Saldırıda kullanılan o gazın kimyasal olmadığı ortaya çıktı

Fırat Kalkanı Harekatında 96'ncı gün geride kalırken, DEAŞ, Bab bölgesindeki ÖSO unsurlarına önceki gün roketli saldırıda bulundu. Saat 16.30'da gerçekleşen saldırı sonrası oluşan gaz sonucu 17 ÖSO unsuru ve 2 bordo bereli asker etkilendi. Ortaya çıkan gazın mide bulantısı ve baş ağrısı, bazı bölgelerde yanık ile gözlerde yanma yaşandığı gözlendi. Saldırıdan etkilenenlere ilk müdahale AFAD görevlileri ve 112 sağlık ekipleri yaptı. Suriye'nin El Bab bölgesinde kimyasal saldırı şüphesiyle Gaziantep ve Kilis'e getirilen Suriyeli vatandaşlar, Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer kontrolünden geçirildi. Özel kıyafetli uzmanlar, teknolojik cihazlarla kimyasal ölçüm yaparak Suriyeli hastaları özel ilaçlarla yıkadı. Saldırıdan etkilenenlerin bir kısmı tedbir amaçlı Türkiye'ye sevk edildi. Türkiye'ye sevk edilen bazı Suriyeliler ise taburcu edildi.

PSİKOLOJİK AMAÇLI SALDIRI

TSK önce gazın kimyasal olduğunu bildirdi. Ancak AFAD'ın analizinde kimyasal bulguya rastlanmadı. TSK yeni bir açıklama yaparak, gazın kimyasal değil, baş ağrıtıcı, mide bulandırıcı ve göz yaşartıcı olduğu düzeltmesini yaptı. DEAŞ, bu tür saldırıları taktik alanlarda zayiat üretmekten çok, psikolojik etki maksadıyla kullanıyor. DEAŞ, daha öncede bu tür saldırıları Irak'ta da sıkça gerçekleştirdi. Özellikle Türkmenleri yaşadıkları alanlardan çıkartmak için havan ve roket mermileriyle bu tür saldırılar yapmıştı. Kerkük Tazehurmatu'da bu tür saldırılardan etkilenen Türkmenlerde de mide bulantısı, bağ ağrısı ve gözlerde yanma gibi belirtiler görülmüştü. Yapılan incelemede DEAŞ'in Irak'ta klorür gazı kullanıldığı belirlenmişti. Etkilerin aynı olması, ayrıca aynı atma taktiğinin kullanılması üzerine El Bab'daki saldırıda da klorür gazının kullanılmış olabileceği ihtimalini güçlendirdi.

FIRAT'I SEKTEYE UĞRATMAK İSTİYOR

Öte yandan, bugüne kadar klorür gazından birinin öldüğüne dair herhangi bir bilgi bulunmuyor. Askeri kaynaklar, şuana kadar yapılan inceleme, atılan rokette kimyasal bir bulguya rastlanılmadığını belirtiyor. Kaynaklar, DEAŞ'in izlediği bu yöntemle Fırat Kalkanı Harekatını sekteye uğratmaya çalıştığına dikkat çekiyor. Korku ve panik ortamı oluşturarak operasyona katılan tüm unsurların geri çekilmesini sağlamak isteyen DEAŞ, Türk kamuoyunu da etkilemek istiyor. Türk askerlerinin kimyasal saldırıya maruz kaldığı algısını yaymak isteyen terör örgütü DEAŞ, kamuoyu üzerinde baskı, dehşet ve korku üretmeye çalışıyor. Bu yolla da kamuoyu baskısı üzerinden harekatın kararlılığını bozmayı hedefliyor.

ÜNİVERSİTEDE NÜKLEER

DEAŞ'in çatışma alanlarında da bu tür saldırılar yaptığı belirtiliyor. Ayrıca kimyasal silahlarla ilgili ele geçirdiği Irak ve Suriye kökenli hammaddeleri kullanmaya çalıştığı biliniyor. Özellikle ele geçirdiği Musul Üniversitesinde kimyasal-biyolojik ve taktik nükleer silahlar geliştirmek gayreti içerisinde olduğu iddia ediliyor. Tahrip maddelerini kovanların içerisinden boşaltarak havan ve roket mermilerinin içine kimyasal madde doldurarak attığı öne sürülüyor.

GENELKURMAY TEDBİRLİ

Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında El-Bab'a yaklaşan Genelkurmay, DEAŞ'ın bu tür saldırılarına karşı tedbirli davranıyor. DEAŞ'in daha önce Irak'ta bu Türk saldırılar gerçekleştirdiğini, Suriye'de bunu yapabileceğini göz önünde bulunduran TSK, kimyasal saldırılara karşı koruyucu elbisesi ve gaz maskesi bulunduruyor. Unsurların El Bab'a daha da yaklaşmasıyla bu tür saldırıların gerçekleşebileceğini belirten askeri kaynaklar, tedbirlerin daha da arttırılacağına işaret ediyor.

Kaynak: Yeni Şafak