Gaziantep Rektör Gür'den Polis Adaylarına Çağrı

Rektör Gür'den Polis Adaylarına Çağrı

02.02.2017 - 14:07 | Son Güncellenme:

.

Rektör Gürden Polis Adaylarına Çağrı

Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Gaziantep Polis Okulu’nda eğitim alan polis adaylarına verdiği ‘Toplumsal Olaylar, Stres Yönetimi ve Problem Çözümü’ konulu konferansta, hayatı fast food yaşamamalarını isteyerek, inanç, vatan ve bayrak sevgisinden asla vazgeçmemeleri konusunda çağrıda bulundu.
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, ülkede birlik beraberlik ruhunun devamı, vatan, bayrak sevdası ve inancının milleti ayakta tuttuğunu ifade etti. Rektör Prof. Dr. Ali Gür, “Bunun için dimdik ayaktayız. Sizler, sıralı amirlerinize bağlı olacaksınız. Ama size şunu öneriyorum gençler yanlış gördüğünüz şeye hayır diyebilme becerisini gösteriyorsanız siz özgür bireylersiniz. Yoksa birilerine bağımlı, onların emir kulusunuz” dedi.
Toplumun özellikle de gençliğin önemli bir bölümünün ‘fast food’ bir hayat yaşadığını kaydeden Gür, “Yaşamı fast food yaşamayın diyorum size. Fast food hazır aperatif, yiyecek mi sadece? Haz ve hız arasında eğer gidip gelirseniz, siz kendinizin idealleri uğruna yaşamıyorsunuz, bohem bir hayattır sizin yaşadığınız. Hızlı yaşam dediğimiz şey bilesiniz ki hızlı çökertir sizi. Kolay kazanılan kolay kaybedilir. Aynı zaman da, bilginin de fast foodu vardır. Peki internet çöplüğünden elde ettiğiniz hızlı fast food bilgiler ne kadar kalıcı? İnternet çok faydalı ama aynı zamanda da affedersiniz mide bulandırıcı bir çöplüktür. Çünkü, sentez bilgiler değil çöplüğün içerisine atılmış döküntülerdir. O döküntüler arasında bazen iyi şeyler bulamaz mısınız? Bulursunuz. Ama, biz diyoruz ki, çöplüklere kadar düşmeyelim. Sağlam, net bilgileri, analitik düşünceleri okuyabilmek adına da uzun yıllar düşünülmüş, tecrübeyle kitabın sayfalarına yazarken çok ciddi bir şekilde analitik düşünceden geçmiş yazılar okuyalım. Bu açıdan özellikle önce bilgimiz olsun diyorum. Bilgi olmadan fikir olursa ön yargıdır bu” ifadelerini kullandı.

"Milli hassasiyetinizi muhafaza edin"
Gür, günümüz dünyasında demokrasi adı altında kaynakların tüketimi yaşandığını, batılı ülkelerin birçok ülkenin kaynakları üzerinde sömürgecilik yaptığını ifade etti. Gür, “Bu da dünyada korkunç bir stres faktörü oluşturuyor. Stresi kaldırsak dünya kurtulacak mı? Böyle bir dünya yok arkadaşlar” dedi. Stresin İngilizcedeki bir karşılığının da deneyim kazanmak olduğunu vurgulayan GAÜN Rektörü Gür, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“İkinci karşılıklarından birisi ise basınca maruz kalmak. Basınca maruz kalmak eğer kontrol sizdeyse iyidir. Elmas ve kömür ikisinin de ana ham maddesi karbon. Elmas mı kömür mü olacağına ne karar veriyor? Basınca dayanıklılık düzeyi. İşte toplumlar da, insan da böyledir. Stres faktörlerine karşı dayanıklı olabilirseniz, karakterinizden milli hassasiyetinizden bir şey kaybetmeden, dimdik ayakta kalabilirseniz elmas gibi parlarsınız. Yoksa kömür gibi kaybolur, yakılacak malzeme olursunuz. Allah korusun."

“Ön yargılı olmayın, muhatabınızı dinleyin"
Gür, ön yargıların da muhatabını dinlememeye ve empati yapmadan kavgaya yol açtığını kaydederek, “Eğer bir konuda bilgimiz varsa oturup çok rahat konuşabiliriz. Nereden baktığımızı eğer ortaya koymazsak, bakış açımızı düzeltmezsek, bakış açılarımıza göre değerlendirme yapmazsak, ne toplumu okuyabiliriz, ne de toplumda gerilim oluşturan stresleri doğru yönlendirebiliriz” ifadelerini kullandı. Bu konuda meslek olarak polisin risk haritasının yüksek olduğuna işaret eden Prof. Dr. Gür, “Çünkü, sizin kendi bireysel, aile, şahsi riskleriniz var. Bir de toplumun risklerini de, streslerini de toplum polisi ve aynı zamanda diğer görevlerdeki istikbali manada ve asayiş anlamda da bakarsanız bütün streslerle siz karşı karşıyasınız. Siz kendi streslerinizi baş etme yöntemi geliştireceksiniz. Toplumun da stresini azaltıp onları da doğru yönlendireceksiniz. Düşünsenize, görünümü polis ama ruhu satılmış birisinin yanlış bir hareketi toplumda nelere mal olabiliyor? Yaşadık bunu. Son Rus Büyükelçi suikastında gördük. Bir polis memurunun yanlışı, zaten sıkıntılı bir süreçte olan ülkemizde çok daha sıkıntılı bir günler yaşatabilirdi” ifadelerini kullandı.

"Sosyal medyanın esiri olmayın"
Polis adaylarına sosyal medyayı yararlı yönleriyle kullanmaları çağrısında da bulunan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, “Sosyal medya denilen şey hayatımızı o kadar esir almış ki. Bakıyorsunuz ‘Falanca yerde restauranttayım, filanca yerde şunu yedim. Affedersiniz, neredeyse tuvalette bire yer bildirimi yapılır hale geldi. Yiyen var, yiyemeyen var. Eskiden aile mahremiyeti diye bir şey vardı. Peki bunları biz niye yapıyoruz? Beğeni, toplumda statü kazanma arzusu bu da aslına bakarsanız bizim toplumdaki beğenilme arzusundan kaynaklanan stres faktörünü yönetemeyişimizdendir” dedi. Toplumun dayattığı yargılar üzerinden hareket edildiğini ve toplum için yaşanıldığını ifade eden Rektör Gür, “Ama, toplum dediğinizde gelen ahlaki etik inançsal kurallara bağlı toplum değil, bize dayatılmış, öğretilmiş küçük topluluklar üzerinden yönetiliyoruz maalesef. Eğer mutlu olmak istiyorsanız, toplumun da mutluluğunu hesaba katın. Toplum mutluysa siz de mutlusunuz. Huzursuz bir toplum, döner sizi de huzursuz yapar. Hani hep söyledim ya algılar üzerinden hareket etmek, algı yönetiyor bizi. Güçlüler her zaman tarihi yazdıklarını ve aynı zamanda da bize dikte ettirdiklerini düşünürler. Bu konuda özellikle batı ve doğu ikilemi üzerinden maalesef güçlü batı olduğu için şu anda algılarla bizi yöneterek, hem bize zulmediyor, elimizdeki imkanları alıyor hem de bize baskı uygulayarak biraz önce yaptığı gibi ‘Siz adam olmazsınız, siz katilsiniz, siz teröristsiniz, siz demokrasiden anlamazsınız’ diyerek korkunç bir strese mahkum bırakıyor bizi. Hem, özgürlüklerimizi, ekonomik imkanlarımızı, alt yapı kaynaklarımızı elimizden alıyor. Hem de tepemize vururken de aldıklarını ‘Ben sen adam olasın diye buradayım’ diyerek de bizim tepemize hükümran oluyor” şeklinde konuşmasını sürdürdü.

“Gezi olaylarında dini motifi kullanmak istediler"
Daha sonra öğrencilere slayt gösterisiyle çeşitli olaylardaki algı yönetimi örneklerini veren GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Gezi olaylarına değinirken, namaz kılmayı bilmeyen insanların sanki namaz kılıyormuş gibi görünüp, olaylara dindar kesimin de destek verdiği algısı oluşturulmaya çalışıldığını vurguladı. Gür, Gezi olaylarında çekilmiş bir fotoğrafı analiz ederken, “Ben inançlı bir insanım. Elhamdülillah ki namazın nasıl kılındığını da bilirim. Peki bu fotoğrafa bakar mısınız? Hani bunlar özellikle dini de kullanarak meydanlarda namaz kılıyorlardı. Bu nasıl bir namaz ki birisi gülüyor, birisi su içiyor, birisi sağa sola bakıyor. İlginçtir. Namazın kılınma şekli değişmiş de hiçbirimizin haberi yokmuş. Peki neden buna giriştiler? Toplumsal katmanlarda gezi olaylarında dindarlar da yer alıyor dedirtebilmek için bunu yaptılar. Toplumsal algılar üzerinde din her zaman kullanılagelmiştir” şeklinde konuştu.

“Dindar ile dini kullananı ayırın"
Konuşmasının son bölümünde polis adaylarına dindar insanları potansiyel tehlike olarak kesinlikle görmemeleri çağrısında bulunan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, “FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri dil, din, ırk, mezhep, görüş ayrılığı yapmaz.Bir kişinin de dini ritüellerin dışında yaşantısının olmasının FETÖ tarafından kullanılmayacağı anlamına da gelmiyor ve bu yapılar her yerde boy gösterebiliyor” dedi. FETÖ’nün her kesimden kullanışlı insanları kötü emelleri için kullanıldığını kaydeden Gür, sözlerini şöyle tamamladı: “Marksistlerin içerisinde FETÖ yok mu? Var, Siyasi partilerin içerisinde yok mu? Var. Milliyetçi zannettiklerimizin içerisinde yok mu? Var. Dindar görünümlüler içerisinde yok mu? Var. Dolayısıyla bu yapılar öyle tehlikeli ki, toplumda korkunç bir stres oluştururlar. En büyük streste ne biliyor musunuz? İnsanların güven damarını zedeliyorlar. Toplumda güvensizlik aşılanması kadar büyük bir stres yoktur. Birbirinize güveni elden almaya çalışıyorlar, toplum içerisinde kaos oluşturarak kurumlar arsında başka yerlerden emirler gelerek sizin kendi pozisyonunuzda amirlerinizle çatışmalarınız sağlanıyor. Devletimize silah çekmeniz sağlanıyor. Bundan daha büyük stres olabilir mi? İşte o yüzden bu gibi olaylarda duyarlı olup stresle baş etme yöntemleri geliştirmek bunun için de duyarlı bir şekilde önce bilmek. Bilgisiz insanlar her zaman manipüle edilmeye açıktır” diye konuştu.
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, konferans öncesi Polis Meslek Yüksekokulu öğrencileri ve PMYO Okul Müdürü Kemal Özkoç, GAÜN Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hilmi Bayraktar, Prof. Dr. Metin Bedir, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Mehmet Emin Sönmez, GAÜN Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Biçici ile öğle yemeği yedi.