Buz gibi bir film : Soğuk

Uğur Yücel’in gösterimi geciken filmi Soğuk, nihayet vizyona girdi.

Sevda SEERBEST

sevda.serbest@milliyet.com.tr

Uğur Yücel’in gösterimi geciken filmi Soğuk, nihayet vizyona girdi. Reha Erdem’in Kosmos filminden sonra Kars’ın muhteşem atmosferini yansıtan, boğazınıza oturup bir süre oradan ayrılmayan bir film olmuş. Film boyunca çokça gördüğümüz tren, aslında meteforik anlamda çok başarılı. Gerçek o kadar rahatsız edici ve aslında o kadar “bir anda” geliyor ki…

Demiryolu işçisi Balabey, Kars’ın seyirciye kadar geçen, dondurucu soğuğu ve kaotik atmosferinde çalışan bir Demiryolu çalışanıdır. 2 çocuğu vardır ve karısı üçüncüye hamiledir. Kardeşi Enver ise Balabey’den farklı olarak erkek egosu yüksek bir karakteri canlandırıyor. Üç Maymun’un İsmail’i olarak aklımda yer etmiş olan Ahmet Rıfat Şungar ‘a Enver karakteri ile filmin en başarılı oyuncusu diyebiliriz. Enver karakterinin olduğu sahnelerde filmin enerjisi yükselirken ısısı da giderek düşüyor. Elbette ilk filmi olan Cenk Medet Alibeyoğlu da Balıbey karakteriyle filmin içine işlemeyi başarabilmiş. Her biri ayrı bir kadın dramını yansıtan karakterleriyle Ezgi Mola, Şebnem Bozoklu ve Valeria Skorokhodova da filmin can damarlarını oluşturuyorlar.

Haberin Devamı

Eşine sadık Balıbey, bir düğün sonrası arkadaşlarıyla gittiği pavyonda Rusya’dan Kars’a gelmiş 3 hayat kadını ile tanışır. Balıbey’in tren raylarında birbirinin aynısı günleri bir gecede değişir. Tanıştıkları kadınların en küçüğü olan İrina’ya aşık olan Balıbey aşk, aile ve değerler konusunda ucu görünmeyecek bir kaosa sürüklenir. Bu arada etrafında gelişen olaylar, kadın erkek ilişkilerine, erkek egemen kültüre, hamilelik ve evliliğe doğru atılmış öğüt vermeyi amaç edinmeyen oklarla doludur. Kadınların yalnızlığı ise klişe olmakla birlikte bence filmin en dondurucu kısmı. Filmin sonlarına geldikçe özellikle ülkemizin acı gerçekleriyle yüzleşerek donmaya devam ediyoruz. Irkçılığın, cinsiyetçiliğin, cahilliğin ve kıyıda kalmış yaşamların çaresizce sürüklenişine tanık oluyoruz. Çarpıcı bir sona sahip olan filmden buz gibi çıkıyoruz.

Filmin görüntü yönetmeni Emre Tanyıldız’ın harika iş çıkardığını da belirtmeden geçemeyelim. Cenk Medet Albeyoğlu’nun raylarda yürüdüğü sahneler hafızanızdan uzun süre gitmeyecek. Ertesi gün Kars’a yolculuk yapmak isteyeceksiniz. Uğur Yücel, 110 dakikada güzel oyunculuk, baş döndüren kareler ile öğüt verip, çözüm sunmadan bir yaşam kesitini boğazınızın ortasına bırakıvermiş.

Haberin Devamı

Mutlaka izleyin.