Kültür Sanat Ürkek bakışlı resimler

Ürkek bakışlı resimler

04.03.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Genç kuşak ressamlardan Ayça Tüylüoğlu’nun “İsimsiz Gerçek” adlı sergisi, 10 Mart’a kadar x-ist galerisinde görülebilecek

Ürkek bakışlı resimler
Aslı Onat

Ressam Ayça Tüylüoğlu’nun “İsimsiz Gerçek” adlı sergisi, Nişantaşı’ndaki x-ist’te sürüyor. Hepimizin bir şekilde maruz kaldığı 'şiddet’ olgusunu ele alan ressamın tuvallerindeki figürlerin gözleri boş, ürkek ya da korkulu bakıyor.
Sergideki en büyük işlerden biri olan, 200x160 cm boyutlarındaki “Sözsüz / Wordless”daki kadın figürü, bezle kapatılmış ağzına karşın bir gözüyle meydan okur gibi. Sergideki tabloların genelinde bu ikili ruh hali var. Şiddete rağmen -sergi kataloğunun önsözünü yazan, gazeteci - eleştirmen Evrim Altuğ’un deyimiyle - 'kederli bir cesaret’ de mevcut hepsinde...
İngiltere’de illüstrasyon ve resim eğitimi alan Tüylüoğlu, öğrencilik yıllarında giysiler üzerine illüstrasyonlar yapıp sattı, İtalya’da kostüm tasarımı okudu. Türkiye’ye döndüğünde ise Teşvikiye’de kurduğu atölyesinde hem resim hem de giysi tasarımı yaptı.
Atölyesini Tünel’e taşıyan Tüylüoğlu, bir buçuk yıldır sadece resim yapıyor. Tüylüoğlu, şiddete ilgi duymasının nedenini şöyle açıklıyor: 
“Bir süredir insanlarda görmezden gelinen acıyı aradığımı fark ettim. Bir kadın olarak da şiddetle karşılaşıyorum. Dünyada da şiddetin türlerini görüyoruz, ama Türkiye’de son dönemde yoğun bir şiddet silsilesi içine girdik.
Hrant Dink’in cenazesine gelenler hakkında bir sürü spekülasyon yapıldı. Çoğu ne Ermeniydi ne de Dink ile aynı fikirleri paylaşıyordu. Ama ortak olan payda, vicdanlı olma haliydi.
Şiddeti ayıramayız; hepsi aynı acıyı verir. Kendimize ait bir sözümüz olmadıkça ve bu sözümüzü rahatça ifade edemedikçe nasıl var olacağız, nasıl bir hayat yaşayabileceğiz, bu gerçekdışılıkla ne kadar idare edebileceğiz diye düşünmek gerekiyor.”
Tüylüoğlu, tablolarını şiddeti alıp özümseyerek ve kendi süzgecinden geçirerek ürettiğini söylüyor. Sanatçı resimlerini bitirdiği zaman tanıdık ama şekil olarak kendisini şaşırtan duygularla karşılaşmış. Sergiye gelenlerin de resimlerle ilgili ortak bir dil oluşturduğunu söylüyor:
“Tabloları görenler, anlatmak istediğim keder ve acıyı bire bir hissetiklerini ama garip bir umudun da parladığı duygusunu hissettiklerini söylediler. Söylediklerim birilerine ulaştığı için mutluyum.”
Ressam, eserlerine imza atmıyor. Bunun nedenini de “Onların çerçeveli bir bez ve tuval haline gelmesini istemiyorum” diyerek açıklıyor ve devam ediyor:
“Ayrıca onları sınırlandırmayı ve kendi kimliğimin getirdiği bir ağırlığı da istemiyorum. Yapıtlarımı biraz anonimleştirmek istiyorum diyebilirim. Bu tablolar 'halk sanatı’ klişesinden bağımsız olarak herkese ulaşabilmeli.”  
x-ist (0212) 291 77 84