Yaşam Turan Yavuz'u kaybettik

Turan Yavuz'u kaybettik

15.05.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gazeteci - yazar Turan Yavuz dün Ankara'da hayatını kaybetti. Uzun yıllar Milliyet'te çalışan, 51 yaşındaki tanınmış gazeteci, kanser tedavisi görüyordu

Turan Yavuzu kaybettik

Uzun süredir akciğer kanserine karşı savaş veren Turan Yavuz, kemoterapi tedavisine rağmen vücut direncini sıfırlayan kanser hastalığına yenik düşmeye başlayınca bir süredir yoğun bakıma alınmıştı. Önceki gün tıbbi tablosunun daha da ağırlaşması üzerine yaşam destek ünitesine bağlanan Yavuz, tüm tıbbi müdahalelere rağmen dün öğleden sonra Ankara Özel Güven Hastanesi'nde hayatını kaybetti.Yavuz için ilk tören yarın Milliyet Ankara Bürosu önünde düzenlenecek. Yavuz, Kocatepe Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Milliyet gazetesinde uzun yıllar görev yapan gazeteci - yazar Turan Yavuz (51), tedavi gördüğü Ankara Özel Güven Hastanesi'nde dün vefat etti. Türkiye, Yavuz'u "Amerika'dan bildirirken" tanıdı, 1995'te "Tansu Çiller'in ABD'deki mal varlığını ortaya çıkaran gazeteci" olarak ayakta alkışladı. Uzun yıllar Milliyet'in Washington muhabiri olarak çalışan Yavuz için medya dünyası, "basının sessiz kahramanı" derdi. Türkiye'ye dönünce gazetecilik, yazarlık, yönetmenlik, programcılık, yöneticilik gibi birçok mesleği yüklenen Yavuz'dan kötü haber geçen yıl geldi. Daha 50'sinde tümör sahibi olmuştu. Hem de, babalık heyecanını ilk kez tattığı aylarda. "Gazetecilikte hayatı gram gram değil, kilo kilo harcıyoruz. Şimdi yeniden gram grama dönmeye başladım" demişti...1956 Paris doğumlu olan Turan Yavuz, Washington Amerikan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. Gazeteciliğe 1974'te Reuters Haber Ajansı'nın Ankara bürosunda başladı ve Tercüman Gazetesi ile Akajans'ın Washington muhabirliğini yaptı. 'Sessiz kahraman' 50'sinde baba olan Yavuz, uzun süredir evli olmalarına rağmen, işlerinden dolayı çocuk yapma fikrini sürekli ertelemişti. Geçen yıl "Pelin Su" isminde bir kız çocuğu sahibi olan Yavuz, "İyi ki de oldu. Dünyanın en güzel şeyi evlat... O bebeğin yüzünüze gülümsemesi, doktorun vereceği bin ilaçtan daha yararlı. 'İyi ki Pelin Su var hayatımda' diyorum. Benim rotamı o çiziyor artık. Çok büyük destek oluyor. Sadece o boncuk gözlerle bakması bile yetiyor" demişti.Bundan sonra sadece "babalık" yapmak istediğini söyleyen Yavuz, "Kalan tüm hayatım, geriye ne kaldıysa artık, Pelin'e ait... Çok hayallerim var, ama önce bu hayatta kalabilmem lazım. Kanseri hallettikten sonra, onun için en iyisi neyse onu yapmak istiyorum" demişti. 'Kızım için hayatta kalabilmem lazım' Yavuz, geçen yıl kanser olduğunu, Can Dündar'ın kendisiyle yaptığı söyleşi aracılığıyla duyurmuştu. Yavuz, "'Niye ben?' diye soruyor musun?" diyen Dündar'a tüm muzipliğiyle "Hayır. Günde 2 paket sigara içersen 'Niye ben' deme lüksüne sahip değilsin" diyordu.Yavuz'un şikâyetleri geçen yıl sağ bacağındaki ağrılarla başladı. Fıtık olduğunu sanarak doktora gitmeyen Yavuz'un ağrıları, eylül ayında dayanılmaz hale geldi. Apar topar hastaneye giden Yavuz'a omuriliğinde bir kitle olduğu, testler yapıldıktan sonra akciğer kanseri olduğu söylendi. Kemoterapi nedeniyle sancılı günler geçiren Yavuz, tedaviye olumlu tepki vermiş, akciğerindeki leke küçülmüştü. "Daha dikkatli ve sağlıklı bir yaşam sürmeye gayret ediyorum" diyordu. 'Niye ben' deme lüksüm yok Hastane deneyimlerini de kitap haline getirmek isteyen Yavuz, "Biz gazeteciler sağlık konusunda biraz torpilliyiz. Vatandaşın çektiklerini bire bir yaşamıyoruz. Bir iki kere acil servise gitmek zorunda kaldım, dehşete düştüm. O uzun kuyruklar, perişanlık... Doktor geliyor, tomografi istiyor, 'Ama bizim hastanedeki bozuk' diyor. O zaman niye istiyorsun? Oraya yürüyerek gelmiş vatandaş, nereye, nasıl gidip çektirsin?" demişti. Hastaneleri yazacaktı Türkiye'ye döndükten sonra, yönetmenliğini yaptığı, Troçki'nin 1930'larda sürgün olarak gittiği Büyükada'da geçirdiği 4.5 yılını anlatan "Exile in Büyükada" adlı sinema filmi, Milano Uluslararası Filk Festivali'ne katıldı ve "belgesel" dalında birincilik ödülü aldı.Kanal 6'da Haber Koordinatörü olarak görev yaptı ve "Haberaktif" programıyla gece haberlerine öncülük etti. Anadolu Ajansı Başkan Vekilliği, TV8 Genel Yayın Yönetmenliği, Nokta dergisi yazarlığı yaptı. Yavuz'un yayımlanmış 4 kitabı vardı. 2. Dünya Savaşı'ndan Körfez Savaşı'na kadar ABD'nin Kürt politikasını ele aldığı "ABD'nin Kürt Kartı", 1962'de Küba füze krizinde Türkiye'nin rolünü irdeleyen "Satıllık Müttefik", DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in konu edildiği "İkinci Vatan" ve son kitabı "Çuvallayan İttifak" okuyuculardan büyük ilgi gördü. Yavuz, bugüne kadar yaptığı işler içerisinde en çok muhabirliği sevdiğini söylüyor, "Keşke şu anda muhabir olabilsem" diyordu. Troçki'nin belgeselini çekti Siyaseti sarstı 1985-1995 yılları arasında Milliyet'in Washington Temsilcisi olarak çalışan Yavuz, 32. Gün haber programı ekibinde de yer aldı. Yavuz, yayımlandığı dönem Türk siyasetini derinden etkileyen "İşte Çiller'in ABD'deki serveti" haberi ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti "Yılın Gazetecisi Ödülü"nü ve "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü"nü kazandı. Turan Yavuz, eşi Ayda Yavuz'la 1991'de evlendi. Çift, yaklaşık 1 yıl önce bebek sahibi oldu.

Yazarlar