Penti’yle her kadın bir 'süper kahraman'

Penti, yeni reklam filmiyle bu kez her kadını bir “süper kahraman” olarak nitelendiriyor ve “her kadının içinde bir kahraman vardır ve o kahraman gerektiğinde her şeyi yapar” diyor.

Sıradan bir iş gününden muhteşem bir baloya kadar günün her saatinde ayakları yere basan, özgüveni ve duruşuyla bakışları üzerine toplayan süper kahraman kadını anlatan reklam filmi, çok ses getirecek!

Bugün (16 Ekim 2012) itibarıyla televizyonlarda izlenmeye başlayacak olan reklam filmine, basın, internet ve açıkhava kampanyaları da eşzamanlı eşlik edecek.

Reklam filminin yıldızı melez güzel Eva Mendes’e benzerliğiyle dikkat çeken FUNDA

Belçika’da Stand UP parçasıyla listeleri sallayan ve Avrupa’da şarkısı dillere dolanan Funda; Penti’nin bu yılki yeni kahramanı oluyor ve kendi seslendirdiği reklam müziğiyle, göze olduğu kadar kulağa da hitap ediyor. Filmde Funda; işten çıkan ve özel bir baloya geç kalmamak için binaların ve arabaların üzerinden atlayan, adeta süper bir kahramana dönüşen kadını canlandırarak, heyecanı doruklara çıkartıyor.

Budapeşte’nin tarih kokan sokaklarının, özgün mimarisiyle göz dolduran binalarının ve büyüleyici etkiye sahip ulusal müzesinin mekan olarak kullanıldığı film, Penti’nin çeşitliliği ve öncü tasarımıyla öne çıkan Sonbahar-Kış Koleksiyonu’na odaklanıyor.

Hollywood filmlerini aratmayacak aksiyon sahneleri…

Yaratıcı yönetmenliğini Oğuzhan Akay, yönetmenliğini Can Ulkay, görüntü yönetmenliğini Florent Herry’nin yaptığı film, Budapeşte’nin caddelerinde, çatılarında, yağmur merdivenlerinde ve ulusal müzesinde 100’e yakın figüranla birlikte çekildi. Indiana Jones and the Kingdom Of The Crystal Skull, Challenging, Walk Hard gibi filmlerde rol alan; True Blood, Terminator, The Sarah Connor Chronicles ve Monk’tan tanınan dünyaca ünlü kadın dublör Luci Romberg riskli aksiyon sahnelerinde kullanıldı ve nefes kesen görüntüler ortaya çıktı.

2 gün süren çekimler için 5 gün süreyle hazırlık yapıldı ve bir sahne için Budapeşte’nin işlek caddesi trafiğe kapatıldı. Balo içinse Budapeşte’nin Ulusal Müzesi kullanıldı.