Editörün Seçtikleri "Ölümden hiç korkmuyorum"

"Ölümden hiç korkmuyorum"

07.12.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Ölümden hiç korkmuyorum"

Ölümden hiç korkmuyorum

       YENİ albümü "Adın Bende Saklı" ile milyonlarca hayranının karşısına çıkmaya hazırlanan Sezen Aksu ile her telden konuştuk. Minik Serçe söyleşinin ikinci bölümünde bilinmeyen yönlerini anlattı, geleceğe bakışını dile getirdi.
       * Arada bir sizin de rol yaptığınız oluyor mu?
       Aksu: Aslında ne kadar kendin olmaya çalışırsan çalış, artistlik dediğin bir oyunlar dünyası. En sade olduğun anda bile seni artist yapan, o kadar insanın karşısına iten içgüdülerin bu sadeliğe engeldir. Buna çok dikkat etmeme rağmen, kendimi artistlik yaparken çok yakalıyorum. Ama iyi bir artist olduğum için benimki çok fazla çakılmıyor. Bunlar epey ayıklandı bende, ama neticede artistim. İsterim ki en güzel hallerimi görsünler. Bana bir şeyi anlatırken "abartıyorsun" diyorlar. Tabii ben komşunuz Ayşe değilim. Üç taneyi bin tane diye anlatırım. Hiçbir şeyin çıplak haline dayanamam. İlla ki süsleyeceğim. Kel ağaca kadar gereken tüm ilaveleri yapmam lazım. Hayat çıplak halde zaten çok acı değil mi?
       * Bu kadar artistlikten bahsetmişken, siz kliplerinizde de oynuyorsunuz. Her klip birer küçük film neredeyse. Hiçbir filmde rol almayı düşünüyor musunuz?
       Aksu: Klip çekme taraftarı değilim. Çünkü kliplerimde gördüğüm Sezen'i hiç sevmiyorum. Hissederek yazdığım bir şarkıyı sonra kamera karşısında oynamak duygusu ve düşünceyle yaratılmış ifadeler, pozlar zincirlemesi kendime karşı yabancılaşma efekti yaratıyor. Ama profesyonel pazarın gerekleri var. Uzun metraj bir filmde oyunculuk yapmak içinse can atıyorum.
       * Sizin de sisteme uyum sağlamanız gerekiyor mu?
       Aksu: Sistemin kendi kuralları burnunun dikine gitmeni engelliyor. Diretmenin manası yok. Yaptığım işle çok çelişen bir ruh halim var. Belki de 24 seneden beri habire bunu yapmak zorunda olduğum için. Durmadan kendinden bahsetmek, insanların gündemini olur olmaz meşgul etmek müthiş rahatsızlık yaratıyor bende. Aksırdı, öksürdü, seyyah buldu, bara gitti... Bunlar hayatın içinde küçük ve önemsiz anlar. Öne çıktığımdan dolayı haber olmam olağan, ama bunun ölçüsü acayip kaçtı son zamanlarda. En özel ilişkilerde bile samimiyetin dozu çok önemli. Benim de ölçüsüz olduğum zamanlar olmuştur, ama onları azaltmaya gayret ediyorum.
       Benim annemle babamda bile mesafe var. Çok insan sevmeme ve çevremin çok kalabalık görünmesine rağmen herkesle ortak dilinin tutması mümkün değil. Bunlardan bir tane bulunca taklaya geleceksin sevincinden. "
Ölümden hiç korkmuyorum
       * Birlikte yaptığımız Çanakkale seyahatinde sizi sevenlere yaklaşımınız, inceliğiniz, paylaşımınız beni çok etkilemişti. Kendinizi bir kafese hapsetmediğinize tanık oldum. Ne dersiniz?
       Aksu: İnsanlara şarkılar söylüyorsunuz Yaptığım işle ilgili iri kelimelerden abartılı ifadelerden vazgeçeli çok oldu. Zaten artık hayatı hafifletmeye ve sıradanlaştırmaya, çok büyütülen şeylerden uzak durmaya iyice gayret ediyorum. 24 yıl boyunca o insanlarla etkileşmişsiniz. Böyle bir ilişki onların hayatında bir an. O bir an tüm dünyası başına yıkılabilir. Zaman zaman yorulmama rağmen bana böyle bir yaşam armağan etmiş insanların bir tanesinin bile benim yüzünden kalbinin kırılmasına izin vermem. Sahip olduklarımın karşılığını vermek sorumluluğunu hissediyorum.
       * Bu sorumluluğu ne kadar zamandır taşıyorsunuz?
       Aksu: Bu konuya özen göstermek zamanla oluyor. Tek bir gülümsemenin önemini biliyorum. Bunları paylaşamadıktan sonra ne yapayım? O zaman arkadaşları eve toplar, kadife de bir perde gerer, iki de şakşakçı oturtur şarkımı söylerim.
       * Sizin de yakın çevrenizde sürekli sizi alkışlayanlar var mı?
       Aksu: Nerede bende o talih? Nerede cadı var benim etrafımda. İltifat benim de hoşuma gidiyor, ama hangisi tamam hangisi ipin ucunu kaçırmış çok iyi anlıyorum. Onlar hoşluk olsun diye yapıyorlar, ama Allah kahretsin ki çakıyorum. Karnım ağrıya ağrıya dinlemek zorunda kalıyorum.
       * Dostluklarınızda hata kaldırır mısınız?
       Aksu: Birisini hayatımın çizgisi içine almaya karar verdiysem, hata da yapacak kusur da işleyecek, canımı da yakacak. Ona o kredileri veremiyorsam ona gerçekten inanmıyorum, güvenmiyorum demektir.
       * Ruhen olmasa da fiziken hep aynı kalmanızın sırrı nedir?
       Aksu: İki sene de bir mezoterapi yaptırıyorum. Susam yağı, zeytinyağı, sıvı e vitamini kullanıyorum. Süt ve bitkilerle içli dışlıyım. Ne gerdirdim, ne çektirdim. Ata biniyorum, yüzüyorum. Doğanın dengesine şuursuzca karşı koymanın bir manası yok. Yaşamın her anını taze tutmak ve güzelleştirmekten yanayım. Bir sene önceki halimi bile mersi almayayım.
       * Ama yine de geçmişinize bağlı olmalısınız...
       Aksu: Bizim kültürümüzde daha yoğun bir şey anı yaşamaktansa geçmişe takılı kalmak. Bağlıyım, ama bir yandan da bugünle ve yarınla da çok ilgileniyorum. Aldığım o son soluğa kadar bunun fakında olmak istiyorum. Bütün daha önce yaşadıklarımla beraber.
       Aksu: Hiç... Hem de hiç.
       * Öldüğünüzde arkanızdan ne söylenmesini isterdiniz?
       Aksu: Takılmıyorum. Nasıl olsa çok methedeceklerdir, eğer benden sonraya kalırlarsa... Anneannemin çok hoş bir lafı vardır "Öldüğümde ağlamayın, sağlığımda hoş tutun."
       * Peki ya unutulmaktan korkuyor musunuz?
       Aksu: Buna yeni albümümde yer alan bir şarkımın sözleriyle yanıt vermek istiyorum:
       Oyuncak bebekleri sevmedim çok, evcilik oynamayı...
       Alkışı sevdim, bıçak sırtlarında dolaşmayı
       Tehlikeli sularda seyredip, pupa yelken
       Geçici emniyetlere ulaşmayı
       Kadınları, erkekleri, romanları hele baş kaldıranları,
       Acılarım oldu, evet!
       Herkese kısmet olmayan sevinçlerim.
       Unutulmayı da göze aldım elbet,
       Hayat sana teşekkür ederim.


Yazarlar