Yaşam Türk sanatının Bonn çıkarması

Türk sanatının Bonn çıkarması

11.06.2008 - 03:51 | Son Güncellenme:

14-22 Haziran’da gerçekleştirilecek Bonn Bienali’nin bu yılki başlığı “Boğaziçi”... Bienal yönetimi bu seçimin nedenini, “Sanatseverlere klişelerin ötesinde bir Türkiye’yi tanıtmak” şeklinde açıklıyor

Türk sanatının Bonn çıkarması

Federal Almanya Cumhuriyeti’nin başkenti Bonn,1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra dünya siyaset sahnesindeki önemini kaybetti. Ama bugünlerde Bonn’da dünyanın dört bir yerinden gelen siyasetçiler yerine sanatçılar buluşuyor. Bienalle Bonn/Bonn Bienali, 2004’te New York, 2006’da Hindistan’ı konuk ettikten sonra bu yıl kapılarını Türk sanatçılara açıyor. 14-22 Haziran arasında gerçekleştirilecek bienalin başlığı ise “Bosphorus / Boğaziçi”.
İlki 1992 yılında gerçekleştirilen bu bienal 2002 yılına kadar Avrupa’dan pek çok yazar ve topluluğun buluştuğu, iki yılda bir Theater Bonn (Bonn Tiyatrosu) tarafından düzenlenen bir tiyatro festivaliydi. Ancak son iki bienalde sınırlar genişletildi ve belli bir ülke sanatının her alanından işler davet edilmeye başlandı. Böylece 9 gün boyunca bir kültürü örnekleyen pek çok ürünün Avrupa seyircisiyle buluşması planlanıyor.

'Bilgilerimiz eksik’
Festival yönetimi, Bonn 2008’in başlığının Boğaziçi olarak seçilmesini şöyle açıklıyor internet sitesinde:
“Son zamanlarda özellikle Türk yazarlar dikkatleri üzerine çekerken gösteri sanatları ve güzel sanatlar alanlarında, sinema ve müzikte de keşfedilmeyi bekleyen heyecan verici birçok çalışma bulduk. Öyle ki Osmanlı İmparatorluğu mirasının yanı sıra son yıllarda hızla gelişen uluslararası kültür hayatıyla da adından söz ettiren göz alıcı metropol İstanbul dışında, günümüz Türk sanatçıları ve eserleri hakkında bilgilerimiz ne yazık ki çok eksik. Bu nedenle sanatseverlere klişelerin ötesinde bir Türkiye’yi tanıtma görevini üstlenmek, bizi çok mutlu ediyor.”
Yönetimin bir başka gerekçesi ise Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği sürecinde gerçekten Asya ile Avrupa arasında bir köprü işlevi görüp görmediği, geleceğin Avrupa’sında nasıl bir rol oynayacağı gibi sorulara cevap aramak.
Bienalin programı, Bonn Bienali’nin sanat yönetimi sorumluları Klaus Weise ve Steffen Kopetzky’nin geçen yıl İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon, Erzurum, Antalya başta olmak üzere pek çok kentte izledikleri oyun, konser, film ve Türkiye’nin güncel sanat alanında yaptıkları araştırmalar sonucunda belirlendi.

Açılış Livaneli’den

Türk sanatının Bonn çıkarması

14 Haziran saat 15.00’te Zülfü Livaneli’nin Opernfoyer’de yapacağı açılış konuşmasıyla başlayacak olan bienale Devlet Tiyatroları “Uyarca”, “Yangın Duası”, “Kafkas Tebeşir Dairesi”, İstanbul Halk Tiyatrosu “Can Tarlası”, Studio Oyuncuları “Euridike’nin Çığlığı”, Ve Diğer Şeyler Topluluğu “Son Dünya”, Tiyatrotem “III. Riçırd Faciası”, 5. Sokak Tiyatrosu “Ashura”, Tiyatro Oyunevi “Yalnızlıklar”, Tiyatro Lokomotif “Yaban Çocuk”, Fringe Ensemble ise “Türkçeleştirilmiş Hikâyeler” ile katılıyor.
Bienalde sahnelenecek dans gösterileri ise “harS” / Aydın Teker, “Benim Özel Himalayam” / Faim de Siecle, “Mehmet Barış’ı Seviyor” / Çıplak Ayaklar Kumpanyası, “Bağımlı” / Modern Dans Topluluğu, “Güldestan” / İstanbul Devlet Balesi ve “Graf” / TALdans.
Bienalin edebiyat programında Zülfü Livaneli “Mutluluk”, Murat Uyurkulak “Tol”, Hasan Ali Toptaş ise “Gölgesizler” adlı romanlarından bölümler seslendirirken; Alman gazeteci Kai Strittmatter ile Perihan Mağden “Boğaz’da Bir Akşamüstü” temalı bir okuma gerçekleştirecekler.  

Big Gang de konuk
Bonn: Bosporus 2008’in müzik alanından konukları ise Dolapdere Big Gang, DJ Yakuza’s Orient Experience ve Richard Hamer, Taksim Trio, Sema, DJ İpek İpekçioğlu, Delil Dilanar ve Topluluğu, Mercan Dede Tribal Trio ve Replikas. Ara Güler’in fotoğraf, Gülsün Karamustafa’nın “Boğaziçi 1954” sergilerinin de görülebileceği bienalin “Bonner Kinemathek’te Türk Sineması” programında da “Takva”, “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” ve “Beyaz Melek” filmleri izlenecek.
Bonn Bienali, bu yıl bir yeniliğe de imza atıyor ve Bonn okullarıyla sıkı işbirliğine giriyor. Böylece çağdaş Türkiye kültürünün Alman öğrencilere nasıl aktarılacağı ve Türkiye kökenli öğrencilerin modern Alman kültürüne katkıları tartışılacak.

Yazarlar