Kültür Sanat Kumdan gelen bela

Kumdan gelen bela

22.09.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mısır piramitlerinin ve mumyalarının gizemi modern teknolojiyle donanarak karşımıza çıktı. "Mumya"nın devamı "Mumya Geri Dönüyor" gösterime girdi

Kumdan gelen bela

"Mumya Geri Dönüyor / The Mummy Returns" Serüvenci Rick ile ejiptolog Evy, firavunun nişanlısıyla bir olup onu öldüren rahip Imhotepin canlanan ve doğaüstü güçlerle donanan mumyasından az çekmedi. Ama onun sayesinde aşık oldular. Mumya geri dönene dek geçen on yıl içinde evlenmişler, bir oğulları olmuş, sekiz yaşına gelmiş. Hem anasına hem babasına çekmiş: "Evde Tek Başına"daki Macaulay Caulkinin 30lu yıllar versiyonu bir yaramaz!Ayrıca, Rick ile Evy sıradan İngilizler değilmiş! İnsanlığın koruyucularından Ardeth Bayin söylediği gibi "Rastlantıyla kader arasında ince bir çizgi vardır." Rick, "Mumyalardan nefret ederim!" diyerek başlıyor filme. Özel efektler maratonu geride kaldıktan sonra "Mumyalar, pigmeler, bildik şeyler işte," şeklinde özetliyor yaşadıkları serüveni. Her numara var Yiğidi öldür hakkını ver: "Mumya Geri Dönüyor"da bizi eğlendirmek için kendilerini paralamışlar! Filmde yok yok: Her tür efekt, üç boyutlu bilgisayar canlandırma, holografi, bunların eseri antik Mısır görünümleri, son derece şık Mısırlı savaşçılar, çölde meydan savaşları, yarı çıplak Rachel Weisz ve Patricia Velasquezden dövüş sanatları, böcekler, yılanlar, akrepler, altı gemi üstü balon bir Mongolfier müsveddesi, bol mumyalı bir British Museum gezisi, otantik meşale aydınlatmalı, heykellerle süslü ve cehenneme giden kısa yollarla dolu mitolojik mekânlar dahil (!) uzun bir Mısır turu... İlk filmde, Mısırlıları pis, aptal ve korkak gösteren ırkçı tutumdan vazgeçilmiş. Imhotep budalası zombilerin yerini inançlı ve cesur savaşçılar almış. Konu, Rickin film boyunca vurguladığı gibi hep aynı nakarat: Kötü güçler dünyayı ele geçirmeye çalışıyor! Ölümlü, ölümsüz, mumyalanmış ya da taptaze fark etmez. Bu kez üç taraflı bir mücadele var: Ruhunu Ölüler Tanrısı Anubise satan Akrep Kral, onu safdışı bırakıp Anubisin kumdan maketlerini andıran ordusuna hükmetmek isteyen Imhotep ve müttefiki British Museum Müdürü Fevzi Bey kötüler cephesinde. İyiler cephesinde eski dostlarımız var elbette. Akıl, mantık, sağduyuya bu öyküde yer yok. Arkanıza yaslanın, kulaklarınıza biraz pamuk tıkayın (çünkü müzik, ses ve ses efektlerinin birleşimi müthiş bir gürültü ve kakofoniye yol açıyor) keyfinize bakın. Mumyaların laneti Arkeolog Howard Carter Tutankamonunun mezarına girdiği sırada kanaryası Firavun yılanı olan bir kobra tarafından yutuldu.Tutankamon kazısının sponsoru Lord Carnavaron kan zehirlenmesinden öldüğü sırada Kahirede ışıklar kesildi ve İngilteredeki malikanesinde sevgili köpeği ölüverdi.Mezarın açılmasından on üç yıl sonra geziye katılan 21 kişi de ölmüştü.Mikrobiyologlar "lanet"in mumyalardan yalılan küf sporlarını solumaktan kaynaklandığını iddia etti. Söylentiye göre mumyalanmış Prenses Amen-Rayı taşıyan lahit Titanikteydi.1934 yılında British Museum mumyalarının geminin talihsizliğiyle ilgisi bulunmadığını belirten resmi bir açıklama yaptı.Bir başka söylentiye göre, İkinci Dünya Savaşı sırasında torpidolanan Lusitania içinde mumya bulunmayan bir lahiti Mısıra taşıyordu. Piramitlere girenlerin, mumyalara dokunanların lanetlendiği söylenegelir. İşte bazı örnekler! Mumya kameranın gözdesi Sinema sessiz döneminden bu yana Mısır mumyalarının gizemini kullandı. İlk mumya filmi "Mısır Mumyası / The Egyptian Mummy" 1914 yılında Lee Beggs tarafından çekildi. Ancak bu filmin türü komediydi. Piramitlerin gizemi, antik dönem Mısır mitolojisinin zenginliğiyle beslenen bu konu sinema tarihi boyunca televizyon için yapılanlar dahil elliye yakın filmle ekranlara yansıdı. En ünlü mumya Karloff En ünlü mumya, kuşkusuz Boris Karloff oldu. Korku filmlerinin usta oyuncusu Alman dışavurumcu sinemasının temsilcilerinden, kameramanlıktan gelen Karl Freundun 1932 yapımı "Mumya / The Mummy" adlı filminde Imhotepi canlandırdı. Stephen Sommersın 1999 yapımı filmi de onun modern teknolojiyle donanmış bir versiyonu. Ama Arnold Vosloo, Karloff gibi adını afişe yazdıracak bir karizmaya sahip değil, henüz. 1918de Ernst Lubitsch, Emil Jannings ve Pola Negrinin başrolleri paylaştığı, ilk mumyalı korku filmi sayılan "Die Augen der Mumie Ma / Mumya Manın Gözleri"ni yönetti. Negri, kumaşa sarılmış bir mumyayı değil bir yaşayan ölüyü, zombiyi andırıyordu. Jannings ise onun efendisi olan Arabı! Tony Curtis de oynadı Mumyayı canlandıran ünlü oyuncular arasına 1993 yapımı "The Mummy Lives / Mumya Yaşıyor" ile Tony Curtis de katıldı!Sinemada Aztek ve Maya mumyaları da önemsiz bazı yapımlarda yerini aldı. Yönetmen / Senarist: Stephen Sommers Görüntü: Adrian Briddle Müzik: Alan Silvestri Oyuncu: Rachel Weisz (Evelyn), Brendan Fraser (Rick), John Hannah (Jonathan), Patricia Velasquz (Meela), Arnold Vosloo (Imhotep) Sinema tarihinin en fazla filme alınmış mumyası ise Imhotep değil, Kharis. 1940 yılında Christy Cabanneın yönettiği "The Mummys Hand / Mumyanın Eli"nde iki ejiptolog Prenses Anankanın mezarına girmeye çalışırken canlı mumya Kharis (Tom Tyler) onlara engel olmaya çalışıyordu. Bu filmin devamı, 1942 yapımı "The Mummys Tomb / Mumyanın Mezarı"nda otuz yıl sonra Prenses Anankayı rahatsız edenlerden öç almak için dönen Kharisi Lon Chaney Jr. canlandırdı. Bu ünlü ve yetenekli oyuncu, efsanevi babasının izinden giderek 1944 yılında "The Mummys Ghost / Mumyanın Hayaleti" ve "The Mummys Curse / Mumyanın Laneti"ne zemin hazırlamış oldu.