Kültür Sanat Laik bir dua: 10. Yıl Marşı

Laik bir dua: 10. Yıl Marşı

11.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

10. Yıl Marşı'nın yıldızı 28 Şubat sürecinde parladı. İslamcı siyasetten ürkenlerin, cesaret için çaldıkları ıslık gibiydi o

Laik bir dua: 10. Yıl Marşı



Laik bir dua: 10. Yıl Marşı



Tayyip Erdoğan'ın yerel seçimler öncesinde tartışma çıkartan çıkışlarından biri, 10. Yıl Marşı'na taş atmasıydı: 'Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan' dizesinin memlekette demiryolculuğun gerçek performansıyla ilgisi olmadığına dokunduruyordu Başbakan. Elbette bunu demiryolu aşkından söylemiyordu; kendisi esas itibarıyla karayolcudur, üstelik 'duble yol'cu!
Tayyip Erdoğan'a bu sözleri üzerine gösterilen tepki, onun 10. Yıl Marşı'ndan, dolayısıyla Cumhuriyet'ten rahatsız olduğu 'sezgisi'ne dayanıyor.
Peki, 10. Yıl Marşı, 'aslında' neyi temsil ediyor?

'Hamama da gittik nalınla'
Behçet Kemal Çağlar ve Faruk Nafiz Çamlıbel tarafından yazılıp Cemal Reşit Rey tarafından bestelenen bu marş, ilk çıkışında 'Genç Cumhuriyet'in özgüven duygusunu ve inşa heyecanını simgeliyordu. Kudret Emiroğlu, Gündelik Hayatımızın Tarihi (İmge Yay.) kitabında, bu marşın bütün köylere gönderilerek 'notasıyla' söylenmesi talimatı karşısında köy öğretmenlerinin çaresizliğe düştüğünü, Trabzon-Maçkalı bir öğretmenin çözümü marşı kemençeye ve horona uyarlamakta bulduğunu anlatır: 'Çiktuk açik alinla on yilda on savaştan oy!...'
10. Yıl Marşı, sonra, uzun onyıllar boyunca unutuldu. Hatta, yine Kudret Emiroğlu'nun aktardığı üzere, çocukların 1940'lı yıllarda uydurduğu 'Hamama da gittik nalınla/ Annem bizi yıkadı/Mis kokulu sabunla' versiyonu, aslıyla rekabet edecek kadar popüler oldu ara ara.

28 Şubat Marşı
Uzun uykusundan '28 Şubat Süreci'nde uyandı 10. Yıl Marşı -ve hâlâ devam eden büyük bir popülarite 'yakaladı'. 28 Şubat'ın denk geldiği Cumhuriyet'in 75. Yılı kutlamaları için hazırlatılan 75. Yıl Marşı'nın pek tutmaması da 10. Yıl Marşı'nın yıldızını parlattı. 10. Yıl Marşı, bir yanıyla, Cumhuriyet'in erken döneminin millî romantizmini ihyâ etmeye dönük nostaljik bir 'remix' idi. Bir yanıyla da, RP'nin İslâmcı siyasetlerinden ürküntü duyanların kendilerini cesaretlendirmek için çaldıkları ıslık gibiydi. Çok geçmeden, ordunun/MGK'nun hükümete müdahalesi ve RP'nin tasfiyesi ile, bir savaş narasına ve bir zafer şarkısına dönüştü. 10. Yıl Marşı, bugünkü anlamıyla, aslında '28 Şubat Marşı'dır.
Bu yanıyla, 10. Yıl Marşı, 'rejim düşmanı' veya 'bizden değil' sayılanlara karşı bir tür 'sesli muska' işlevi görüyor; otoriter bir 'birlik ve beraberlik' andı olarak okunuyor. Hatırlayın: Bir ödül töreninde yaptığı konuşmada Kürtçe şarkı söylemeyi düşündüğünü söyledi diye Ahmet Kaya'ya saldıran popçu topluluğu, behemahal 10. Yıl Marşı söyleyerek taçlandırmıştı tacizini. Ahmet İnsel, İstiklâl Marşı'nın ilgili ilgisiz her toplantıdan önce terennüm edilmesini, 'laik bir dua'ya benzetmişti. 10. Yıl Marşı da bu işlevi paylaşıyor.

Pop marş
Ama görmezden gelmemeli, 10. Yıl Marşı'nın başka bir özelliği daha var: 'Pop'a uygunluğu. Her şeyden önce, 'icra' kolaylığı var. İstiklâl Marşı'nın 'prozodi' sorunları, yani şiirin vurgularıyla müziğin vurguları arasındaki uyuşmazlık, onyıllardır tartışılıyor. 10. Yıl Marşı'nda böyle bir sorun yok, mısralar ortasından bölünmüyor... Ferah, 'şen şatır' bir temposu, alkışla eşlik etmeye müsait bir ritmi var. Ki 'remix' katkısı, iyice asrîleştirdi bu ritmi ve tempoyu. Şunu da unutmamalı: Resmiyet dozu elbette ki İstiklâl Marşı mertebesinde olmadığı için, böyle 'remixlenebilme' ve sereserpe icra edilebilme şansına sahip: Tribünlerde, meydan konserlerinde, diskolarda...
Bu yanıyla, 10. Yıl Marşı'nın son beş yıldaki yeniden doğmuş versiyonu, aşırı-resmiyeti nedeniyle daima bir popülerleşme sorunu yaşamış olan resmî ideolojinin, kendi popüler simgelerini yaratmadaki bir başarısını temsil ediyor. Lâkin gerek sözlerinin içeriğiyle, gerekse yarattığı atmosferle, 'sivil' ve 'cumhuriyetçi' olduğunu söyleyemeyeceğimiz bir popülerlik bu...

POPULER KÜLTÜR