Kayseri RAMAZAN BAYRAMINDA 13 ALTIN ÖNERİ

RAMAZAN BAYRAMINDA 13 ALTIN ÖNERİ

25.07.2014 - 13:28 | Son Güncellenme:

.

RAMAZAN BAYRAMINDA 13 ALTIN ÖNERİ

Özel Dünyam Hastanesi Diyetisyeni Dyt.Esma Birkol Ramazan Bayramında beslenmeye dikkat çekerek vatandaşlara 13 altın öneride bulundu.
Diyetisyen Esma Birkol, "Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde hayatımızın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme en önemli faktörlerden biridir. Ancak, Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişiler, günlük öğün sayısını azaltmaları ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girmektedirler.
Ramazan Bayramı’nda sağlık açısından ölçülü beslenmek büyük önem taşır. Bayram da aşırı besin tüketmek; hem sağlıklı bireyler için, hem de kronik hastalığı olan bireylerde çok büyük risktir . Bunların en önemlisi hazımsızlık ve mide problemleridir. Bayramda birdenbire aşırı yemek yeme, şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıları aşırı tüketmek, başta sindirim sistemi olmak üzere, tansiyon düzensizlikleri, kalp rahatsızlıkları ve şeker yükselmesi gibi çeşitli rahatsızlıklara yol açacaktır" diyerek şu bilgileri verdi:
"Ayrıca bir aylık oruç sonrasında yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için, beslenme alışkanlıklarımızda bazı değişiklikler yapılması gerekir.
Ramazanda 3-4öğüne indirdiğimiz öğün sayısı,bayramla birlikte değişmelidir. Gün içerisindeki beslenme şeklimiz; 3ana ve 3 ara öğün olmalıdır. Dört besin grubunda bulunan çeşitli besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesi önerilmektedir. (Süt grubunda yer alan süt, yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, peynir, kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb)
Hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve gün boyu öğün atlanmamalıdır.Unutulmamalıdır ki atlanılan öğünler ve ara öğünler sizin tatlıya olan düşkünlüğünüzü artıracaktır.
Besinler iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmelidir.
Ramazan bayramı boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır. Eğer tatlı tüketmek çok isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar ve meyveli tatlılar tercih edilmelidir.
Bayram süresince ve bayramdan sonra da sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 2- 2.5 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir.
Ramazan ayı süresince oruç tutma nedeniyle yaşanan kabızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından mevsiminde bol sebze ve meyve tüketimi önemlidir. Yetişkin bireylerin günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeleri önerilmektedir.
Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri önemlidir.
0-12 yaş grubu bebek ve çocukların, büyüme ve gelişime katkısı olmayan, boş kalori kaynağı şeker ve şekerli besinlerden uzak tutulmaları, bu tür besinlerin tüketiminden sonra diş temizliğine özen gösterilmesi gerekmektedir.
Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve tüketmekten kaçınmaları önerilmektedir.
Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri ramazan sonrası gece yemek seklinde sürdürülmemeli, yatmadan 2 saat önce ara öğün olarak , meyve , yoğurt gibi besinlerin tüketimi tercih edilmelidir.
Bayram şekeri ve şekerli ürünleri satın alırken Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan izinli olmasına, son kullanma tarihi geçmemiş ve ambalajı bozulmamış olmasına dikkat edilmelidir.
Özellikle bayram ziyaretlerine veya gezmeye giderken aç gitmemeliyiz. Çünkü yapılan ikramları geri çevirmek veya ölçüsünü ayarlamak daha zor olabilecektir.
Ziyarete gelen konuklara kesinlikle ısrarcı davranmamalı, yiyecekleri kadar konulup zorlama yapmamalıyız. Sevdiğimiz için iyilik diye yaptığımız ısrarlar, farkına varmadan sevdiğimiz kişilerin sağlığını zarara uğratabilir.
Her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemekte, oruç tutma nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına imkan sağlamaktadır. Bu nedenle, "yaşam stili aktiviteleri" olarak adlandırılan yürüyüş, bahçe işi ile uğraşma, araba yıkama, bisiklete binme, merdiven kullanma vb. gibi aktivitelerle aktif bir yaşama başlamaya karar verilerek düzenli aktivite yaşamın bir parçası haline getirilmelidir.
Haftada en az 3 - 4 gün 45’er dakika yürüyüş yapılmalı. Fiziksel aktivitenin, bağırsak hareketlerini artırmaya, kan şekeri ve kolesterolünü azaltmaya, kilo kaybetmeye yardımcı olduğunu unutulmamalıdır."