İnsanoğlu dünyada yaşam ibareleri gösterdiği günden bu yana, hep doğayla iç içe yaşamış ve doğayı kendine örnek ve ilham alarak, bedenini geliştirme peşinde koşmuştur. İşte bu nedenle güzellik ve estetik, bireylerin vazgeçilmez uğraşıları olmuş, dünyanın en eski şifa sanatlarından birisi de plastik cerrahi olarak kabul edilmiştir. Bugün hastalarımızın bedenlerinde olabildiğince az iz bırakarak ya da hiç kesi yapmaksızın uyguladığımız cerrahi ve ameliyatsız tekniklerin atası sayılabilecek bir yazı dizisine başlıyoruz. Keyifli okumalar…

Haberin Devamı

İlk Cerrahi uygulama

M.Ö 6.500 – Fransa’da yapılan kazılarda delik açılmış kafatasları bulundu. İlk sayılan bu ilkel cerrahi uygulamasına trepanasyon adı veriliyor. Bugün arkeolojik kazılarda, 4000 sene evveline ait, yüz yaralanmalarını düzeltmek için kullanılan araç ve gereçlerin kalıntılarını görüyoruz. Düşünsenize, ilk olarak Hindistan topraklarında karşılaşılan bu araç ve gereçler, batıdan çok daha evvel, doğu topraklarında estetik cerrahinin geliştiğini ve plastik cerrahi uygulamalarının primitif düzlemde yapıldığını bizlere kanıtlıyor.

İlk yarık dudak ameliyatı

Doğuda kullanılan tekniklerin batıya ulaşması ise, 1000 yıllık gibi bir süreç içerisinde gerçekleşmiş, ancak Roma imparatorluğu döneminde incelenmeye ve uygulanmaya başlanmıştır. İlk olarak yarık dudak ameliyatlarının bu dönemde yapıldığını görüyoruz.

Romalılar Doğu’dan aldıkları öğretileri, özellikle kulak, dudak, burun gibi yüz kusurlarını onarmak için kullanmışlar ve geliştirmişlerdir. Fakat ne yazık ki, ortaçağ dönemine geldiğimizde Papa’nın bu tarz cerrahi uygulamaları yasaklaması, ardından Roma’nın düşüşü estetik uygulamaların geliştirilmesine darbe vurmuştur.

Osmanlı Döneminde Meme ve Genital Estetik Ameliyatları

Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nda ise son derece çarpıcı çalışmaları görüyoruz. Bakınız burası çok enteresan, “Cerrahiyyetul Haniyye- İmparatorluk Cerrahisi” adını verdiği kitabıyla pek çok cerraha ilham kaynağı olan Şerafettin Sabuncuoğlu, özellikle göz kapağı cerrahisi, meme cerrahisi ve genital organların kusurunu düzeltmeye fayda sağlayan jinekomasti ameliyatlarının uygulamalı çizimlerine ayrıntılı bir şekilde kitabında yer vermiştir. Fırsat bulabilirseniz bu kitaptaki resimleri incelemenizi öneririm.

Haberin Devamı

Pek çok yeniliğin yapıldığı ve yasakların ortadan kaldırıldığı Rönesans dönemi ise, teknolojinin de devreye girmesiyle, cerrahi tekniklerin daha güvenli ve etkin bir şekilde yapılmasına olanak sağlamıştır.

Savaşlar ve rekonstrüktif cerrahi gerçeği

Sonraki yüzyıllarda özellikle savaşların artması, yeni silahların büyük ölçüde insanlara zarar vermesi, yüz ve kafa yaralanmalarının artmasına, organ kayıplarının çoğalmasına neden olmuştur. Hekimler ölen askerler üzerinde sayısız araştırma yapma imkanı yakalamışlar, bu vesileyle rekonstrüktif cerrahi işlemlere cesur yenilikler getirmeyi başarmışlardır. Avrupalı pek çok yetenekli cerrah, kendilerini bizzat bu uygulamalara adayarak, sayısız yeni buluşa ve yeni tekniklere imza atmışlardır. Bu ilerlemeler sayesinde daha karmaşık prosedürleri gerçekleştirebilen cerrahlar, anestezi yöntemleri ve enfeksiyon önleme konularında da gelişme kaydetmişlerdir. İlk modern anlamda rinoplasti ameliyatı ve meme büyütme işlemleri yine bu zaman diliminde gerçekleşmiştir.

Haberin Devamı

Tarihi bilmeden geleceğe bakamayacağımızı çok iyi biliyorum, bu sebeple geleceğe ışık tutan “Dünden bugüne estetik” yazı dizisinde haftaya 20.yüzyıl estetiğine geçiyoruz.

Bedeninize ve ruhunuza iyi bakın!

Op. Dr. Bülent Cihantimur

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.bulentcihantimur.com