defter bile kendisine imzalattırılmıştı. Tam bu sırada biz gazetecilerin telefonları çalmaya başladı. THY’nin uçağı kaçırılmıştı. İlk tepki gruptan bir arkadaştan geldi: Şaka yapıyorsunuz!
Şaka yapılmadığı kısa sürede anlaşılıyordu. Bu kez telefon trafiği kurma sırası Kozlu’daydı. THY yöneticileriyle temasa başlayıp bilgi almaya başladı. Ve kısa bir süre sonra da izin isteyip yemekten ayrıldı. Bu sırada gazeteci arkadaşlarımızdan biri Işın Çelebi’nin Ankara’daki evini arıyordu. Telefona Çelebi’nin oğlu çıktı. Ve şunu söyledi: "Babam 10 dakika sonra evde olacak. İsterseniz tekrar arayın!"



YAŞAM