Sakarya'da FETÖ/PDY iddianamesi kabul edildi

Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcısı tarafından 10'u tutuklu 41 sanık hakkında hazırlanan ve bir müştekinin de yer aldığı 136 sayfalık iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.

Mahkeme, aralarında Kanun Hükmümde Kararnameyle (KHK) meslekten ihraç edilen doktor, diş hekimi, eczacı, hemşire, ebe, sağlık, radyoloji ve laboratuvar teknisyeni, tıbbi sekreter, mühendis, şoför, imam, işçi ve sağlık memurunun da bulunduğu 41 sanık hakkında "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianameyi kabul etti.

Sanıkların yargılanmasına, 19 Haziran'da Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.

İddianamede, şüphelilerin Sakarya Kamu Hastaneler Birliği kurumlarında çalışırken FETÖ/PDY ile irtibatlı olmaları nedeniyle açığa alındıkları ve ihraç edildikleri belirtilerek, "FETÖ/PDY'ye üye oldukları"ndan bahisle haklarında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturma açıldığı bildirildi.

Sanık savunmaları, ele geçirilen dijital materyal, kitap, dergiler, dernek ve sendika üyeliklerine dair yazılar, Bank Asya hesap hareketleri ve ByLock tutanakları incelendiğinde şüphelilerin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden eylemleriyle FETÖ/PDY ile organik bağlarının olduğu belirtilen iddianamede, hiyerarşiye dahil olmak suretiyle üzerlerine atılı bulunan "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu işledikleri tüm dosya kapsamıyla anlaşıldığı kaydedildi.

"Öğretmenimin yönlendirmesiyle KHK ile kapatılan üniversiteye yönlendirildim"

Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde işçi olarak çalışırken KHK ile meslekten ihraç edilen tutuklu sanık Ömer Yılmaz, iddianamedeki ifadesinde, üniversite sınavlarına hazırlanırken FEM Dershanesine gittiğini söyledi.

Yılmaz, dershanede coğrafya öğretmenliği yapan F.E'nin yönlendirmesiyle FETÖ/PDY ile bağlantılı olduğunu sonradan öğrendiği ve KHK ile kapatılan Murat Hüdavendigar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü yüzde 60 burslu kazandığını belirterek, "Üniversite kapatılınca Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesine geçiş yaptım. Birinci sınıftan tekrar başladım." diye konuştu.

FETÖ ile dershaneye gitmeye başladıktan sonra tanıştığını, F.E'nin kendisini "FETÖ/PDY üyesi" olan üniversite öğrencilerinin kaldığı bir eve yönlendirdiğini dile getiren Yılmaz, "Bizimle Mustafa isimli Sakarya Üniversitesi okuyan bir öğrenci ilgileniyordu. Zaman zaman hafta içi 4 gün oraya gidip kalıyordum." şeklinde konuştu.

Yılmaz, iddianamedeki ifadesinde bu evde yatsı namazından sonra Mustafa isimli kişinin yönlendirmesiyle Saidi Nursi'ye ait kitapları okuduklarını belirterek, F.E'nin Fethullah Gülen'e ait kitapları okumaları için kendilerini yönlendirdiğini kaydetti.

Üniversiteye başladıktan sonra FETÖ'nün öğrenci evlerinde kaldığını, sohbetlere katılmadığını sadece Gülen'in kitaplarını okuduğunu belirten Yılmaz, ilçedeki öğrenci evlerinden sorumlu bölge talebe mesulu Levent isimli kişinin yönlendirmesiyle birinci sınıfın ikinci döneminde başka bir eve geçiş yaptığını aktardı.

"ByLock'u telefonuma aynı evde kaldığım Halit yükledi"

Sanık Yılmaz, 2015 yılı Aralık ayının sonlarına doğru aynı evde kaldığı Halit isimli şahsın kendisinden telefonunu isteyerek, "Senin telefonuna bir program yükleyeceğim. Bundan sonra ders için gelen lise öğrencilerinin faaliyetleri ile ilgili bilgiler bu program üzerinden göndereceksin. Bu programdan görüşülen konular bir gün içerisinde silinecek." dediğini, programın ismini kendisine söylemediğini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

"Ben de itiraz etmeden telefonumu verdim. Halit benim telefonumu ve kendi kullandığı telefon hattını yan yana getirdi. Bir süre sonra programı telefonuma yüklediğini söyleyerek telefonu bana iade etti. Anladığım kadarıyla Bluetooth üzerinden yükleme yaptı. Daha sonraki günlerde Halit ders verdiğimiz öğrenciler ile bilgileri program üzerinden bana gönderiyordu. Ben de aynı program üzerinden öğrencilerin ders faaliyetleri ile ilgili bilgileri Halit'e bildiriyordum. Bu program üzerinden görüşmemiz en fazla 2 defa olmuştur."

Daha sonra programı sildiğini, FETÖ/PDY üyelerinin bu programı "ByLock" adı altında kullandıklarını öğrendiğini aktaran Yılmaz, "Bu programı bilmeden kullanmış oldum. Darbeden 3 hafta sonra eşyalarımı almak üzere kaldığımız öğrenci evine gittiğimde Halit'in Türkiye'den kaçıp Kuzey Irak'a gittiğini Salih bana söyledi." dedi.

Yılmaz, üniversite hayatına başladıktan sonra harç ve okul masraflarını yatırmak için zorunlu tuttuklarından dolayı Bank Asya'da hesap açtırdığını, bu hesaba hiçbir şekilde tasarruf amaçlı olarak para yatırmadığını iddia ederek, FETÖ/PDY ile hiçbir ilgi ve alakasının olmadığını öne sürdü.

İddianamede Yılmaz'ın, şüphelinin örgütün haberleşme programı "ByLock"u kullandığı ve örgütsel talimatları bu program üzerinden aldığı vurgulanarak, "Şüphelinin FETÖ/PDY'ye üye kazandırma ve finansal destek sağladığı, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden eylemleriyle örgütle organik bağı olup hiyerarşiye dahil olduğu, bu şekilde üzerine atılı bulunan 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçunu işlediği anlaşılmıştır." ifadelerine yer verildi.