Mucit dişçi

Ortodonti Uzmanı Enis Güray’ın üç yıl üzerinde uğraştığı ürünü Güray Bite Raiser, 100 ülkeye satıldı. Güray’ın altı ayda ulaştığı ciro 65 milyar lira


       Diş doktorlarına sık sık gidip gelenler bilir. Bozuk çene yapısını düzeltmek için uygulanan tedavilerde en zor kısım, hastaların kocaman aletleri uzun süreler ağızlarında taşımak zorunda kalmaları. Ankara’da yaşayan Ortodonti Uzmanı Enis Güray, üç yıldan beri üzerinde çalıştığı küçücük bir aletle bu sorunu ortadan kaldırdı.

       İlk kez 1999’da tanıttı
       Önceleri elleriyle büküp şekil verdiği küçük tel parçasını, dişlerin yüzeyini boydan boya kaplayan ısırma plağının yerine kullandı. Bu pratik aletin çapraz, derin ve açık kapanışlı çene yapısı bozukluklarında tedavi süresini yarıya indirdiğini ve kapanışı yükseltmeyi kolaylaştırdığını görünce kolları sıvadı. İcadını ilk defa Kasım 1999’da Türkiye’de bir kongrede açıkladı. Daha sonra, cebindeki son kuruşla ABD’de yapılan “Dünya Ortodonti Kongresiöne gidip Güray Bite Raiser adını verdiği minik buluşunu tanıttı. Dört günlüğüne kiraladığı küçük stantda üç saatte yaklaşık 4 bin dolarlık ürün sattı. Finlandiyalılar’dan ve GAC İnternational şirketinden aldığı siparişlerle, Türkiye’ye döner dönmez iki ay içinde patent işlemlerini, malzeme araştırmasını halledip üretime başladı. Bu arada ürününü tanıtmak için ‘Web sitesi’ açmayı da ihmal etmedi.
       Güray, buluşunu ticari hayatta kullanma hikayesini şöyle anlatıyor: “Amerika’daki kongrede buluşumla ilgilenen Finlandiyalılar’a firma yetkilisiymişim gibi davrandım. Sipariş verdiklerinde ‘Teknik departmanıma sorayım, size cevap veririm’ dedim. Aslında tek başımaydım. Ürünün nasıl fiyatlanacağını bile bilmiyordum. Onlara 20 paket yolladım. TV karşısına geçip fasulye ayıklar gibi ellerimle büke büke yaptım. Ellerim kanayana kadar. Amerikan firmasının ajanları da benimle o kongrede tanışmışlardı. Firmadan gelen 20 kişilik gruba buluşumu anlatmıştım. Dahiyane buldular ve 20 bin adet sipariş verdiler. Onlarla her konuda anlaştık. Şu anda benim adıma 100 ülkede satıyorlar. Türkiye’den almak isteyen olursa Amerika’dan geliyor. 20 kişilik ekibim var sanıyorlar. Oysa, sadece 3 kişiyiz. Fabrika sadece özel çelikleri kesiyor gerisini muayenehanemde hallediyoruz. Presleyip kalite kontrollerini yaptıktan sonra paketliyoruz."

       Yardım görmedi
       Hacettepe Üniversitesi mezunu mucid Güray’ın icadıyla önceleri Türkiye’de pek ilgilenen olmamış. Bunun nedeni belki de ‘Avrupa bulsun biz kullanalım’ mantığıdır. Ürünün Avrupa’da kabul görmesinin ardından ilgilenenlerin sayısı da artmaya başlamış. Güray, parasız kaldığında hiçbir kuruluştan yardım görmediğini söylüyor: “Devlet sadece patentimi koruyor. İnternet’te bugüne kadar sattığım tüm malların KDV’sini ödedim. Çünkü yurtiçine satış olarak değerlendiriliyor. Ürünümü 10’luk paketler halinde satıyorum. Altı ayda 100 bin dolarlık ciro yaptım yani 65 milyar lira. Şimdi ayda 20 bin tane üretiyorum. Artık teknolojinin nimetlerinden yararlanıyorum."