Şive Başoğlu - Röportaj

- Bize öncelikle kendinizden bahseder misiniz? Tasarım yapmaya nasıl karar verdiniz?

2008 yılında Ege Üniversitesi Biyoloji bölümünden mezun oldum ve daha sonra 9 Eylül Üniversitesinde yüksek lisans yaptım.Fakat moda ve tasarım çok öncesinden beri istediğim , ilgi duyduğum bir alandı ve mezun olduktan sonra bu duruma daha fazla kayıtsız kalamayarak İstanbul Moda Akademisi moda tasarım bölümüne başladım.Geçtiğimiz yaz eğitimimi tamamladıktan sonra moda serüvenime başladım ve tasarım benim için artık bir tutku.

- Koleksiyonlarınızın oluşum sürecini anlatır mısınız? Nelerden ilham alıyorsunuz?

Tasarım yapmaya başladığımdan beri her şeye farklı bir gözle bakıyorum.İlgimi çeken herhangi bir ayrıntıyı bir kıyafete nasıl taşıyabilirim diye düşünüyorum ve ortaya keyifli bir şeyler çıkıyorsa koleksiyonun devamını getiriyorum.Bu bir tablo ,mimari bir yapı ,bir oyun ya da yolda gördüğüm ilgimi çeken bir şey olabilir.

- Tasarımlarınızda özellikle hangi kumaşları kullanıyorsunuz?

Tasarımlarımda ipek vazgeçilmezim diyebilirim.Asil ve zarif buluyorum .Onun dışında koleksiyonumdaki parçalara göre çeşitli kumaşlar kullanıyorum.Mesela bu sezon şifon, kupra ve tabi ki ipek hakim.

- Yeni koleksiyonunuz hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?

Yeni koleksiyonumda çıkış noktam ‘Pollyanna’ .Yazın enerjisi ve renkliliği beni bu noktaya getirdi.Bu koleksiyon benim oyunum aslında. Dedim ki: ‘ Hepimiz beyaza doğarız ve yıllar geçtikçe karamsar haller ortaya çıkmaya başlar .Ama bu siyahlar içinden renkleri çıkarmak ,boş taraf yerine dolu tarafı görmek gerek . ‘ ve ortaya renkli ,enerjik bir koleksiyon çıktı .

- Tasarımlarınızı gündüz ve gece olarak ayırırsak en çok hangi tarz çalışıyorsunuz?

Hem gündüz hem gece. Günler çoğumuz için çok yoğun ve gün sonrasında değişiklik için zaman darlığı söz konusu .Tasarımlarımın çoğu gün içinde kullanılırken ,geceye devam etmek için de uygun .

- Her geçen gün gelişen moda sektöründe konumunuzu nasıl görüyorsunuz?

Tasarımlarıma her geçen gün artan bir ilgi ve beğeni söz konusu .Dolayısıyla ben de doğru ve gelişen bir yolda olduğumu düşünüyorum.

- Tasarımlarınızın popüler Türk dizilerinde kullanıldığını biliyoruz.Sizin ulaşmak istediğiniz hedef kitlesi kimler?

Evet dizilerde ,tasarımlarımın uygun olduğunu düşündüğüm karakterler tarafından kullanılıyor ve sette de tasarımlarımın beğenildiğine dair geri dönüşler alıyorum ve bu beni gerçekten çok mutlu ediyor .Benim hedef kitlem de sade olmayı tercih ederken ,dikkatleri de üzerine toplayabilen ,tarzı olan kadınlar.

- Markanızın yurt dışına açılma konusunda girişimleri var mı?

Biraz daha zamanı olduğunu düşündüğüm için henüz bir girişimim yok ama tabi ki bu da hayallerim arasında.

- Erkekler için tasarım yapmayı düşünüyor musunuz?

Çevremden bu konuda talepler var ve bir erkek koleksiyonu hazırlama fikri beni de heyecanlandırıyor aslında .Ama biraz daha zamanı var .

- Peki bize 2011 Aralık’ta katıldığınız Buıldıng ‘in düzenlediği Bloggers&Designers projesinden bahseder misiniz? Size geri dönüşleri nasıl oldu bu projenin ?

Moda blogları son zamanlarda fazlaca takip ediliyorlar ve bu açıdan özellikle biz genç tasarımcılar için önemli bir yere sahipler.Dolayısıyla bu proje benim için önemli bir projeydi.Bloggerlar ve tasarımcılar kura sonucu eşleşti ve benim de bloggerım Zuhal Okçu (Zetfashıon) oldu .Zuhal’in kendisi için ne tasarlayacağıma dair en ufak bir fikri yoktu . Proje sonunda ise ikimizin de yüzü gülüyordu . Geri dönüşler ise çok olumluydu ve tabi ki daha fazla takip edilmeye başladım.

- Sizin gözünüzden sokakta görmek istediğiniz kadın ve erkekler nasıl giyinmeli?

Ben erkek ve kadın ayırmayacağım.Genel olarak abartıdan uzak ve tarzı olan insanlar görmek istiyorum .

- Peki bir kadının ve erkeğin dolabında mutlaka olması gereken yegane parçalar nelerdir?

Öncelikle bu sezon yine dolaplar renkli olmalı. Ama ipek ,salaş bir bluz ve siyah,dar , uzun bir elbise mutlaka olmalı.Bence farklı kombinlerle her ortama uyarlanıp kurtarıcı olabilirler. Erkekler içinse pastel tonlarda dar kesim gömlek ,beyaz t-shirt ve blazer ceket .Böylece spor bir şıklık yakalayabilirler.

- Kişisel olarak giyim konusunda hazır giyim markalarını mı yoksa tasarımcıları mı tercih ediyorsunuz?

Genelde tasarımcıları tercih ediyorum ,hatta çoğu zaman kendi tasarımlarımdan giyiyorum. Ama takip ettiğim hazır giyim markaları da var tabi ki ..

- Sizin olmazsa olmaz dediğiniz parçalar nelerdir?

Bol ,salaş gömleklerim .Tüm alt gruplarla çok rahat kombinleyip ,gece ve gündüze uyarlayabiliyorum.

- Geçmişe dönersek, hangi on yıllık dönemin modasını yaşamak isterdiniz?

80’leri İSTEMEZDİM ? ..80’ler dışında her dönemden sevdiğim bir detay var.

- Sizinle İstanbul Fashıon Week `te tanışmıştık,ilerde siz de tasarımlarınızla IFW`ye katılmayı düşünüyor musunuz?

IFW her sezon takip ettiğim , tasarımcılara koleksiyonlarını sergileme imkanı veren ve kendimizi uluslararası platformda tanıtmamızı sağlayan çok önemli bir organizasyon ve tabi ki IFW `de yer almak da yapmak istediklerim arasında.

- Tasarımlarınıza ulaşmak isteyenler nerelerden ulaşabilirler?

Buıldıng ve Akmerkez Pop-Up Store `da farklı koleksiyonlarımı görebilirler.

Röportaj; Modazon.com / Selin Çetinkaya

Fotoğraflar; Modazon.com / İlknur Şener