23.05.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
SELAHATTİN GÜNDAY İstanbul DHA
Mahkemenin 17 sayfalık gerekçeli kararında, sanık Kırmızıgül’ün cep telefonunda 1 Ocak 2010 ve 21 Şubat 2010 arasında görüştüğü kişilerin bazılarının terör örgütü üyesi olduğunu belirtilerek özetle şöyle denildi:
“Sanığın görüştüğü kişiler arasında terör örgütü lehine birtakım suçlara karışmış kişiler olduğu ve bu kişilerle olan diyaloğu nedeniyle bu yönde bir çevresinin olduğu anlaşılmıştır. Sanığın yakalanması esnasında üzerinde sadece puşi olduğu için gözaltına alındığı şeklindeki savunmasına itibar edilmemiştir.
‘İfadeleri çok çelişkili’
Sanığın olayın başlangıcında, yakalanış anına ilişkin söyledikleri, yakalanmasından sonra gerek olay mahallinde gerekse olaydan sonra polis merkezinde anda yaşadıklarına dair söylediği hususlar arasında ciddi çelişkiler tespit edildi.”
Gizli tanığın, emniyette yaptığı teşhisin “sanığın olay yerindeki görüntüsüne en yakın olduğu an” olması nedeniyle daha güvenilir olduğu vurgulanan kararda, eylem konusunda da şöyle denildi:
Terör örgütü PKK/Kongra-Gel’in, kendi yayın organlarından olay öncesinde, 15 Şubat komplosu olarak adlandırdıkları dönemde eylemler ağrıları yaptığı, sanığın 20 Şubat 2010’da örgüt adına yüzünü olay esnasında puşi tabir edilen bez ile kapatmak suretiyle yasadışı eyleme katılarak markete, önündeki kaldırıma ve yola içinde bulunduğu grupla birlikte molotof kokteyli attığı, olay sonrasında kaçmaya çalışırken yakalandığı anlaşılmıştır.”