Yaşam Yalnız değilsiniz, çünkü Milliyet var

Yalnız değilsiniz, çünkü Milliyet var

14.08.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Yalnız değilsiniz, çünkü Milliyet var

Milliyet'ten okurlarına "Basında güven."Elinizdeki gazete, bu güveni her sabah on binlerce okurla tazeleyen bir sözleşme de sayılır. Milliyet'i, haberciliği en doğru bilgiler ve en güvenilir değerlendirmelerle yapma iddiasında mahcup etmeyen bir sözleşme!Yayın politikası ve gazetecilikte ortaya koyduğu iddia ile bünyesine yeni okurlar katan Milliyet, uzun süreden sonra ilk kez bir imaj kampanyası yapmaya karar verdi. Milliyet'te şekillendirilen çalışmalar Serdar Erener ve reklam ajansı "Alametifarika" ekibi ile birlikte yürütüldü. Gazetemiz, geride bıraktığı 56 yılın birikimini "Milliyet" logosunun altında her gün iki sözcükle ilan eder: Başbakan'ın geçen ilkbaharda gazetemizle girdiği bir polemik üzerine yaşanan gelişmeler, kampanyanın içeriği konusunda dile getirilen fikirleri aynı noktada buluşturan olay olarak öne çıkıyordu:Parti kongrelerinden tiyatro salonlarına uzanan "harem-selamlık" görüntüleri 30 Nisan Pazar günü "Türkiye'den manzaralar" başlığıyla manşetine çıkaran Milliyet, aynı gün Başbakan'ın "Eee Milliyet gazetesi... Ne yapmak istiyorsun sen? Hanım kardeşim nerede isterse orada oturur. Sana ne ya! Ayıp ya" sözleriyle ifade ettiği tepkisine hedef olmuştu.Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin'in 2 Mayıs Salı günü yayımlanan başyazısı, Milliyet'in kurumsal yanıtını içeriyordu. "Kamuoyuna" başlıklı yazıda "Başbakan'ın hiddetli eleştirilerinin Milliyet'i yolundan çeviremeyeceği" vurgulanıyordu.Başyazı, basında uzun süredir görülmemiş bir okur desteği yarattı. Gazetemizin varlık nedenine veciz bir vurgu yapan okurların mesajı, kampanyamızın da rotasını çizdi:"Türkiye sahipsiz değilmiş!" "Sahipsiz değilmişiz" Genel Yayın Yönetmeni Ergin'in, 10 Mayıs'ta kutlanan Milliyet'in 56. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada dile getirdiği taahhüt, hem bu mesaja yanıt niteliği taşıyor, hem de aylar sonra kampanyamızın temasını belirliyordu:"...Ucuz magazine, dedikoduya, sansasyona, popülizmin kolaycılığına kaçmadan gerçeklerin üzerine gidebilecek bir gazeteye her zamankinden daha çok ihtiyacı var Türkiye'nin. O gazete, Milliyet gazetesidir... Milliyet Türkiye'de demokrasinin de, cumhuriyetin de en önemli güvencelerinden biridir. Milliyet, demokrasinin ve cumhuriyetin iç içeliğini savunan, bu iki unsurun birbirini tamamladığına, birinin diğeri pahasına olamayacağına, her birinin ancak diğerinin de var olmasıyla ayakta kalabileceğine inanan bir gazetedir.Milliyet'in işlevini layıkıyla yerine getirmesi Türkiye için çok önemlidir, yaşamsaldır...Okurlarımıza güvenle sesleniyoruz: Merak etmeyin, yalnız değilsiniz..."Taha Akyol, Can Dündar, Abbas Güçlü, Meral Tamer ve Ece Temelkuran ile başlayan, diğer yazarlarımızın katkısıyla önümüzdeki aylarda da devam edecek kampanyamızda yol haritamızı çizen süreç özetle böyle. Televizyonlarda gösterimi başlayan kampanya filmlerinde yazarlarımızın altını çizdiği mesajlar, Milliyet'in yayın politikasının mihenk taşlarını vurguluyor: Sedat Ergin'in taahhüdü "Modern bir demokraside ne devlet, ne yurttaşlar kimse kimsenin ahlak bekçiliğini yapamaz" diyorsanız, yalnız değilsiniz, Milliyet var. Sorumsuz sanayicilerin, duyarsız belediyelerin ve etkisiz cezaların çocuklarımızın geleceğini tehlikeye attığını düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz, Milliyet var. Siz de, "Yolsuzluk çocuklarımızın geleceğinden çalmaktır", diye düşünüyorsanız bilin ki yalnız değilsiniz, Milliyet var. "Kimse kimsenin hayat tarzına müdahale edemez, saldırıda bulunamaz." Böyle düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz, Milliyet var. "Türkiye'de temel eğitimi başarıyla tamamlayan her genç üniversiteye gitmeye hak kazansın" diyorsanız, yalnız değilsiniz, Milliyet var. "Bilin ki Milliyet var!" Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), her yıl "Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri" dağıtıyor. Dünyada da ilgi gören çalışmalarıyla ödüllendirilen bilim insanlarımız temmuz ayının son haftasında açıklandı.Milliyet, medyanın "haber değeri" görmediği bu listedeki isimler ve çalışmalarının peşine düştü. Arkadaşımız Saliha Çolak, bazıları yurtdışında bulunan 21 akademisyenin tamamına ulaştı. Önemli bir bölümü dar gelirli ailelerde başlayan ve devlet okullarında süren çarpıcı başarı hikâyelerini kaleme aldı. Foto muhabirlerinin duayeni Mustafa İstemi'nin görüntülediği yazı dizisi "Türkiye'nin Gerçek Yıldızları" adı altında beş gün sürdü.Onlar, gazetelerde hemen her gün boy gösteren... Ancak aşk dedikodularından ibaret maceralarının bulaştığı sayfalar çocuklardan köşe bucak kaçırılan "yıldızlar"dan değiller.Onlar, evrensel bir iddia ortaya koyarak ülkelerine onur kazandıran "gerçek" yıldızlar!Gösterişsiz, ancak vakur dünyalarından okurlarımız ve örnek gösterildikleri çocukları için çıktılar. Türkiye'ye gurur ve cesaret veren çalışmalarıyla sayfalarımızdan geçtiler.Yeryüzünde yalnız gezen yıldızlar! Türkiye'nin ışıldayan beyinleri!Siz de yalnız değilsiniz, çünkü Milliyet var! dakin@milliyet.com.tr "Gerçek" yıldızlar

Yazarlar