TAM GÜN sancılı başladı

2547 sayılı yasada yapılan değişiklikler sonucunda getirilen performans değerlendirme sistemine göre; üniversite hastanelerinde tüm öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde olduğu gibi hastaya verdikleri hizmete ve yaptıkları eğitim - araştırma faaliyetlerine göre performans ücreti alacak. Döner sermaye gelirlerini ve öğretim üyelerinin hastalardan aldığı ‘hoca farkı’ uygulamasını bitirecek yeni düzenlemeye göre; hekimler, üniversitedeki performanslarını yükseltmek için daha çok hastayı tedavi etmek zorunda kalacak. Bakanlık hastanelerinde eleştirilen performansa dayalı sistem, üniversitelerde de tepkiyle karşılandı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve öğretim üyeleri, performans sisteminin üniversitelerde uygulanamayacağı, tıp eğitimini olumsuz etkileneceği ve nitelikli sağlık hizmetinin sürdürülemez hale geleceği yönündeki endişelerle itiraz ediyor.

Hocalar ne diyor?
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgün Enver, “Sözleşmeyle part time çalışan öğretim üyelerinin durumu netlik kazanmadı. Bugün (dün), part time çalışan öğretim üyelerimiz aynı saatte, 14.00’te çıktılar” dedi.
TTB 2. Başkanı ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Aktan ise, “Yönetmelik sorunu yaşanıyor. Eskiden part time çalışan hekimin sözleşmesi iki yılda bir yenilenirdi. Sözleşmesi bir yıl önce yenilenen hekim bir yıl süresi olduğunu söylüyor, part time çalışmayı kazanılmış hak olarak görüyor. Eski YÖK yönetmeliği, part time çalışan hekimin mesai saatlerini, ‘haftada 20 saatten az olmamak kaydıyla’ diye belirliyor. 1 Şubat’tan itibaren 8 saatlik çalışma getiriliyor. Burada da üniversitede 16.00’da mesainin bitmesi öngörülüyor. Ama Sağlık Bakanlığı’nın valiliklere gönderdiği yazıda ‘Mesai saatleri 08.00-17.00 arasıdır’ deniliyor. Üniversiteler buna dahil değil. TTB olarak Danıştay’a itiraz ettik ve mesainin kesintisiz 8 saati kapsayacağını belirttik. Üniversite hastanelerinde belirsizlik sürüyor” dedi.

Döner sermaye bitti
Üniversite hastanelerinin durumunun daha da kötüye gideceğini belirten, “Özel hasta bakma - özel hasta ameliyat etme dönemi bitiyor. Döner sermaye sisteminde diyelim ki hasta tarafından yatırılan 100 liranın 55 lirası döner sermayeye kalıyor, kalanı vergilendirilip öğretim üyesine aktarılıyordu. Üniversite hastanelerinin gelirinin yüzde 15’i özel hasta bakmaktan geliyor. Bugünden itibaren zor durumda olan hastaneler girdilerinden yüzde 15 daha kaybetmiş olacaklar” diye konuştu.

Yönetmelik çıkarılmadı
İstanbul Üniversitesi’nde öğretim üyeleri, dün rektörle görüştü. Prof. Dr. Raşit Tükel, toplantıyla ilgili şöyle konuştu: “YÖK tarafın-dan hâlâ yönetmelik çıkarılmadı. Tam gün süresiyle ilgili tanım yapılmadı, kimin nerede ne kadar çalışacağı tanımlanmış değil. Sayın rektöre kaygılarımızı ifade ettik. Üniversitelerin yavaş yavaş tasfiye edildiğini, eğitim ve araştırmanın geri planda bırakılıp performansa dayalı sistemle hizmetin ön plana çıkartıldığını ifade ettik.”

Neye karşı çıkıyorlar?
- Tıp fakültesi öğrenci kontenjanları eğitim altyapısını zorlayacak şekilde artırılıyor.
- Finansal baskılar nedeniyle öğretim üyeleri hizmet ağırlıklı çalışmaya zorlanıyor.
- Performansa bağlı ödeme sistemi içinde çalışma dayatılıyor.
- Üniversite hastaneleri çökertilerek, tıp fakülteleri “yüksek okul” statüsüne indirgeniyor.
- Asli görevi eğitim-araştırma olan üniversite hastaneleri ‘hizmet’ için dönüştürülüyor.