Yaşam Özgürlük mü, ayrımcılık mı?

Özgürlük mü, ayrımcılık mı?

01.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Siverek'te açılan kadınlar parkı, 'harem selamlık' uygulamasının yeni bir örneği mi? Yoksa 'eve kapanmış' kadınları özgürleştiren sürecin ilk adımı mı?

Özgürlük mü, ayrımcılık mı

axyas011.jpg Milliyet yazarı Ece Temelkuran, "Siyasi amaç farklı olabilir elbette ama kadınlara bir bardak çay içme ferahlığı, taciz edilmeden yürüme, koşma konforu veriyorsa bu parkın adını 'harem selamlık' koymak kadınları yine evlerine geri gönderir" dedi. Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz da, parkın harem selamlık uygulamasının resmileştiğini ve bunun toplumsal olarak yaşamı giderek teslim aldığını yazdı. Bu konudaki diğer görüşler de şöyle: Şanlıurfa'nın Siverek ilçesindeki Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Parkı'nın, belediye tarafından sadece kadınlara tahsis edilmesi iki farklı görüşe neden oldu. Yeni uygulamanın Siverekli kadınlara 'özgürlük alanı' yarattığını düşünenler de oldu, 'harem selamlık' uygulamasının farklı bir örneğinin ortaya koyduğunu söyleyenler de... Parkın 'kadınlara özel' bir mekâna dönüştürülmesi köşe yazarları arasında da tartışma yarattı. 'Kadın parkına sevinmek bana hüzün veriyor' "Siverek'te zaten kadınlar sokağa çıkamıyor. Erkek egemenliğinin bu kadar koyu olduğu, kadının insandan sayılmadığı o kültürel atmosferde kadınlar kendileri için ayrılmış parkta da bir yudum oksijeni içlerine çekemeyebilecekler. Çözülmesi gereken sorun, Siverekli kadınların sokakta gezebilmesini sağlamak olmalıdır. Siverekli kadınlar şimdi kendilerine ait bir parkları olduğu için gelip orada oturabilecekler diye bundan memnuniyet çıkarmak anlamlı ve yararlı değil. Ülkenin geldiği yeri görüp hüzün ve keder duyuyorum." Güldal Okuducu (CHP İstanbul Milletvekili) 'Kadınları sosyalleştiriyor ama erkekten ayırıyor' "Olaya iki türlü yaklaşabiliriz. 1970'li yıllarda Siverek'i görmüştüm. Kadınların sokağa çıkabilmesi çok zordu. Kadın çarşıya gidebileceği zaman çarşaflanıyordu. Daha sonra Siverek'te hayat nasıl değişti? Olumlu açıdan bakarsak bu park kadınların sosyalleşmesini sağlıyor. Diğer açıdan cinslerin ayrı bölmelerde yaşamasını güçlendiriyor. Kadın ile erkeği ne kadar çok ayırırsanız o kadar tabular oluşur. Sosyal değişimin çok hızlı yaşandığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde kadın ve erkeğin artık bir arada bulunması modern Türkiye'ye daha çok yakışır." Prof. Dr. Nilüfer Narlı (Sosyolog) 'Bu bir ilk adım, ileride erkeklerle birlikte de otururlar' "Şanlıurfa Belediye Meclisi'ne giren ilk kadınım ben. Düşünün ki bu kadar yıldır Belediye Meclisi'ne kadın girmemiş. Benim kadınların özgürleşmesine yönelik birçok projem var. Kadınların dışarıya çıkması, üretken hale geçmesi için 24 saatimi veriyorum. Kadınlara has pazaryeri kurduk, kadınlar orada durmakta zorlanıyorlar, utanıyorlar. Biz her yerde azınlığız. Partide de azınlık, Meclis'te de azınlık. Kadınlar burada sosyal yaşamda yok gibiler. Kadınlar dışarıda olsun da ayrı bir parkta olsun. Bu bir adım. İleride birlikte oturmaya da alışırlar diye düşünüyorum. Öyle harem-selamlık olacağını düşünmüyorum. Gülender Açanal (AKP Şanlıurfa Kadın Kolları Başkanı) 'Harem selamlık oluşturacağını sanmıyorum' "Böyle bir girişimin Siverek gibi bir ilçede yapılmış olması bence çok önemli. Çünkü Siverek ağır geleneklerin altında ezilen kadınların yaşadığı bir yer. Kadınlar kendi statülerinde, sosyal durumlarında çok fazla değişiklik yapamıyorlar. Böyle bir yerde böyle bir çıkış dikkat çekici. Ama bu çalışmanın kadınların statüsünde çok büyük farklılıklar yaratabileceğini zannetmiyorum. Kadınlar her alana, her yere erkeklerle birlikte girebilmeli. Kadınlar sosyalleşmek adına daha farklı adımlar atılmalı. Yine de bir sosyalleşme alanı oluşturulması açısından değerlendirilirse güzel. Harem selamlık oluşturacağı fikrine katılmıyorum." Mehtap Baran (Kadın Merkezi Şanlıurfa Sorumlusu) 'Erkek olmadan sosyal hayat zenginleşemez' "Türkiye'deki kadınların her an sokağa çıkma hakları var. Dolayısıyla parkta da oturma hakları var. Böyle bir sınırlamayı antisosyal yaşantının sokaktaki devamı olarak görüyorum. Halbuki insanlar, kadın-erkek sosyal yaşamı birlikte paylaşmalı. Belediyenin görevi kadının parkta, sokakta, sinemada güvenliğini sağlamak. Bu güvenliği yasaklarla sağlama yoluna gitmesi de onaylanacak bir şey değil. Belediye bu sorumluluğunu, özgürlükleri kısıtlayarak, sosyalleşmeyi daraltarak yapamaz." Seyhan Ekşioğlu (Kadın Adayları Destekleme Derneği Genel Başkanı): Geçici bir çözüm olarak değerlendirilmeli "Siverek'teki Bayanlar Parkı uygulaması kadınların sokağa çıkmasını sağlamak için bir aşama olarak doğru görünebilir. Gerçekten kadınlar hiç sokağa çıkamıyorsa, parkta gezinti yapamıyorsa öncelikle onların birlikte olabileceği bir yer olarak tanıtılması belki daha rahat bir şekilde sokağa çıkmalarını sağlayacaktır. Ancak bunu özel, geçici bir çözüm diye tanımlayabiliriz. Ama unutmamalıyız ki sadece kadınlar, sadece erkekler diye adlandırdığımız her şey cinsiyet ayrımcılığını çağrıştırır." Nazan Moroğlu (İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı):

Yazarlar