Yaşam Tuhaf bir referandum ve cennette talan

Tuhaf bir referandum ve cennette talan

22.10.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Tuhaf bir referandum ve cennette talan

Milliyet'ten okurlarına "Cumhurbaşkanını halkın seçmesi" usulüyle ülkemizi yarı başkanlık sistemine yaklaştıran halkoylaması (referandum), Türkiye'yi yasa boğan terör saldırıları ile hukuki ve siyasi değer taşıyan itirazların gölgesinde yapılmış bulunuyor."Yeni bir cumhurbaşkanı seçimine yedi yıl varken ve yeni anayasa çalışmalarının sürdüğü bir sırada böylesine köklü bir anayasa değişikliğinin apar topar yapılmasına gerek olmadığı", "son anda TBMM'den geçirilen yasa değişikliğinin ciddi bir hukuki sakatlık yarattığı" ve "neyin oylanacağı konusunda sağlıklı bir kamuoyu oluşmadığı" noktalarında odaklanan tartışmaların daha uzun süre devam edeceği anlaşılıyor. Türkiye'de cumhuriyetin kuruluşundan önce temelleri atılan parlamenter sistemde köklü bir değişikliğe yol açan anayasa değişikliği için dün sandığa gidildi. Ciddi bir bilgilendirme yapılmayan ve hemen hemen hiçbir kampanyaya sahne olmayan referandum sürecinde Milliyet önemli bir gazetecilik sınavı verdi. Milliyet'in bu süreci en ciddiye alan gazete olduğunu söylemek abartı olmaz.Ekim ayı başından beri referandum konusunu beş kez manşetine çıkaran Milliyet, tartışmalarda dile getirilen hukuki ve siyasi sakıncalara dikkat çekmek için iki başyazı yayımladı. 3 Ekim'de "Referandum bilmecesi" manşeti ve "Tuhaf bir referandum" başlıklı başyazıyla çıkan gazetemiz dosyayı düne kadar aralıksız olarak işledi. Beş manşet iki başyazı Kafalar karışıktı "Vatandaşın kafası karışık" başlığıyla geçen salı günü manşetimize çıkan dosyada, Tunca Bengin yönetimindeki Haber Araştırma Servisi ekiplerinin onlarca seçmene yönelttiği sorulara aldıkları çarpıcı yanıtlar vardı. Vatandaşların önemli bir bölümünün referandumda neyin oylandığından haberdar olmadığını, aksini düşünenlerinse genellikle eksik bilgi sahibi olduklarını ortaya koyan dosya, iç sayfalarımızda "Referandum mu, o da ne?" başlığını taşıyordu.Aynı gün yayımlanan Milliyet'in başyazısında da bu durumun altı çizildi. "Referanduma hazır mıyız?" başlığını taşıyan başyazıda Türkiye'nin siyasal gelenekleri, demokratik ölçütler ve zamanlama konusu çarpıcı örnekler eşliğinde irdelendi. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), 22 Temmuz seçimlerinde 7.5 YTL olarak hesapladığı, oy kullanmayanlara ilişkin para cezasını referandum için 17 YTL olarak belirlenmesinin yarattığı kafa karışıklığı da cuma günü manşetimizdeydi.Milliyet, hukuki itirazlar konusundaki en kapsamlı dosyayı cumartesi günü "Referandumda büyük tartışma" başlığıyla manşetine çıkardı. Anayasa'nın sadece cumhurbaşkanına tanıdığı "bir metni referanduma sunma" yetkisi, son anda anayasa paketini değiştiren TBMM tarafından kullanılmıştı. Milliyet'e değerlendirme yapan anayasa hukukçuları, TBMM ve YSK'ya "yetki aşımı", Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de "anayasal yetkilerini kullanmama" eleştirisi yönelttiler. Ceza ve yetki aşımı "Ormanları gözleyen yangın kuleleri gibi, nerede bir çevre suçu işlense Milliyet orada oldu."Yukarıdaki ifadeyi, gazetemizin yayın politikasında çevre haberlerinin taşıdığı ağırlığı vurgulamaya çalışırken kullanmıştık. Bu köşede 25 Ağustos Pazartesi günü yayımlanan o yazının üzerinden geçen iki ayda Türkiye'nin gündemine yerleşen önemli konulardan birisi, altın arayanların Kazdağı'nda yaptığı kazılar oldu."Yangın kulesi" bir kez daha alarm verdi ve eşsiz ekolojik özelliklere sahip olan Kazdağı'na telafisi olanaksız zararlar verebilecek bu gelişmeyi kamuoyu gündemine getiren ilk gazete Milliyet oldu. Yangın kulesi alarm verdi Kazdağı'ndaki maden kazıları, tam bir ay önce, 23 Eylül Cuma günü "Cennette altın talanı" başlığıyla gazetemizin manşetine çıktı ve haftalardır gündemden düşmedi. Çok sayıda gazete, televizyon, yazar, sivil toplum örgütü ve vatandaşı harekete geçiren bu haberi yazan arkadaşımız Serhat Oğuz, geçen haftayı da Kazdağı'nda geçirdi.Sondaj yapılan yerlerde çevreye zarar verilmeyeceğini savunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, bir aylık sürecin ardından perşembe günü arama ruhsatlarının durdurulduğunu açıklamak durumunda kaldı. Bölgede incelemeler yapan bakanlık bürokratlarının değerlendirmesi sürerken Kazdağı için harekete geçen çevreci tepkiler çığ gibi büyüyor.Kazdağı'ndaki "altın"ın yeraltında değil yerüstünde olduğunu bütün dünya görene kadar haberlerimiz sürecek! dakin@milliyet.com.tr Cennette talan

Yazarlar