Futbol Şampiyonluğa baş koydular

Şampiyonluğa baş koydular

05.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Beşiktaş’ta müthiş bir takımdaşlık duygusu oluştu. Paraların geç ödenmesi, her akşam bir başka yastığa baş koymalar, Beşiktaşlı oyuncuları pek de etkilemiyor. Zaten şampiyonluğa baş koyduklarına göre, hangi yastığa baş koymuşlar çok da önemli değil...

Şampiyonluğa baş koydular

BİLAL MELE SORDU, DUAYEN CEVAPLADI
ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA

Haberin Devamı

Ligde değişen bir şey yok! Herkes kendi kulvarında koşa koşa gidiyor. Ne tökezleyen var, ne de aksayan! Her ne kadar bazıları tıknefes olsa da, sonuçta her hafta yarışı kazanıyorlar.
Beşiktaş bulunduğu konumu sevdi. Bilic, iyisiyle kötüsüyle Trabzonspor sınavını iftiharla geçti. Beşiktaşlı sevindi, Beşiktaşlı daha da umutlandı.
Ustamız Şansal Büyüka’dan farklı bir bakış açısı istesek... Trabzonspor karşısında Demba Ba, ilk 5 yabancı arasına giremez miydi? Ya da Olcay sağ beke geçtiğinde çok kötü bir hata yapsa bugün Bilic’in hali nasıl olurdu?
Sağ bekin cezalı, mecburen Opare... Stoperde Sivok’tan vazgeçemezsin, solda Motta’nın alternatifi yok. Orta sahada oyun kurmak adına Sosa, mücadele ve rakibi bozma adına Atiba’ya mecbursun. Al sana beş yabancı... Ne yapsın Bilic? En doğrusunu yaptı, gidişata göre sonradan oyuna sokmayı planlayarak Demba Ba’yı kulübede oturttu. Bunda yanlış bir şey yok. Kaldı ki, Demba Ba haftalardır topa vurmuyordu.
Olcay’ın sağ beke geçişi de sürpriz değil... Bilic hafta içi Olcay’ı bek olarak hep denedi. Zaten sakatın, cezalın var, maç içinde de beklenmedik sakatlıklar yaşıyorsun. Bilic buna rağmen sağa sola toslamadan gemiyi limana yanaştırdı. Şurası kesin; Bilic, Trabzon maçı için ne düşündüyse hepsini gerçekleştirdi. Sınavdan kusursuz geçen bir öğrenci gibiydi.
Kaleye üçüncü kaleci geçiyor, taş gibi... Sivok sakatlanıyor, Atınç görev alıyor zımba gibi... Yine Sivok, sakatlanmasına rağmen “Oynarım” diye diretiyor. Sağ bekte Olcay canını dişine takıyor. Bu direniş, bu ruh, Beşiktaş’ı nereye götürür?

Haberin Devamı

Ümraniye sıcaklığı
Beşiktaş’ta müthiş bir takımdaşlık duygusu oluştu. Paraların geç ödenmesi, her akşam bir başka yastığa baş koymalar, Beşiktaşlı oyuncuları pek de etkilemiyor. Zaten şampiyonluğa baş koyduklarına göre, hangi yastığa baş koymuşlar çok da önemli değil... Herkes bu kadar motive ise demek ki Ümraniye sıcak bir yuva gibi...
Başkan’ın, Ahmet Çebi’nin, Bilic’in işlerini iyi ve yürekten yaptıklarına inanıyorum. Bu takım 30. haftaya lider girdiyse ve halen kanat çırpmaktan yorulmadıysa, bunun altında ciddi bir emek, alınteri ve inanmışlık yatıyor. Kaleci Günay, Oğuzhan, Veli, Olcay, Kerim Frei, Tolgay ve benzerleri... Türkiye için çok da dikkati çeken oyuncular değildi. Akıllı transfer, az hata, iyi ve samimi bir yönetim, sıcak ilişkiler, bugün ortaya şampiyonluğa giden bir takım çıkardı. Bunları söylemek kolay ama gerçekleştirmek hiç kolay değil...
Beşiktaş’ta en çok takdir ettiğiniz konuların başında, yuvasız kuşlar gibi oradan oraya gitmeleri... Ama şu da bir gerçek, Ankara’ya gitmeleri de, Konya’ya gitmeleri de kendi tercihleri... Pekala Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynayabilirlerdi. Üstelik kombinesi olan İstanbullu takımından mahrum kalmıyor mu?

Haberin Devamı

İddiaya girmem!
Beşiktaş, Olimpiyat Stadı’nda oynasa bu puanın çok gerisinde olabilirdi. Olimpiyat Stadı yapı olarak bir takımın stadı olacak, rakip takımı baskı altında tutacak, ev sahibi olduğunu hissettirecek bir stat değil... Beşiktaş, Olimpiyat Stadı’nı terk etmek için geç bile kaldı. Bugün şampiyonluğa oynayışının ve lider oluşunun bir nedeni olarak da, Olimpiyat Stadı’nı terk edişini görüyorum.
Saha dedik de, Vodafone Arena, bir yıl rötarlı olarak 29 Ekim’e hazır olur mu!
Vodafone Arena için sayın Başkan ile bir defa iddiaya girdim, bir daha da girmem. Keşke o iddiada ben yanılsaydım ve stat açılsaydı... Çok büyük iş yapıyorlar. Kredi yok, yardım yok, koca bir tarihi yeniden ayağa kaldırıyorsunuz. Kendi adıma ben 29 Ekim’e razıyım... Biter mi derseniz, çok da kolay değil...

Haberin Devamı

Florya iyiyse takım da iyi

Galatasaray, Akhisar Belediyespor karşısında çok da zorlanmadı. Elini kolunu sallayarak geçti gitti.
Gaziantepspor maçında çok kaçıran Burak ile Akhisar karşısında yakaladıklarını affetmeyen Kral arasındaki farkı öğrenebilir miyiz?
Burak bu ülkede gözü kapalı gol atar. Bakmayın Gaziantepspor maçında kaçırdıklarına... Üstelik Gaziantep maçının iyi oyuncularından da biriydi. Burak, Akhisar maçında sadece üç pozisyona girdi, ikisini gol yaptı. Gerçek Burak istatistiği budur.

Haberin Devamı

Hoca kalmalı

Galatasaray ne zaman başarılı olduysa, Florya iyi yönetilmiştir. Son üç şampiyonlukta Dürüst-Albayrak ikilisi var. Bu bir rastlantı mı?

Cim-Bom’da adaylar ve listeler netleşti. Bunların ışığı altında hangi adayı ve yönetimi daha şanslı görüyorsunuz?
Galatasaray genel kurulu öncesinde, camiayı iyi tanıyanlardan aldığım bilgilere göre Dursun Özbek başkanlık için şanslı durumda... Ancak Özbek’e şans verenler, yönetim kurulu listesi için olumlu şeyler söylemiyorlar. Katkı sağlayamayacak isimler olduğunu ileri sürüyorlar. Daha da ileri gidenler var ama şimdilik burada kalayım. Bir de yeri gelmişken, şampiyon olsun ya da olmasın Hamza Hoca’nın kalması iyi olur diye düşünüyorum. Bunu durup dururken söylemiyorum. Söylemem gerektiğini düşündüğüm için söylüyorum.
Galatasaray’da Abdurrahim Albayrak artık son günlerinde... Yeni dönemde gelecek herhangi bir kişi Albayrak’ın boşluğunu doldurabilir mi?
Galatasaray’ın son üç şampiyonluğunda Ali Dürüst-Abdurrahim Albayrak ikilisi var. Bu bir rastlantı mı, yoksa bu ikilinin Florya’yı ve takımı idari açıdan iyi yönetmeleri ile mi ilgili... Şimdi anladığım kadarıyla futbolun başına Cüneyt kaptan gelecek. Bu ikili ile Cüneyt Kaptan’ın tarzları çok farklı... Galatasaray ne zaman başarılı olduysa, ne zaman şampiyon olduysa, bakın, Florya iyi yönetilmiştir.

Gelecek sezon da zor

Sizin deyiminizle “Trabzon kayıp yılı”nda son büyük maç da kayıpla tamamlandı. Daha geniş yelpazeden bakarsak, Trabzon’un geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Trabzonspor idari açıdan karışık, futbol açısından mutsuz, mali açıdan çoğu kulüp gibi büyük risk taşıyor. Aynı Başkan devam eder mi, bir yönetim değişikliği olur mu, Başkan ile eski başkanlar arasında sular durulur mu? Açık konuşayım, Trabzonspor’un gelecek yılı da zor... Türkiye ligine damga vurmuş Trabzonspor gibi bir takımın her sezon şampiyondan 20 puan geride kalmayı alışkanlık haline getirmemesi gerekiyor. Trabzon’da aldığı paranın, gördüğü sevginin hakkını veren tek oyuncu var, o da Bosigwa... Trabzonspor takımı transferde, büyüklüğünü taşıyabilecek büyük futbolculara yönelmeli...

Fener arkada kaldı

Fenerbahçe kalite ve tecrübe olarak şampiyonluktaki iki rakibi Beşiktaş ve Galatasaray’ın önünde... Ancak iştah, istek, form ve futbol olarak hem Beşiktaş’ın, hem de Galatasaray’ın gerisinde...

Lig sonuncusu bir Balıkesirspor karşısında, zirvede yer alan bir Fenerbahçe... Bugüne kadar gol bile yemediği rakibinden üç gol birden yiyor.

İlk yarıda kalesinde gördüğü üç golün sebepleri nelerdir?
Böyle maçlar 40 yılda bir olur. Şunu kabul edelim, kaleci Volkan iyi bir gününde olsa, Fenerbahçe bu üç golü de yemezdi. Ancak böyle söyleyip bu üç gol için faturayı sadece Volkan’a kesersek yanlış yapmış oluruz. Fenerbahçe rakibini o kadar rahat oynattı ki, orta saha adamları da, savunma adamları da, en az Volkan kadar hatalıydı. Ayakta kalmaya çalışan tek adamın Caner olduğunu gördük. Fenerbahçe iyi oynamıyor. Görünen gerçek bu...

Diego, ilk kez adına yakışan bir futbol ortaya koydu. Kötü oynadığında eleştirdiğimiz gibi, iyi olduğunda da hakkını vermek gerek herhalde... Böyle oynayan bir Diego’nun kadro şansı nedir?
Referandum döneminde bir slogan gelişmişti, “yetmez ama evet” diye... Aynı şeyi Diego için söylemeliyim; yetmez ama evet... Diego’nun kariyerine bakınca, ortaya koyduğu oyun, bildiğimiz futbolunun ancak KDV’si olur. Ama şurası kesin; Diego’da bir ayağa kalkış, bir diriliş var.

Kalan maçlarda Fenerbahçe sizce kaç puan toplar?
Fenerbahçe kalan beş maçını da kazanmak zorunda... Kazanır mı? Çok kolay değil... Fenerbahçe kalite ve tecrübe olarak şampiyonluktaki iki rakibi Beşiktaş ve Galatasaray’ın önünde... Ancak iştah, istek, form ve futbol olarak hem Beşiktaş’ın, hem de Galatasaray’ın gerisinde... Zaten Fenerbahçe’nin iki rakibinin bir puan gerisinde olduğunu düşünürsek, şampiyon olmak için rakiplerinin ikramını beklemekten başka çaresi yok. Tribünlerin de şöyle günlerde adeta boş kaldığını düşünürsek, geçmiş yılların şampiyonluk inancı sanki bu yıl yok gibi... Dördüncü yıldızı konuşarak takmak mümkün değil... Oynayarak, inanarak, mücadele ederek, tribünleri doldurarak, takıma koşulsuz destek vererek takmak mümkün... Bunların tamamına yakını Fenerbahçe’de yeterli düzeyde değil...

Vardır bir bildiği

Her zaman takdir ettiğimiz Cüneyt Çakır’ın iki büyük hatası vardı. Hakem de elbette insan ama Çakır gibi bir değere bu tür yanlış yakıştı mı?
Bizim hakemler ceza alanı içindeki itmelere-çekmelere, darbelere genelde penaltı çalmıyorlar. Nitekim Sivok’un yüzü Fatih Atik’in darbesi ile adeta “çarşamba pazarına” döndü, Cüneyt hoca bu pozisyonda bir şey görmedi. Cüneyt Hoca çalmayınca biz de “vardır bir bildiği” diyoruz.