Sınıfın gururu

Yönetmenliğini Semih Kaplanoğlu’nun yaptığı filmde başrolleri Erdal Beşikçioğlu ve Tülin Özen’le paylaşan ve Berlin’deki gala nedeniyle geçen hafta Almanya’da bulunan küçük sanatçı dün babası Raşit Altaş’la birlikte eğitim gördüğü Çamlıhemşin Atatürk İlköğretim Okulu’na geldi. Filmin ödül almasından sonra ilk kez arkadaşlarıyla karşılaşan Bora’ya tüm okul büyük ilgi gösterdi.
Okul Müdürü Yaşar Duman ile öğretmenlerinin tebrik ettiği Altaş’ı, 2- A sınıfındaki arkadaşları da alkışlayarak karşıladı. Arkadaşlarının jesti karşısında çok sevinen Bora da, tek tek tokalaştığı arkadaşlarına sarıldı. Duman, “Almanya’da ödül alması bizi çok gururlandırdı. Tebrik ediyor ve daha büyük başarılar bekliyoruz” dedi. Altaş’ın sınıf öğretmeni İsmail Kesimal da, “Bora çok büyük bir başarı elde etti. Derslerinde de çok iyi. Onu çok seviyoruz” diye konuştu. Okulunu çok özlediğini ve arkadaşlarını gördüğü için çok mutlu olduğunu belirten Altaş da, “Berlin’de büyük ayıyı görünce önce gerçek ayı zannettim. Sonra baktım ki gerçek ayı değil. Kırmızı halıda yürürken hiç heyecanlanmadım. İleride oyuncu olmak istiyorum” dedi.

Bisiklette keşfetti
Baba Altaş da oğlunun filmde rol alma sürecini anlatırken, “O gün oğlum bisikletle ilçe merkezine inmişti. O sırada seçmeler yapılıyordu. Yönetmen oğlumu görüp seçmeye çağırmış. Sonra bana bildirdiler. Ben de katılmasını istedim. 700 çocuk arasından seçildi. Ödül alması bizi çok mutlu etti” dedi. Altaş, Bora’nın rolünü yaşadığını belirterek, “Gece çekimleri sırasında ormanda uyudu. Herkes rol yaptığını düşünüyordu ama o gerçekten uyumuştu” diye konuştu. Karnesinde matematik notu 3 olan Altaş’ın diğer dersleri ile davranış notlarının 5 olması dikkat çekti. Bora, sınıftaki tahtaya da “Altın Ayı” yazarak poz verdi.

3 bin lira aldı
Anne Ümmü Altaş da çocuğunun dünyada adının duyulmasının kendisini çok mutlu ettiğini dile getirerek, “Her anne babanın böyle bir duygu tatmasını isterim” diye konuştu. Kaplanoğlu’nun da Bora’nın oyunundan çok memnun kaldığı için laptop hediye ettiği, filmdeki rolü için de 3 bin lira aldığı belirtildi.
Rize’nin Çamlıhemşin İlçe Belediye Başkanı İdris Lütfü Melek, ilçenin görsel güzelliğinin “Bal” filminin ödülü kazanmasında etkili olduğunu düşündüğünü söyledi. Melek, yönetmen Semih Kaplanoğlu ile İzmir Karşıyaka’da tanıştıklarını belirterek, “Kaplanoğlu filmi önce başka bir yerde çekmeyi düşünüyordu. Ama sonra filmini Çamlıhemşin’de çekmeye karar verdi. Fırtına Vadisi’ni bir film platosuna çevirmek istiyoruz” diye konuştu.

Altın Ayı’yı Bora almalıydı
İngiliz Financial Times gazetesi, Semih Kaplanoğlu’nun “Bal” filminin Berlinale’de “Altın Ayı” ödülünü kazanmasını sayfalarına taşıdı. “Berlin ’Bal’ın tadına bakmayı tercih etti” başlığıyla gazetede dün yer alan haberde, Kaplanoğlu’nun filminden ve özellikle filmdeki çocuk oyuncu Bora Altaş’ın performansından övgüyle bahsedildi. Altaş’ın canlandırdığı karakterin kekemeliği nedeniyle nadiren konuştuğunun duyulduğunu, ancak Altaş’ın performansının “komik, acıklı ve göz kamaştırıcı” olduğunu yazan FT, “Bu performansla en iyi erkek oyuncu ödülünü almalıydı, ama ödül Alexei Popogrebsky’ın ’How I Ended This Summer’ filmindeki performanslarıyla Grigori Dobrygin ve Sergei Puskepalis tarafından paylaşıldı” denildi.


Dünya basınından ‘BAL’ damlıyor
Semih Kaplanoğlu’nun “Bal” filminin 60. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı’yı kazanması, dünya basınında da geniş yer aldı.
NEW YORK TIMES: Hollywood yıldızı Renee Zelweger’in de dahil olduğu Alman yönetmen Werner Herzog’un başkanlığındaki Altın Ayı jürisi büyük ödülü politik ya da şok edici bir filme vermektense minimalist, yavaş akan, bir oğlun babasına olan sevgisini anlatan filme vermeyi tercih etti. Filmin baş karakteri olan Yusuf’u canlandıran 8 yaşındaki Bora Altaş dokunaklı oyunculuğuyla filmi izleyenlerin gönlünü çeldi. Müziğin kullanılmadığı, hikâyenin neredeyse olmadığı film eleştirmenler arasında yankı buldu.
BBC: Altın Ayı’ya önceden gözünü dikmiş olan Türk filmi “Bal” festivalin sürpriz kazananı.
LA TIMES: Altın Ayı’yı kazanan “Bal”, babası kaybolduktan sonra hiç konuşmayan sekiz yaşındaki küçük bir çocuğun hikâyesini anlatıyor. Küçük çocuğun arıcı babasını aradığı mekân olarak Türkiye kırsalının görkemli dağları kullanılmış. Yönetmen Semih Kaplanoğlu ödülün kendisi için bir “yeniden doğum” olduğunu ve bu ödülün Türkiye’deki genç sinemacılara ilham vermesini umduğunu belirtti.
GUARDIAN: Altın Ayı’yı kazanan “Bal” kaybolan arı yetiştiricisi babasını arayan küçük bir çocuğun hikâyesini anlatıyor. Film, Karadeniz kıyılarındaki çevresel sorunlara dikkat çekiyor.

Harika ve sakin bir film
Türkiye’nin 46 yıl aradan sonra Semih Kaplanoğlu’nun ‘Bal’ filmi ile “Altın Ayı” ödülünü alması, ev sahibi Almanya’da da geniş yankı uyandırdı. Ülkenin önde gelen gazeteleri, Bal’ın usta işi bir yapım olarak ödülü hak ettiği görüşünde birleşti. Gazetelerdeki görüşler özetle şöyle:
Die Welt: Berlinale, Kaplanoğlu sayesinde, günümüzde film festivallerinin hayatta kalmalarını sağlayan önemli bir başarı elde etti: Büyük bir yeteneği keşfetmek ve desteklemek. Kaplanoğlu’nun başarısı, festivalin teşvik politikasının da bir ürünü.
Frankfurter Rundschau: Bal filmi harika bir yapıt. Yönetmen Fatih Akın’ın filminden sonra Berlinale’de, klasik olabilecek bir filme ödül verildi.
Frankfurter Allgemeine: Altın Ayı, Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes’daki ödülünden sonra, Robert Bresson, Andrej Tarkowski, Michelangelo Antonioni gibi klasik yönetmenlerden ilham alan Türkiye’nin yeni sinemasının elde ettiği en büyük başarı.
Süddeutsche Zeitung: “Altın Ayı”yı merkezinde bir çocuğun olduğu, harika, sakin, küçük bir Türk filmi kazandı.