Siyaset 'Sağduyuyla yola devam edeceğiz'

'Sağduyuyla yola devam edeceğiz'

23.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kendisine yönelik saldırıyı değerlendirirken, CHP’lilerin sokağa çekilmek istendiğini, ancak sokakta eylem yapılmasını ‘provokatörlere fırsat’ yaratacağı için doğru bulmadığını belirterek, “Sağduyuyla dikkatli bir süreç izleyerek yolumuza devam edeceğiz” dedi

Sağduyuyla yola devam edeceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çubuk’un Akkuzulu Mahallesi’ndeki şehit cenazesine gitmeden önce şehidin ailesi ile görüştüklerini ve ilçedeki mülki yetkililere ön bilgi verildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, saldırıyla ilgili bir araştırma grubu oluşturduklarını, “işi sadece savcıya bırakmadıklarını” söyledi.

Haberin Devamı

Gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, gelecekte olası şehit cenazelerine katılıp katılmayacağıyla ilgili “Görevimiz neyse o görevimizi yapacağız” dedi. CHP lideri, “Arkadaşlarımız bütün görüntüleri izliyor, bakıyor, tespitler yapıyor. Köyde vatandaşlarla temasa geçtik. Yani işi sadece savcıya bırakmadık. Bunların kimlikleri ne bunların hepsini öğreneceğiz” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, Hulusi Akar’ın kalabalığa ‘Mesajınızı verdiniz’ sözlerini şöyle değerlendirdi: “O konuşmayı duymadım. Ama tabii Hulusi bey o atmosferin etkisi ile mi o konuşmayı yaptı, yoksa başka bir gerekçe mi vardı onu bilemiyorum. Bunu Hulusi beye sormak lazım. Çok farklı düşünmek istemiyorum. Kalabalık var, onların dağılması lazım, dolayısıyla böyle bir açıklama ile onların dağılmasını isteyebilir. Dolayısıyla o atmosferin getirdiği bir konuşma olarak yorumluyorum.”

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, şu açıklamalarda bulundu:

KAOS İSTEYENLER VAR: Türkiye’nin normalleşmesini istemeyen, üzülerek ifade edeyim, siyasetçiler ve başka unsurlar da var. Türkiye’nin süratle normalleşmesi gerekiyor, çok ciddi sorunları var. Türkiye özellikle dış politikada üzerinde pazarlıklar yapılan bir ülke haline geldi. Bir ucunda Trump var, bir ucunda Putin var. Dolayısıyla bu kadar sıkışmış bir Türkiye’nin en azından siyaset olarak ortak hareket etmeye, ortak tepki vermeye ihtiyacı var. Sonuçta bu ülke hepimizin ülkesi ve ülkede huzurun egemen olmasını istiyoruz. Ama bunu istemeyen başka mecraların olduğunu, başka siyasetçiler olduğunu, çok ayrıştırıcı, çok kutuplaştırıcı, toplumda kin ve nefret tohumları eken söylemlerde bulunan siyasetçilerin olduğunu görüyoruz. Bunlar geçmişte de Türkiye’ye büyük zararlar verdi, bugün de korkarım ki aynı zararları vermek için kendilerine özel bir yol haritası belirlemişler. Bu Türkiye’nin geleceği açısından sıkıntılı. Yani başka unsurlar derken, üç aşağı beş yukarı hepimiz tahmin edebiliriz. Türkiye de bir kaosun çıkması, Türkiye’de bir kargaşanın çıkmasını isteyen çok çevre var. Bu çevrelere izin vermemek lazım.

Haberin Devamı

SOKAĞA İZİN VERMEDİM: 81 ilde il başkanlarımız bir açıklama yapacaklar. Alanda, yani sokakta bir eylem yapılmasının doğru olmadığını ifade ettik. Çünkü bu provokatörlere ciddi fırsatlar tanıyabilir. Sağ duyuyla dikkatli bir süreç izleyerek yolumuza devam edeceğiz.

‘Aile biraz panik yaşadı’

Eve girdiğimde bir sandalye getirdiler, oturdum. Anne biraz telaşlıydı, ‘Acaba evimiz yakılır mı, evimiz taşlanır mı? Fakir biriyim burayı zor bela yaptık nasıl olacak” diye paniğe kapıldı. Sonra oradaki polisler, korumalar, Emniyet Müdürü; ‘meraklanma öyle bir şey olmaz’ diye söylediler. Evde diyaloglar iyiydi. Baba Mansur Bey’e oy vermiş, eşi AK Partiye oy vermiş. Aile içinde böyle bir denge de vardı. Küçük çocukları vardı, Muhammet adında. Sağ olsun, bana su getirdi, geldi sarıldı. 3 aylık bir çocukları da vardı.

‘Zırhlı araca ihtiyaç duymadık’

(Zırhlı makam aracını iade mi ettiniz?) Epey oluyor ama, evet. İhtiyaç duymadık. Tabii şartlar ne olur kestirmek zor. Şartlar bizi bir zırhlı araca binmeye mecbur ederse alırız. Bugün düşündüğümüz bir olay değil. Gerekirse kendi güvenliğimizi kendimiz de sağlayabiliriz. (Genel Merkez’e özel önlem var mı?) Talebimiz olmadı. Ama şunu ben görüyorum, sabah gelirken veya akşam çıkarken korumaların elinde bazen uzun namlulu silahlar oluyor. Demek ki bir duyum alıyorlar herhalde. O duyum nedeniyle biraz daha önlemleri sıkılaştırıyorlar diye düşünüyoruz. Bazen ellerinde hiç silah yok, biz rahatlıkla gidip gelebiliyoruz. Bazen ellerinde uzun namlulu silahlar oluyor, bazen sayıları artıyor, bazen sayıları azalıyor.