Bukalemunun yeteneği diş hekimlerinin elinde (1)

Doğada pek çok canlı türünün, insanda hayranlık uyandıran yetenekleri var. Bunlar içinde bukalemunun yapabildiği bana her zaman en ilginç gelenlerinden olmuştur. Dahiyane bir kendini saklama yeteneği var bukalemunların. Saklanmak isterse, bir bukalemunu içinde bulunduğu ortamdan ayırt etmek neredeyse imkansızdır.

Yaptığımız işte, bu şekilde bir yeteneğe sahip olmak biz protez uzmanlarının uzun zamandır hayaliydi. Protezlerimizin, insan dişlerinin yanında kamufle olabilecek kadar doğal görünmesi, birincil hedefimiz olmuştur her zaman. Son yıllara kadar bu işte başarılı olduğumuzu düşünüyorduk ancak yeni geliştirilen porselen materyalleri ile aslında çok daha iyisini yapabileceğimizi gördük. Aslında porselenin bukalemun kadar etkili bir kamuflaj yeteneği var, ancak bir türlü ağız ortamında beklentilerimizi karşılayacak fiziksel özellikleri karşılayamıyordu. Porselenin cam esaslı olduğu düşünülürse, kırılgan bir yapısı olduğu tahmin edilebilir. İlk uygulamalarda ağıza uygulanan porselenlerin, çiğneme kuvvetleri altında bir süre sonra çatlamaya ya da kırılmaya başladığı gözlemlendi. Porseleni bir şekilde yeterli kuvvete ulaştırmak gerekiyordu. Bilim buna bir çare buldu. Porseleni sağlam bir zemin üzerine işlediğinizde dayanıklılığı kat bekat artıyordu. Zemin olarak da porselenlere uyumlu metal alaşımlar geliştirildi. Metal bir alt yapının üzerine diş formu verilerek işlenen porselen dişlerin fiziksel özellikleri, beklentileri rahatlıkla karşılıyordu. Aranan çözüm bulunmuştu. Ama ufak bir pürüz vardı. Metal ışığı geçirmiyordu. Oysa ki doğal dişler belli bir karakterde ışığı geçiren dokulardan oluşuyordu. Uzun yıllar bu kusurunu gözardı ederek metal destekli porselen dişleri tedavilerimizde kullandık, çünkü alternatifi yoktu. Neyse ki bilim yerinde saymıyor ve son yıllarda adı sıkça duyulan bir materyal diş hekimliği uygulamalarında kendisine yer buldu. Bunlar zirkonyum destekli porselen dişlerdi.

Haberin Devamı

Zirkonyum temel olarak metal destekli porselen dişlere alternatif olarak geliştirildi. Zirkonyum, beyaz renkte ve belli bir miktarda ışığı geçiren özellikte bir maddeydi. Dayanımı da metallere yakın özellikteydi. Bu özelliklerinin verdiği güçle, kısa zamanda kendisine büyük bir kullanım alanı oluşturdu. Günümüze geldiğimizde artık metal destekli porselenlerin pabucunun dama atıldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Elbette metal porselenleri hala kullanıyoruz ancak eskisine göre daha kısıtlı kullanım alanı bulduğu da bir gerçek. Peki bütün gelişmeler buraya kadar mı? Artık bukalemun etkisi veren porselen dişleri zirkonyum sayesinde yapabiliyor muyuz? Size güzel bir haberim var. Gelişmeler zirkonyumla sınırlı değil ve beni daha fazla heyecanlandıran materyaller kullanıma girmiş durumda.

Haberin Devamı

Gelecek hafta bu gelişmeleri anlatacağım.

Dr. Atakan Elter

http://www.facebook.com/dratakanelter

http://www.disestetigiuzmani.com

http://www.atakanelter.com