Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İSO 500’ün 2015 yılı sonuçları, “sanayide bir silkinme gereğini” sergiliyor. “Silkinme” gerçekleşemezse, üretim yapısında, katma değer yaratmada, teknolojide, ihracatta “durağanlık” devam edecek.

Yıllık değerlemeler “Faiz indi-bindi/Dolar fiyatı indi-bindi” çerçevesinde kalıyor. Önemli olan, üretimin yapısının değişip değişmediği ve de üretimin artıp artmadığıdır.

- En büyük 500 firmanın 2015 yılında üretimden satışlarındaki artış yüzde 7 oranında gerçekleşti. (2015 yılında yıl ortalaması TÜFE artışı yüzde 7.67 oranında, ÜFE artışı yüzde 5.28 oranında oldu.)

Haberin Devamı

Türk parası sabit fiyatlarıyla 500 büyüğün üretimden satışları artmamış durumda.

- Üretimden satışlar 421 milyar TL’den 450 milyar TL’ye yükseldi. Yıl ortalaması dolar fiyatıyla ise, net satış hasılatı 194 milyar dolardan 170 milyar dolara geriledi.

- Türkiye genelinde, büyüğüyle ve küçüğüyle imalat sanayiinin yıllık büyümesinde son yıllarda önemli yavaşlama var. 2010 yılında yüzde 13.6 olan 2011 yılında yüzde 10.0 olarak gerçekleşen büyüme hızı, 2015 yılında (Türkiye genelinde) yüzde 3.8’e geriledi.

Düşük teknolojiye devam

- 500 büyüğün üretiminde katma değer artışı sağlanamıyor. İleri teknolojide üretime geçilemiyor. 2015 yılında toplam üretimin yüzde 38.9’u düşük teknolojiye dayalı, yüzde 39.0’ı orta düşük, yüzde 18.9’u orta yüksek teknolojiye dayalı üretim. Sadece yüzde 3.2’si ileri teknolojiye dayalı üretim.

- Orta yüksek teknolojiden ileriye geçiş bekliyoruz. İleriye değil, geriye gidiş var. Orta yüksek azalıyor. Orta düşük teknolojiye dayalı üretim artıyor. (Sanayide düşük teknolojiye dayalı üretim sürerken, AR-GE harcamaları ve teşvikleri ile ilgili rakamların artışı büyük çelişki sergiliyor. Ya AR-GE harcamalarıyla ilgili rakamlar abartılı ya da AR-GE çalışmaları işe yaramıyor.)

- 500 büyüğün ihracatı 2015 yılında 61.3 milyar dolardan 53.4 milyar dolara geriledi. İhracatta yüzde 12.9 oranında kayıp var.

- 500 büyük, 450 milyar TL net satış hasılatını 202.8 milyar TL özkaynak ve 305.7 milyar TL borç olmak üzere toplam 508.5 milyar TL’lik kaynak kullanarak gerçekleştirdi.

Haberin Devamı

- Toplam kaynakların yüzde 40’ı özkaynak, yüzde 60’ı yabancı kaynak.

- 500 büyük, özkaynaklarının yüzde 150’si kadar yabancı kaynak kullanıyor.

- ISO 500’un 2015 yılı finansman maliyetleri (faiz + kur farkı) 27.9 milyar TL.

- Toplam 27.9 milyar TL finansman giderinin 9.7 milyar TL’si faiz gideri. 18.2 milyar TL’si (açıklıkla belirtilmiyor ama büyük olasılıkla) döviz kuru yükselmesi sonucu oluşan döviz riski.

Faizden çok kur riski

- TCMB’nin Finansal İstikrar Raporu’nda yer alan bilgilere göre, reel sektörün toplam borçlarında TL kredilerin payı yüzde 41.8 oranında. Toplam kredilerin yüzde 58.2’si döviz kredilerinden oluşuyor.

- Ticari kredi faizleri 2015 yılı başından yüzde 10.04 iken, yıl sonunda yüzde 14.85 oldu. Yıl ortalaması dolar fiyatı ise 2014 yılında 2.17 iken, 2015 yılında 2.63 TL’ye yükseldi. Finansman yükünü döviz borçlarından kaynaklanan kur riski yükseltti.

- Toplam 450.5 milyar TL olan net satışlarda finansman yükü (faiz+kur riski) yüzde 6.2 oranında. Toplam 305.7 milyar TL olan borçlara göre finansman yükü yüzde 9.1 oranında.

Haberin Devamı

- Satışlar artmıyor, finansman yükü büyüyor. Bütün bunlara rağmen kârlılık durumu iyi. Net kâr, satışların yüzde 8.7’si.

- Özsermaye kârlılığı yüzde 14 olarak gerçekleşti. Genelde sanayiciler banka kârlılıklarının yüksek olmasından yakınırlar. 2015 yılında 500 büyüğün özsermaye kârlılığı bankaların kârlılık oranının 3 puan üzerinde.

2016 yılının ortasına yaklaşıyoruz. Sanayinin 2015’teki yapısında büyük değişiklik olmadığına göre, 2016 yılı da benzer tabloda tamamlanacak. Bu tablodan memnunsak, dertlenmeyelim. Ama bu tabloyu yetersiz görüyorsak, sanayide “silkinmeyi” gerçekleştirmeye mecburuz.