Kültür Sanat Yaşlı ördek, eski tüfek...

Yaşlı ördek, eski tüfek...

21.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hilton Convention Center’da önceki akşam sahneye çıkan Chuck Berry, 81 yaşında olmasına karşın üstün bir performans sergiledi

Yaşlı ördek, eski tüfek...

Murat Beşer

Organizasyon dünyasının genç müteşebbisleri, emektar müzisyenlere büyük ilgi gösteriyor. Beyoğlu Bronx’u işletenlerin teşebbüsü genç şirket Mute önceki akşam, Hilton Convention Center sahnesinde, ilk gerçek rock’n roll gitarcısı, büyük şarkı yazarı, muazzam performans adamı Chuck Berry’yi misafir etmekle, memlekete ayak basan efsaneler zincirine bir halka daha ekledi. 
O akşam oksijensiz ve ışıksız hangarda toplaşan yaklaşık 2 bin kişi, kötü bir ses tesisatı eşliğinde, 81 yaşındaki bu ihtiyar delikanlıyı sahnede zıplarken, sağa sola laf atarken ve hepsinden alası sesinin halen gür ve dik çıktığını görmekle hacı oldu; hacı olmasına oldu ama maalesef şeytanı taşlayamadı. 

Kıymetli kültür varlığı
Arsız duyguları eğlence sanatına dönüştürerek rock’n roll kültür ve mirasının bu en kıymetli anıtını, ölümsüz varlığını, Kaptan Nemo şapkasının altında, cayır cayır yanan simli kırmızı gömleğinin içinde görmek, torunlara anlatılacak bir hikâye değerinde. Anladık ki, ustanın arkasına aldığı, İstiklal Caddesi’nin izbe sokak aralarındaki herhangi bir barda çok daha iyisini dinleyeceğiniz orkestra, sahne yaşamının bittiğine delalet.
Açıkçası 55 yıl önce banka soymak suçundan hapse giren bu sıska adamı, elini uzatsan dokunabileceğin bir uzaklıkta görmenin dışında cazibesi yok burada bulunmanın.   Çakar almaz, tekleyen müzisyenlerin düşük performans illetiyle, rock’n roll kıvılcımı konser boyunca bir çakıyor bir sönüyor.
Yamuk sözlü, terbiye edilmemiş kulak tırmalayan, blues dokunuşlu, 'rockabilly’ ritimli kısa şarkılar, birbirinin peşi sıra bir ağaçkakan piyanistin tuşları gagalayan parmaklarında, bir basit trampet vuruşlarında eriyor.
Kalabalık ağızlı, tehlikeli ve aksi moruğun mecali, diğerlerine göre yerinde. Ön sıradakiler laf atmaktan geri kalmıyor. Arada bir statlarda koro halinde göz kirleten pornografik hareketler çekmekten alamıyor kendini. 
Nal seslerini anıştıran cıgıldaklı bir ritimle “Rock’n Roll Music”e giriyor. Araları elindeki mızıkayı çalan ve vokal de yapan orta yaşlı bir bayan dolduruyor. 

Seksi kızlar dans topluluğu
“Johnny B. Goode”un az öncesinde sahneye fırlamaya yeltenen bir delikanlıyı derdest ediveriyor güvenlik görevlileri. Tek suçu bayan olmamak mı? Birkaç saniye sonra, önlerden seksi bir kızı davet ediyor işaretparmağıyla Berry, sahnede kıvırtması için. 3 - 5 kız daha fırlıyor ardından; ortalık maço Amerikan barlarına dönüveriyor. “Mutlu musunuz?” diye soruyor, “Yeah” çığlıklarıyla yanıtlayan kalabalığa ve ardından sahnede son kalan tombul kızı koluna takarak meşhur Ördek Yürüyüşü’nü yapıyor. 
Sürükleyici bir Amerikan filmi izlemekten farksız sahneler. Yaşlı Indiana Jones’un, mangal yüreği ve duygusal zekâsı halen yerli yerinde. Her yaştan, geceden tahsil edecekleri farklı insan topluluğu, gençler için kısa, ustanın yaşı için olağan bir 55 dakikanın ardından az mutlu yüz ifadeleriyle çıkışa seğirtiyor.
Dışarıda bizi haklı öfkesi dinmemiş, saatler önce Taksim’den Pangaltı’ya yürümüş, Agos gazetesi önünde toplanmış bir kalabalık bekliyor.
O an biraz daha anlıyoruz, belki bizim bu konserden keyfiyet yangınlarıyla çıkma şansımız hiç yoktu. Çünkü konserden saatler evvel ağzımızın tadını bozan şey, Hrant Dink ile birlikte yarının barış, eşitlik ve adalet içinde yaşanacağına dair taşıdığımız umutlara sıkılan kahpe kurşunlar oldu.