Vazgeçemediğimiz Çay....

Vücut sıvı dengesinin en uygun düzeyde tutulması, toplum sağlığının ve iyi halin korunması için son derece önemlidir. Özellikle yazın çok sıcak döneminde çocuktan yaşlısına kadar dehidrasyon önemli bir sağlık sorunudur ve sonuçları çok ciddi olabilmektedir.

Yapılan araştırmalarda, çay dünya üzerinde sudan sonra en çok tüketilen içecek olduğu ve kişi başına tüketiminin yılda ortalama olarak yaklaşık 40 L. olduğu bulunmuştur. İçinde bulundurduğu antioksidan etkili flovanoidler ile sağlığın korunmasına olan olumlu katkıları kanıtlanan çayın bu özellikleri olmasaydı bile hazırlanışı ve bulunması kolay bir içecek olması, canlılık verici tadı ve aroması sebebiyle iyi bir sıvı kaynağı olduğu düşünülmektedir.


Kahve, kakao, kola, bazı yiyecekler ve ilaçlarda olduğu gibi çayda da doğal olarak kafein bulunmaktadır. Çayın kafein içeriği; demlenme süresi, demleme sırasında çayın karıştırılıp karıştırılmaması, çay- su oranı ve servis edilen fincan büyüklüğü gibi birçok değişkene bağlıdır.
Klasik şekilde hazırlanan 1 fincan (200 ml) siyah çaydaki kafein miktarının 40 mg/ fincan civarında olduğu düşünülmektedir. Sağlık uzmanları, günlük kafein tüketim düzeyinin 300 mg’ı aşmaması gerektiğini ve tüketilirken dikkatli tüketimini önermektedir.

İçerken keyif verecek aynı zamanda sağlığınızı koruyacak bitkisel karışımlı çaylar nelerdir? Tıklayınız…



Tepki verme süresi ve ruh hali üzerine etkileri olan kafeinin doza ve kullanım sıklığına bağlı olarak bireylerde alışkanlık yaptığı bilinmektedir. Canlandırıcı etkisi olan kafeinin fazla tüketilmesinin direk etki yaparak vücut sıvı dengesini etkileyebileceği, koordinasyonun dağılması, sinirlilik, uykusuzluk ve çarpıntı yapabileceği de kullanıcılar tarafından belirtilmiş yan etkileridir.

Haberin Devamı


Çay, kafeinli olduğu bilinen diğer içeceklerden farklı etkiler göstermektedir. Çaydaki kafeinin diğer polifenolik öğelerle etkileşime girerek, kahvede görülmeyen, ama istenilen uyarıcı etkileri yaptığı belirtilmektedir.


Hem yeşil hem de siyah çayın her yaş grubu için başta koroner kalp hastalıkları, inme, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, mide ve barsak gibi çeşitli kanser türleri olmak üzere, artirit, antiviral ve antiinflamatuar hastalıklara karşı koruyucu ve kemik yoğunluğunu düzenleyici, etkileri yapılan araştırmalarla gösterilmiştir.

Kalp damar hastalıklarına karşı en yeni ve en güvenilir aktar ürünleri nelerdir? Tıklayınız….


Hem yeşil hem de siyah çayın içeriğinde bulunan polifenolik bileşikler dolayısıyla antioksidan bir içecek olduğu ve kronik hastalıklardan koruyucu etkisini bu yolla yaptığı belirtilmektedir.
Epidemiyolojik çalışmalar ve laboratuar yaklaşımları çayda bulunan polifenollerin kronik hastalıklara karşı koruyucu etkisini göstermesi için günde 4 fincan veya daha az çayın yeterli olmadığını, toplam yağı, tuzu azaltılmış, yeterli sebze ve meyve içeren, kepekli tahılların kullanımı ile çözünür-çözünmez posa içeriği daha uygun hale getirilmiş, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile birlikte tüketilecek günde 5-6 fincan çayın kronik hastalık risklerinin azaltılmasına yardımcı olacağı belirtilmektedir. Yetişkinleri için önerilen sıvı tüketiminin 2.5 L olduğu düşünülürse bunun 0.9- 1.4 L’sinin çaydan alınması önerilmektedir. Yüksek şeker içeriği olan içeceklerden kaynaklanan obezite riski taşıyan, sebze tüketiminin az olduğu çocukların günde 3-5 fincan kafeinsiz çay içmesi, hem obezite riskinin önlenmesinde, hem de kronik hastalıklara karşı erken korumada tercih edilmelidir.

Haberin Devamı


Sağlıklı günler dileğiyle....

Haberin Devamı