Penceremden İstanbul Manzaraları

“Şehirlerin ruhu var mıdır? Varsa nedir bir şehrin ruhunu yapan şey? Nerede hissederiz bu ruhu?” Orhan Pamuk’un, son kitabı Manzaradan Parçalar’da yeralan “Benim İstanbulum’ başlıklı yazısında kendine ve okuyucusuna bu soruları soruyor…

Kendi adıma bir saniye bile düşünmeden yanıtlarını verebilirim.

Doğma büyüme ait olduğum, arızalı bir aşk ve nefret ilişkisiyle, bitmez tükenmez bir tutku ile bağlı olduğum İstanbulum’un bir değil birden fazla ruhu vardır ve ben bu ruhu/ruhları en iyi, tatile çıktığım zamanlarda hissediyorum.

Haberin Devamı

Kendimi bildim bileli her yıl tatile, ‘İstanbul’dan kaçmak ve mümkünse bir daha da dönmemek’ arzusuyla çıkarım. Katmanlaşmış yorgunlukların, birikmiş streslerin, yıpranan ilişkilerin, ikilemlerin, telaşların her şeyin ama her şeyin faturasını önce bir güzel İstanbul’a keser sonra yola koyulurum.

Bu sefer de ritüel değişmedi.

Hırsla valizimi topladım.

Feribottan İstanbul’a kısık gözlerle son bir bakış fırlattım. İçimden seslendim: ‘Oh be! Nihayet kurtuluyorum senden. Senden ve bende yarattığın gerilimden. Bak, daha şimdiden mutluyum. Daha da mutlu olacağım. Yeter ki uzak dur benden…”

Tibet’te keşiş olma hayali….

Kaçtıkça daha çok bağlandığınız, mecbur ve mahkum olduğunuz bir aşk gibidir İstanbul.

Ve gittiğim şehirler…İster yerli ister yabancı olsun, ister yüz haneli bir köy ister milyonluk bir metropol olsun, gözüme pek hoş görünür. Yeni olanın verdiği şehvetle abarttıkça abartırım o kentleri. Buradaki yaşamlar gözüme kusursuz görünür. Sürekli kıyaslamalar yaparım ve nankörce çekiştiririm terk ettiğim biçare sevgiliyi…

“Bak ne kadar sessiz, ne kadar huzurlu, insanlar ne mutlu! Oysa İstanbul?...”

“Burası çok enerjik, eğlencesi bambaşka, sokakları da tertemiz! Oysa İstanbul?...”

“Tamam burada da trafik var ama sürücüler birbirine saygılı! Oysa İstanbul?...”

Ve istisnasız gittiğim - gördüğüm her yere yerleşme hayali kurar, hatta ileri gidip ‘emlak fiyatlarını ve iş olanaklarını’ soruşturur, planlar yaparım.

“İstanbul’u geride bırakıp yeni bir hayat kurmak” söz konusu olduğunda hayal gücüm sınır tanımaz. Cunda’da bir taş eve yerleşip, balıkçılık yapmayı da hayal ettim. Bangkok’da restoran açmak, Yeni Zelanda’da koyun yetiştirmek, İtalya’da gazeteci, Tibet’te keşiş, Hindistan’da tapınak hizmetlisi olmak gibi hayaller kurmuşluğum da vardır.

Haberin Devamı

Bu ruh halim 3 gün bilemediniz 5 gün sürer…

Çünkü O’nun ruhu, içime işlemiştir bir kere. İstanbul ben, ben İstanbul olmuşuzdur. Birbirimizin aynısıyızdır, aynasıyızdır. Aynanızı özlersiniz. Hasret, rüyalardan taşar.

Bu sefer, fazla dayanamadım.

‘İstanbul’u hatırlatır’ endişesiyle yanıma almadığım Ahmet Ümit’in İstanbul Hatırası’nı tatilin ilk günü dayanamayıp Bodrum’da gece açık bir kitapevinden almam kaçınılmaz sonu hızlandırdı.

İstanbul’un gizemli kapılarını aralayan bu müthiş polisiyeyi okurken burnumda tüttü doğup büyüdüğüm Ayasofya, Sultanahmet…

Kral Byzas’a, İmparator Konstantin’e, Jüstinyen ve büyük aşkı Teodora’ya, Fatih Sultan Mehmet’e, Kanuni’ye bize bu muhteşem kenti miras bırakan herkese bir kez daha minnet duydum okudukça.

Haberin Devamı

Ayasofya’nın sırlarını, Topkapı Sarayı’nın entrikalarını, kadim camiileri, tapınakları, kiliseleri tek tek yeniden keşfetmek, Kapalıçarşı’nın, Yerebatan Sarnıcı’nın kokusunu içime çekmek için sabırsızlandım.

İstanbul çağırıyor!

Bodrum’a, Datça’ya , Cunda’ya yerleşmek de güzeldir belki ama İstanbul arsızca çağırıyordu ruhumu.

“Sakıp Sabancı Müzesi’nde Efsane Şehir İstanbul sergisi uzatıldı, BİFO’nun konser sezonu açılıyor, Pera Müzesi, İstanbul Modern, Borusan Müzik Evi birbirinden çarpıcı ve iddialı sanat etkinliklerine hazırlanıyor, birbirinden güzel filmler, konserler, kitaplar, sergiler, tiyatrolar sahneye çıkıyor. Kutluğ Ataman’ın yaklaşan şovu, ExtraMücadele’nin sergisi, U2 konseri ve daha nicesi…”

Tatilim, bunların hayalini kurmakla geçti.

Döner dönmez soluğu Bağdat Caddesi’nde aldım, sonra Bebek, Rumelihisarı, Beyoğlu sokakları…İstanbul’un nabzının attığı, ruhunun ruhunuza dokunduğu yerler…

Bir kez daha anladım ki,

Arada inkar etsem de, kendimi aksine inanmaya zorlasam da bu kente aşığım ve bu aşkın sadık bir kuluyum…

İyi ki…

http://twitter.com/suleyucebiyik