Polise satırlı saldırı

Olay, dün Kocamustafapaşa Caddesi’nde saat 15.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, 24 yaşındaki Mert Mehmet Tilev, cuma günü polise mukavemet ve uyuşturucu bulundurmak suçundan gözaltına alındı. Bu sabah serbest bırakılan Tilev, eline aldığı satırla cadde üzerinde ilerleyen bir polis aracının önünü kesti. Tilev, aracın camına satırla vurarak kırdı. Olay yerinde bulunan Tilev’in annesi ve erkek kardeşi Tilev’i durdurmaya çalıştıkları sırada, polis ekibi de telsizle yardım isteyerek ekip aracından indi. Tilev, kendisini durdurmak isteyen polis ekibine "Beni kim gözaltına aldı! diye bağırdıktan sonra, bir anda elindeki satırla polis memuru Mehmet Avcı’nın başına vurdu. Avcı kanlar içinde yere yığılırken, diğer polis arkadaşları kendilerine de satırla saldıran Tilev’i etkisiz hale getirmek istedi. Bu sırada çıkan arbedede, patlayan bir silahtan çıkan kurşun Tilev’in çenesine isabet etti. Polis memuru Mehmet Avcı ve Mert Mehmet Tilev, olay yerine gelen ambulansla Samatya’daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı.

DURUMU AĞIR

Başından satırla yaralanan polis memuru Mehmet Avcı’nın durumunun iyi olduğu öğrenilirken, çenesinden vurulan Mert Mehmet Tilev’in durumunun ağır olduğu, yoğun bakım ünitesinde tedavisinin devam ettiği bildirildi. Olay Yeri İnceleme ekipleri yerde bulunan boş kovanları incelemeye alırken, Tilev’i vuran merminin hangi silahtan çıktığını belirlemek için polis memurlarının silahları balistik incelemeye gönderildi.

6 AY ÖNCE TAHLİYE OLDU

Öte yandan, Mert Mehmet Tilev’in gasp suçundan 6 yıldır cezaevinde yattığı, 6 ay önce tahliye olduktan sonra bir dükkan açarak mantı sattığı öğrenildi.

ABLASI KONUŞTU

Cuma günü gözaltına alınan, dün de Kocamustafapaşa’da satırla saldırdığı polislerden birinin silahından çıkan kurşunla vurulan 24 yaşındaki Mert Mehmet Tilev’in ablası DHA’ya konuştu.

Hastanenin bahçesinde DHA mikrofonuna açıklama yapan Emel Tilev, olayı şöyle anlattı:

"Cuma gecesi saat 04:00 sıralarında benim telefonum çaldı. Kardeşim bağıra bağıra ’Elimi yüzümü parçaladılar, karakoldayım’ dedi. Hangi karakoldasın, ’Aksaray’ dedi. Gözü görmüyor çocuğun, videolarda var, elimizde duruyor. Ağzını burnunu parçalamışlar. Tek başıma gitmeyeyim diye kaynım Kadir’i çağırdım yanıma. Yağışlı bir havada gece saat 4’te çıktık gittik karakola, dedi ki ’Çekin fotoğraflarımı’. Doktor raporu var. Ve doktorda gözünün zedelendiği çıktı. Daha sonra 25 tane polis, karakolun içinde çocuğu gırtlakladılar gözümüzün önünde. Dedik ki yapmayın, ters kelepçe yapıp tekmelemişler. Bu çocuk 7-8 sene cezaevinde yatmış, ’Fobim var. Polis gördüm kaçtım’ dedi. 28 yaşında değil, 23 yaşında ve terörist falan da hiç değil. Aç değil, açıkta değil. Fobim var diyerek kaçıyor, polisler buna biber gazı sıkarak etkisiz hale getiriyor. Yoğun bakımda makinede olduğunu söylüyorlar yani. Paşa meydana gitmiş elinde keserle, ’Polisler bana 25 kişi saldırdı, ben de gideceğim o ekibe yapacağım’ dedi. Bu çocuğu arkasından niye vuruyorlar, kafasına neden sıkıyorlar? Sivil polis, haberi yokken gelmiş, bacağına vurup yere yatırmış, kafasına sıkmış. Sen bunun bacağına sık, bileklerine sık, elinde bir şey varsa onu düşür. Ne teröristi; yok öyle bir şey. Bilen bilir, zaten Mert’i."