Ekonomi Savunmada toplu hücum

Savunmada toplu hücum

23.03.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Yıldırım, “Küçük ve orta ölçekli firmaların tespiti, yönlendirilmesi olmazsa olmaz. Hani futbol takımı çalıştırıcıları olur ya, Savunma Sanayii Müsteşarlığı da onlara hocalık yapacak” dedi

Savunmada toplu hücum

Başbakan Binali Yıldırım, “Savunma şart ama caydırıcı kabiliyetimizi de geliştirirsek bölgesel sorunların üstesinden daha kolay geliriz. O yüzden özellikle küçük ve orta ölçekli firmaların tespiti, desteklenmesi, yönlendirilmesi ve belirli konularda uzmanlaşmalarının sağlanması olmazsa olmaz” dedi. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nca (SSM) yürütülecek Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı (EYDEP) lansman törenine katılan Yıldırım, “SSM’nin başlattığı proje bu amaca hizmet ediyor. Kim ne iş yapacak, hangi alanda uzmanlaşacak, bir nevi bunlara uzmanlık yapılacak. Hani futbol takımı çalıştıracıları olur ya onun gibi, SSM de onlara hocalık yapacak, destek olacak” dedi. Yıldırım, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

- “Bunu terörle mücadele harekatlarında, Fırat Kalkanı’nda, Zeytin Dalı operasyonunda gördük. Ama bunu yakın tarihimizde ilk olarak 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda gördük. Hiçbir teknoloji üstünlüğü olmayan ufak çıkarma tekneleri bile maalesef ambargo kapsamına alındı. Türkiye, Kıbrıs Barış harekâtından sonra savunma sanayiinde yerli ve milli imkanlardan yoksun olduğunu gördü. Orada yaşanan olumsuz tecrübe üzerine rahmetli Özal SSM’nin kuruluşunu gerçekleştirdi.

- 2002’ye kadar, savunma sanayi alanında tabii çalışmalar oldu. Fakat zamanı etkin kullanan çalışma pek yapılamadı. 1985’ten beri Savunma sanayiinin gündeminde olan çıkarma gemileri, sahil güvenlik botları vardır. En az 10-15 sene hep gündemde olmaya devam etti, bir türlü bunlar hayata geçmedi. Ancak 2002’de Ak Parti iktidarı Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde savunma sanayiine özel bir önem verildi. Biriken bu projeleri hızlı şekilde hayata geçirmeye başladık. Hayata geçirirken aynı zamanda da yerlilik oranını artırdık. Yüzde 24’lerdeydi, şimdi yüzde 65’in üzerinde hesap ediliyor.”

Haberin Devamı

Yeni dönem başladı

- “Savunma sanayiinde dünya ölçeğinde şirketlerimiz var. Geçmişten gelen bir alt yapımız var. Bu alt yapıyı değişen dünya şartlarına göre, değişen teknolojik gelişmelere göre uyumlu hale getirmek, bu dönüşümü gerçekleştirmek bu şirketlerin kaderini belirleyecek. Acaba bunlar yine o kamu anlayışıyla zaman ve maliyet odaklı olmayan şekilde çalışmaya devam mı edecek yoksa dünyadaki emsalleriyle yarış halinde teknolojik gelişmelerini tamamlamış, rekabetçi hale mi gelecekler...

- Önümüzde yeni bir dönem var, bu sanayi 4.0 ve sanal gerçeklik. Daha fazla insan faktörünün devreden çıktığı, daha fazla teknolojinin kullanılacağı bir dönem. Bundan sonra bizim üretim alanımıza hızlı şekilde uygularsak elde ettiğimiz katma değeri en az 2 kat, 2.5 kat artırma imkânımız var.”

Ekosistem oluşturma zamanı

- “Şimdi 100 büyük şirket içinde Türkiye’nin 3 savunma sanayi şirketi ön plana çıkıyor. Bu şirketler önemli ama tek başına bunlar birşey yapamaz. Bir ekosisteme ihtiyaç var. Bu projenin amacı bu ekosistemi tamamlamak. Önümüzde 60 milyar dolarlık iş hacmi var. 600’den fazla projemiz var. En fazla 10 yıl içinde bu projeler gerçekleşecek. Bunların 12- 13 milyarlık kısmı sözleşmeye bağlandı. NATO diğer ülkelerle geliştirdiğimiz yeni nesil uçak projeleri de başlı başına 100 milyar dolarlık bir iş. Orada da Türkiye hem ortak hem de tedarikçi konumunda. 2023’e kadar ciddi miktarda hava filomuzu yenilemeyi düşünüyoruz. Önümüzde bolca proje var. Bu projeleri yaparken savunma sanayi eko sistemimizi oluşturmamız gerekiyor.

Haberin Devamı

Görev taksimi

- Sadece savunma sanayiinin kamuya ait firmalarıyla bu işi yapamayız. Yeni model herkesin işin içine dahil olması. Belirli uzmanlıkların görev taksimi yapılarak belirli firmalara yapılması. Mutlaka kendi kendimize yeter hale gelmeliyiz. Yani yerli ve milli, aklı fikri, fikri mülkiyet hakları kendimize ait olan, yazılımları kendimize ait olan teknolojisini alıp kullandığımız değil sahip olduğumuz bir alt yapı.”

Yazarlar