Onlar da çok çekti

       PKK'nın başı Abdullah Öcalan'ı Roma'da yakalayan İtalyanlar yıllar boyunca terörle çok uğraştılar. İtalya'nın başına bela olan örgüt "Brigate Rosse" (Kızıl Tugaylar) adını taşıyordu.
       Kızıl Tugaylar, PKK'nın benimsediği kırsal etkinliklere fazla itibar etmediler. Ayrıca PKK'nın "etnik terör" uygulayıcısı olmasına karşılık Kızıl Tugaylar, Almanya'da olduğu gibi ideolojik terörün yaratıcısıydılar.
       1970 yılında, 32 yaşında Renato Curcio adı bir aydın tarafından kurulan Kızıl Tugaylar örgütü, varlığını 20 yıla yakın bir dönem içinde sürdürdü. Kızıl Tugaylar terörü bu süre içinde, aralarında bir başbakan, generaller, albaylar, politikacılar, üst düzey bürokratlar ve sivil halktan masum insaanlar da bulunan 300'den fazla insanı katletti. 4 bini aşkın insanı da yaraladı. Örgütün sadece Bologna tren istasyonunda patlattığı bomba 100'e yakın masumun yaşamına malolmuştu.
       Kızıl Tugaylar'ın çöküşü başbakanlık yapmış ünlü politikacı Aldo Moro'nun kaçırılıp öldürülmesiyle başladı. Polis ve ordu, Kızıl Tugaylar'a silahlı mücadelede küçümsenmeyecek darbeler indirdi. Ancak Kızıl Tugaylar'ın çöküşünde en büyük etken "pişmanlık yasası" oldu. Carlo Alberto Dalla Chiesa adlı ve olağanüstü yetkilerle donatılmış bir general, "pişmanlık yasası"nı başarı ile uyguladı ve örgütün belini kırdı. Bu general, daha Sicilya bölgesi olağanüstü hal valisi iken ve Mafya tarafından arasına açılan çapraz ateş sonucu eşi ile birlikte can verdi.
       Kızıl Tugaylar 1972'ye kadar canlı hedeflere yönelmeyen saldırılar düzenlediler. 1974'te, Yargıç Mario Sossi'nin kaçırılması bu grubun terör uygulamasında bir dönüm noktası oldu. Örgütün lideri Renato Curcio 1974'te tutuklandı ve 1978'de 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yeni bir "Tugaylar" kuşağı, hareketi devraldı. 1980'den sonra hükümet, teröristlere karşı, etkin operasyonlar düzenledi. 1981'de beş kaçırma olayı gerçekleştirildi. Kaçırılanlardan NATO'da görevli ABD generallerinden James Dozier bir operasyonla kurtarıldı.
       1982 Nisan'ında Roma'da Kızıl Tugaylar davası başladı. Mayıs 1982'de çıkarılan Pişmanlık Yasası'la (Legge Cossiga), yakalanan örgüt üyelerinin arkadaşlarını ele vermeleri durumunda cezalarının indirilmesi öngörülüyordu. Bu yasanın kabulünden sonra örgütte çözülmeler başladı. Bu arada Kızıl Tugaylar'ın Fransa'daki "Action Directe" (Doğrudan eylem) ve B. Almanya'daki "Rote Armee Fraktion" (Kızılordu fraksiyonu) gibi aşırı sol örgütlerle ilişkide olduğunu ileri sürüldü.
       Eski başbakanlardan Hıristiyan Demokrat politikacı Aldo Moro'nun önce kaçırılıp sonra da öldürülmesi yanlış bir karar olarak yorumlandı.1978'deki bu olay terör örgütü için sonun başlangıcı oldu. 55 gün tutsak edilen Moro'nun cesedi bir otomobilin bagajında bulununca İtalya'da yer yerinden oynadı.